Giriş
(18)

Hiç sizde Kıskançlık var mı?

darkwizard
Mesela ben çok kıskanıyorum sokakta sevgilisi ile gezenleri lüks arabaya bitenleri almancıları, sevdiği işi yapabilenleri ve sosyal medyada çok kıskanıyorum insanlar insan gibi mutlu ve keyifli yaşıyor. Ben 30 oldum ama ne ev ne iş ne eş ne ehliyetim var ne Avrupaya veya dünyanın hiçbir ülkesine sey
Mesela ben çok kıskanıyorum sokakta sevgilisi ile gezenleri lüks arabaya bitenleri almancıları, sevdiği işi yapabilenleri ve sosyal medyada çok kıskanıyorum insanlar insan gibi mutlu ve keyifli yaşıyor. Ben 30 oldum ama ne ev ne iş ne eş ne ehliyetim var ne Avrupaya veya dünyanın hiçbir ülkesine seyahat edemedim. Sevdiğim kızlar beni sevmedi bu yüzden tanrıya çok sitem ediyorum. Ailem olmazda intihar ederim hayata beni bağlayan bir sey yok. Çok ayrımcılık var bu dünyada.
0
darkwizard
(27.06.25)
Herkes acı çekiyor, kiminin devam edecek motivasyonu oluyor.
0
sekizdokuzon
(27.06.25)
Lan yok ne kıskanması, ayrımcılık da yok. Sen kendin diyorsun ev iş aş yok diye. Git çalış yap bunları. Ama yapmazsın. Sallıyorum ben şu anki işimi bırakayım, senin gibi bir durumda olsam bir ustanın yanına girerim. Nasılsa bitiğim, ne fark eder mayış veya zaman der yardırırım. Hatta bakmıştım zamanında hala devam ediyor işkur mu ismek miydi? Usta yanına veriyorlar seni.

@amortisman +111
0
Shepard
(27.06.25)
bende yok.

hayattaki hedefleri başarmayla alakalı sanırım.

bahçe yapan, finansal özgürleri falan görünce bi imreniyorum sadece
0
gurur
(27.06.25)
dogustan gelmeyen surekli calisilarak kazanilan hicbir sey gozume gelmiyor ama soyle duydugu gibi sesin notasini cikaran kulagi olan insanlar ya da sesi cok iyi olanlar gibi bende olmayan allah vergisi yeteneklere karsi bir kiskanclik var tabi.
0
gule gule
(27.06.25)
Emin ol seni kıskanan birileri de vardır. "Ailem olmazda intihar ederim" diyorsun. Ailesi olmadığı sokaklarda yatan insanlar var.

Soruna cevap: Evet bir miktar kıskançlık bende de var. Bu duyguyu normal, sağlıklı kaşılıyor ve takıntı hâline gelmediği sürece bir sorun yaratmadığını düşünüyorum. Yeterki takıntıya dönüşmesin.
0
amortisman
(27.06.25)
Yalan söyleyemem var ama paradır, maldır mülktür, iştir değil. Tek kıskançlığım güzel bi ilişkisi olan, sevgilisi olanlara oluyo :)
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(27.06.25)
Hak etmeyen, kotu biri oldugunu bildigim veya bana zamaninda kotu davranmis biri iyi yerlerde olunca gicik oluyorum. Bu da bi tur kiskanclik bence.

Onun disinda bi kiskanclik duygum yok
0
Kittie
(27.06.25)
kıskanmıyorum ama özeniyorum. keşşşke benim de olsa dediğim oluyor.

bende de para yok, borç çok. tip ortalama mıdır altı mıdır bilmem, bu konuda özgüvensizim. ailem psikolojime ve sağlığıma zarar verdiği için aramız iyi değil. psikolojim ve sağlığım da bozuk yani. işim de mobbingler yüzünden kovulacak mıyım stresiyle dolu. yıl sonunda evi boşaltmam lazım. aşk da yok. yıllardır tatil de yapamadım.

hayat beni neden yoruyorsun?

zaman doldurmaca şeklinde geçen bir hayat işte :p arada ufak mutluluklarla yetinmece...
0
art cat chocolate
(27.06.25)
Adaletsiz durumlara sövülür anca, niye kiskanayim, kiskanmak acizlik isi.

Ailesi apartman sahibi oldugu için oradan gelen parayla sosyeteye karismaya çalisan ve Ingilizce bilmedigi hâlde Amerikalilarla takilan(!) bir tipin nesini kâle alirsin ki mesela. Her sey sakil, her sey uyumsuz ve her sey arabesk su örnekteki..
0
feastofthedamned
(28.06.25)
Kıskanıyorum. Üstelik benden kötü durumda insanların olması beni daha iyi hissettirmiyor.

Hazel Grace Lancaster'ın dediği gibi "the existence of broccoli does not, in any way, affect the taste of chocolate"
0
anon1m
(28.06.25)
Hiccc kimseyi tirnagim kadar kiskanmam. Hickimse umrumda degil, bi tek kendim varim.
Durumundan sikayet edip hicbi sey yapmayanlarda kiskanclik oluyor bence. Hic sevmiyorum boyle himbil insanlari.
0
sey mi dostum
(28.06.25)
Hiç kimseyi kıskanmıyorum da özenmiyorum da. İçimde hiç böyle duygular yok.

Ayrıca ev iş vs için senin çabalaman lazım. Sevgili için bile çaba lazım. Öylece durduğun yerden milleti kıskanınca bunlar ayağına gelmiyor.
0
Gradient_tabanlı_mor
(28.06.25)
Kıskanmam ama keşke bende de olsaydı derim.
0
perfectlysplendid
(28.06.25)
bu kiskanma isinin sonu olmaz, kendine bunu yapma. her zaman senden daha iyi durumda olanlar da olacak kotu durumda olanlar da. elindekilerle mutlu olmaya bak. yoksa bir gun gider 5 milyonluk araba alirsin, 10 milyonluk arabayi kiskanirsin gibi gibi
0
sweetoffice
(28.06.25)
ahiret motive ediyor dünyada sahip olamadıklarım için
onun için de çalışmak gerekiyor + sabır + şükür
0
bir soru sorcam
(28.06.25)
Kıskançlığım pek yok. Bir köşede fesatlanan, kıskanan insanları da hiç sevmem.

Sadece bazen imrenebiliyorum. Ama benim de çok öyle milletle yarışacak koşuşturacak enerjim ve motivasyonum yok maalesef.
0
ananiyimioguz
(28.06.25)
hiç kıskançlık yok bende ya. annemde de yoktu. ona çekmişim. erkeğim.
0
abelardo
(28.06.25)
Kıskanmıyorum ama imreniyorum.
Çok güzel ve sahip olmak istediğim bi araba gördüğümde hem çok beğenip imrenip hem de kem gözlü değilim ama nazar değmesin diye Allah kaza bela vermesin güle güle kullansınlar. Darısı başıma derim hep. Bir şekilde sahip olmuş işte ben de olabilirdim farklı yaşamlar sürmüşüz yine kıskançlık yapayım? Her şeyin daha iyisi var o da belki farklı bir aracı hayal ediyordur. Hayat böyle biraz. Kıskanmanın sonu yok bu kötülüğü kendime yapmak istemem.
0
matilda
(28.06.25)
(17)

Faydalı veya ilginç bir şey söyleyin/öğretin

ermanen
sizi etkileyen, ilginç ya da faydalı bulduğunuz bir bilgi söyleyin/öğretin. - okuduğunuz bir kitap, makale ya da izlediğiniz belgesel veya yapımlardan olabilir,- kendi alanınıza dair ilginç bir bilgi olabilir,- pratik bir püf noktası (life hack), tavsiye, `diy` vs.- ya da küçük ama anlamlı bir hayat
sizi etkileyen, ilginç ya da faydalı bulduğunuz bir bilgi söyleyin/öğretin.

- okuduğunuz bir kitap, makale ya da izlediğiniz belgesel veya yapımlardan olabilir,

- kendi alanınıza dair ilginç bir bilgi olabilir,

- pratik bir püf noktası (life hack), tavsiye, diy vs.

- ya da küçük ama anlamlı bir hayat dersi olabilir.

her konudan olabilir. ev, uzay, seyahat, yurtiçi, yurtdışı, sağlık, gastronomi, psikoloji, teknoloji, biyoloji, filoloji, tarih, finans vs.

ben başlayım:

ilginç bilgi:
Mesela bi kitap 'İnsan beyni karar verirken çoğu zaman önce duygusal tepki verir, mantıklı kısmı sonradan devreye girer' demişti. ilginç gelmişti bana.

faydalı bilgi:
Bir şeyi başkasına anlatır gibi tekrar etmek, öğrenmeyi %90'a kadar artırabilir (Feynman tekniği)
0
ermanen
(26.06.25)
Bilimkurgu yazari james tiptree, aslinda bir kadindi ve abd de istihbarat servisinde gorevliydi. Gercekte kim oldugu cok sonralari ogrenildi.

John le carre bir MI6 ajaniydi.

George orwell sosyalist arkadaslarini gizli servise gammazlayan bir muhbirdi.
0
deckard
(26.06.25)
*Sürüngenler sınıfında yer alan dinozordan, kuşlar sınıfına geçişin bir örneği olarak karşımıza çıkan Archaeopteryx aynı zamanda “ara form yok” iddiasına da tek başına darbe vuran bir canlı.
Üç parmaklı pençeleri ve bir kuşta görmeye alışık olmadığımız diş yapısıyla tam anlamıyla dinozorlar ile kuşlar arasındaki geçişi simgeleyen bu canlı, bu yönüyle bilim dünyasında oldukça önemli bir yere sahip.

**Einstein, uzay ve mekânın, birbirine bağlı olduğunu söylediği zaman, dünya hayret etmişti. Bohm bu görüşü bir basamak daha ilerletti ve, “evrende her şey, birbirinin devamı olarak süreklilik arz etmektedir” dedi. Bunu göz önüne alınca, her şey, aynı şeydir; “Som, Bölünmez, Tek”

***Beynin tamamını kullanıyoruz ama bazılarımız öğrenerek, gelişerek, sinir hücreleri arasındaki bağlantıları arttırıyor ve böylece daha hızlı ve etkin düşünüp davranabiliyor.
0
bahçedekisandal
(26.06.25)
En yırtıcı canlı çeşidi kuşlar sanırım.
Bakamayacakları sayıda yumurtaya kuluçkaya yatıyorlar.
Sonra kardeşler arası bir mücadele başlıyor. İlk çıkanın diğer yumurtaları, bu süreci başaramayıp kardeşleri de çıktıysa kardeşini yuvadan atma durumu var.
Yırtıcı kuşlarda süreç, yuvadan atma şeklinde değil de döve döve öldürme şeklinde ilerliyor. Anne kuş olayı bir köşeden izlemekle yetiniyor.
En zayıf yavruyu kendisi yuvadan atanlar var. Leylekler buna en güzel örnek.
Kimsesiz insanlara Anadolu'da 'Leyleğin yuvadan attığı' denmesinin sebebi bu.
Bazı anne kuşlar zayıf yavruyu yuvadan atıp ziyan etmiyor. Düpedüz yiyor.

zayıf yavrunun yuvadan atılması kedilerde de var.
0
Mirket
(26.06.25)
@arbre

Uzak bir galakside kara deliğin uzay-zamanı bükerek dev enerji jetleri fırlattığı gözlemlenmiş; benzeri bir şey Samanyolu’nda olursa Dünya tehlikeye girebilirmiş:
www.thebrighterside.news
0
🌸ermanen
(26.06.25)
@Mirket

Tavuklar bile yavrusunu veya yumurtasini yiyebiliyormus. tabii insanlariun yarattigi stresli ortamlar yuzunden oluyor genelde.
marti, karga, baykus vs. de yavrularini bazen yiyor heralde.
0
🌸ermanen
(26.06.25)
@bahçedekisandal

Archaeopteryx'tan daha eski olabilecek bazı potansiyel kuş ataları (avialanlar) da sonradan tanımlanmış: Anchiornis, Xiaotingia, Aurornis, Baminornis

wikipedia'da ayrintilari var: en.wikipedia.org
0
🌸ermanen
(26.06.25)
paslanmaz çeliklerin dış yüzeyi oksitlenerek bir tabaka oluşturur bu sayede içeriye doğru paslanma ilerlemez
0
bir soru sorcam
(26.06.25)
meat ve meet ayni okunuyor. bu tarz ayni okunan seylere homofon deniyor.
0
sonsuz
(26.06.25)
Annem dahil Herkesin yaz meyvesi diye bildiği çilek bulunduğum yerde (Akdeniz) kışın yetişir. Eylül başında tüplü fide ekimi yapılır. Hasadı en geç Kasım ortası başlar. Ekim başı gibi de şoklu denilen fideleri ekilir. Hasadı şubat - mart civarı başlar. Her iki gidenin de hasadı haziran başında biter. Kalanlar artık reçellik çilektir. Temmuz başı itibariyle tarlada çilek kalmaz. Temmuz-ağustos ayı fide üretimi ve tarla bakım zamanıdır.
0
strawberry first
(26.06.25)
Bardağa bira doldururken köpürtmemeye çalışmak yanlış. Köpürmesin diye özen göstererek bardağa döktüğünüz veya direkt şişeden/kutudan içtiğiniz bira vücudunuzun içinde köpürür ve rahatsız eder, şişkinlik hissi verir.
0
cay koy geliyorum
(27.06.25)
bunu herkes bilmez buyrun:

kiraz bitkisi tek basina agaclasamaz, cali olarak kalir.
agaclasmasi icin visneye a$ilanmasi gerekir.
butun kiraz agaclarinin govdesi orjinalinde visnedir.
a$i tuttuktan sonra visne dallari yok edilir, kiraz alir basini gider.
0
cooperr
(27.06.25)
çok da şey yapmamak lazım. hayat anlamlı bir şey değil.
0
mikahakkinen
(27.06.25)
haslanmis yumurtayi sivri tarafindan baslayarak soyarsaniz cok daha kolay soyulur. 40'imda ogrendim, hayatim kolaylasti :D 73 yasindaki babama da ogrettim, o da bilmiyormus. :)
0
lemmiwinks
(27.06.25)
@lemmiwinks

ben de gecen seyi ogrendim. yumurtanin tabanina igneyle bir delik acip yumurtayi oyle kaynatinca yumurta cok kolay soyuluyormus. yumurtanin icine su girdigi icin.
0
🌸ermanen
(27.06.25)
@ermanen
"İnsan beyni karar verirken çoğu zaman önce duygusal tepki verir, mantıklı kısmı sonradan devreye girer"

Daniel Kahneman, beynimizdeki Sistem 1 ve Sistem 2 teorisi ile bu konuda nobel aldı.
0
theconqueror
(27.06.25)
Yüksek bir noktadan durgun bir suya (deniz göl vs) atlayacaksınız atlamadan önce suya küçük bir taş atarsanız suyun yüzey alanını kırar yüksek bir yerden atladığınızda oluşan basınç nedeniyle yaşanan beton etkisinden kurtulur olası bir sakatlığın/can kaybının önüne geçmiş olursunuz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.06.25)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet

O doğru değilmiş ya. sorun suyun yüzey gerilimi değil, yoğunluğun ani değişimi. MythBusters bu konuda bir bölüm bile yapmış. Taş atmak suya inişte hiçbir işe yaramıyormuş. en azından insan gibi ağır bir şey için.

bu suya yüksek yerlerden atlayanlar, derinliği ve zamanlamayı anlamak için suya taş atıyorlarmış.
unofficialnetworks.com
www.youtube.com
0
🌸ermanen
(27.06.25)
(4)

lavaşlar kalınlaştı mı?

biseysorcaktim
son zamanlarda dışarıda yediğim kebap, dürüm vs gibi lavaş ile servis edilen ürünlerde lavaş çok kalın geliyor. ince ve dilimlenmiş lavaş ile servis edenler elbette var ama genel olarak pide gibi oluyor benim denk geldiklerim. dürümü pideye sarmışlar ya da kebapla beraber pide vermişler gibi. algıda
son zamanlarda dışarıda yediğim kebap, dürüm vs gibi lavaş ile servis edilen ürünlerde lavaş çok kalın geliyor. ince ve dilimlenmiş lavaş ile servis edenler elbette var ama genel olarak pide gibi oluyor benim denk geldiklerim. dürümü pideye sarmışlar ya da kebapla beraber pide vermişler gibi.

algıda seçicilik mi bendeki yoksa diğer malzemeleri azaltıp hamuru mu kalınlaştırdılar
0
biseysorcaktim
(25.06.25)
kebabın yanında veya dürümün sarılmasında lavaş kullanılması yanlıştı zaten. kebap yanında lavaştan daha kalın, etin kıymanın yağını içine çekecek derecede hamur ihtiva eden bir ekmek çeşidi yani kebap pidesi olması gerekirdi. metropollerde yapımının daha kolay olması ve maliyet nedeni ile lavaş klanılsa da adanada falan yediğiniz kebaplara tadını veren etkenlerden biri de zaten budur. tırnak pidesinin bir tık incesi, lavaşın 2 kat gibi kalını olması gerekir.
0
ground
(25.06.25)
eskiden servisi yapanlar yanlış yapıyormuş hocam. kebap pidesi ile yenmeli bence et. ground +1.
0
glamdr1ng
(25.06.25)
porsiyonlar düşük insanların karnı ekmekle doysun şikayet etmesin taktiği olabilir
bence dürümde ince lavaş olmalı
çift lavaşa saranlar bile var
0
bir soru sorcam
(25.06.25)
kalın olanlar hazır lavaş sanırım
0
9kuyruklukedi
(25.06.25)
(13)

Arabanın tatlısını ne zaman yiyeceğiz tipleri hakkında

tahirkemalbozoglu
Bu tipler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu tipler hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
tahirkemalbozoglu
(25.05.25)
Ben böyle klişe şeyleri severim, sen de 1 kilo tatlı yaptır, tulumba bile olur, dağıt

O an orada olanların ağzı tatlansın, kaçıranlara da yaptık biz sana kısmet olmadı dersin
0
grimavi
(25.05.25)
Bütçe müsait değilse alma. 1-2 haftaya herkes unutur.
0
HellKeePer
(25.05.25)
Her zaman bedavaciysa, kendi asla bişi ikram etmiyosa gıcık olurum

Normal insansa "aiyy yarın unutmim güzel bı tatlı alim" diye düşünürüm
0
abuzer
(25.05.25)
bir kilo tatlı yaptırın ve dağıtın. baklava pratik olur, herkes bir dilim alır olay kapaanır. milletin ağzı tatlansın. şaka da olsa takılmayı bırakırlar.
0
exlibris
(25.05.25)
Aslında yeni mal mülk almış insanı maddi olarak zorlamak bana hep saçma gelmiştir. Yine de bir tepsi baklava çok pahalı olmasa gerek. Alın yesinler:d
0
ruhen hastayim ben
(25.05.25)
Ben verilmesi gerektiğini düşünüyorum, göz kalıyor, arabaya zarar vermesin :) nazar var, negatif enerji. Verilmeli, o haset etkisi bir kırılmalı bence. İnsan iyi niyetli ya da kötü niyetli de olsa bi vibe veriyor negatif olarak.
0
damba
(25.05.25)
sünnet mi ya bu ahaha. ne tatlisi. ilk defa duydum. sacmalik.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(25.05.25)
Evet ne zaman yiyecez merak ediyorum, bi tatlı yediremediniz bana diyebilirsin.

Ben bu ağız tatlılığı meselesiniz, bir kötülükten kurtulanların yaptığını biliyorum. Yani bizde öyledir. Mesela ailenin evlatlarından biri çok zarar gördüğü eşinden hayırlısıyla boşanınca boşanılan gün bir tatlı yaptırılır ev halkına ikram edilir. Lokum bile olsa çok iyi gelir. Çok acı bir olay yaşadık, ağzımız tatlansın moraller daha çabuk düzelsin anlamına gelir. Kolay değil evet ama hiç değilse psikolojik bir destek olur.

Ev araba almak evladı olmak işe girmek vs vs fazladan para harcamayı meşru kılmaz bence. Çok seviyorlarsa sevenleri tatlı yedirsin. Ne yeme meraklısı milletiz ya.
0
muhayyer divan
(25.05.25)
Ya senin içinden geliyosa yap da birileri söyleyince yapmak bana saçma geliyo sevmiyorum öyle yüzsüzce tatlı isteyen insanları.
0
turuncu tonlarda
(25.05.25)
araba kazasından sağ kurtuldun tatlısı aldıran bile vardı iç.anadoluda
sizinkiler sempatik bence
0
bir soru sorcam
(25.05.25)
araba aldığında tatlı dağıtıldığını ilk defa duydum. hangi yörenin adeti bu? iç anadolu falan herhalde.

kendin de daha önce başkalarının tatlısını yemişsen alırsın, yoksa salla gitsin.
0
sir gawain
(26.05.25)
adettendir, ben almıştım.
hiç duymadım diyenler "yeni arabayı ne zaman ıslatıcaz" diyenleri de mi hiç duymadınız.
0
duyuruuser
(26.05.25)
araba, ilk maaş, ilk emekli maaşı gibi şeyler ıslatılır. içinden geliyosa yap. bence hoş bi geyik. yapmazsan kimse de bi şey demez.
0
archmeister8
(26.05.25)
(11)

neden tas kafa tıraş oluyorlar

biseysorcaktim
son yıllarda özellikle 25 yaş altında bir tas kafa tıraş çılgınlığı var ya, neden?bu çocuklar çoğu zaman eskilerin deyimiyle "it, kopuk, serseri" oluyorlar.toplumun bir kısmının bu tip tıraşlı kişileri potansiyel suçlu gördüğünü bilmiyorlar mı? yoksa biliyorlar da böyle anılmak hoşlarına mı gidiyor.
son yıllarda özellikle 25 yaş altında bir tas kafa tıraş çılgınlığı var ya, neden?

bu çocuklar çoğu zaman eskilerin deyimiyle "it, kopuk, serseri" oluyorlar.

toplumun bir kısmının bu tip tıraşlı kişileri potansiyel suçlu gördüğünü bilmiyorlar mı? yoksa biliyorlar da böyle anılmak hoşlarına mı gidiyor.

berbere gidince ne diyorlar mesela? dızo traşı mı diyorlar, tas kafa mı diyorlar, abi kenarları makine ile al 3 numara olsun üstü bi iki cm bırak mı diyorlar
0
biseysorcaktim
(30.04.25)
Abd hapishanelerinde her çetenin/topluluğun ayrı bir dövmesi çete içinde her üyenin konumuna göre ayrı bir dövmesi yaptığı "icraatlara" göre de ayrı bir dövmesi oluyor, o tipi hapishanede ya da dışarıda gören biri ne bok olduğunu anlayıp ona göre yaklaşıyor yanına, bu kriminal saç tıraşı da böyle bir özentilikle yapılıyordur muhtemelen.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.04.25)
yakışacağını düşünüyorlar
0
bir soru sorcam
(30.04.25)
amerikan sac tirasi degil mi o ya?
yurt disinda da cok yapiyorlar.

bence berberin isini ortaya koyan bir kesim.
kafa seklin güzelse onu ortaya cikariyor.

potansiyel suclu görünme kismi ten rengine falan da bagli. bence seksi görünüyor.

ayrica suclu gibi görünüyorsa bazi insanlar da suclu gibi görünmek istedigi yani signaling icin bu kesimi yapiyor olabilir. korsanlar da korsan bayragi takiyor gemiye. korsanligin yasak oldugunu bilmiyorlar mi dfgkjfdg
0
sonsuz
(30.04.25)
moda. eskiden enseyi uzun bırakırlardı, çok kötüydü. bu iyi yine.
şimdi hatırladım. herkesin jöleyle saçlarını horoz ibiği gibi diktiği dönem vardı bir de. jölesiz gezen yoktu. o dönem de karanlık bir dönem ahahha...
0
gnosis
(30.04.25)
Güzel model yaş 30 arada yaparım.
0
darkwizard
(30.04.25)
Özentilik. Evet o tiplere özeniyorlar
0
uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(30.04.25)
Kız arkadaşları bayılıyor. Yukarıda birisi yazmış zaten seksi görünüyor diye. Arz talep olayı yani.
0
hebanon
(30.04.25)
tas kafa dediğin ucuz berber tıraşı. yanları makinayla kazıyıp gönderiyor. aslında o tıraş öyle değildi ama zamanla evrildi.
0
runaway
(30.04.25)
Duyurucu keko sever kızları da görmüş olduk. Sonra bize şiddet diye ağlıyorlar. ahahaha. Bu saç tipini seçenler aptal, sevenler de öyle. Bizim için bir kolaylık sağlıyor, bu malları ayırt etmek çok kolay saç sebebiyle.
0
Shepard
(30.04.25)
"toplumun bir kesiminin bu kişileri potansiyel suçlu gördüğünü bilmiyorlar mı?"

Hapse girip çıkmakla veya sanık olduğu dosya sayısıyla övünen insanlar var. Tam olarak bu sebeple özellikle bu tarz stili seçen çok kişi var. Adana'daki conolarla ilgili bir belgesel vardı bir ara, ona bir bakabilirsiniz.

Bizim ülkede ve diğer birçok ülkede bu tarz underground alt-kültürler hoş karşılanmadığı için sanki kimse bunun bir parçası olmak istemez gibi geliyor ancak kendi içinde kendini besleyen, dışa kapalı böyle alanlar mevcut.

Bu açıdan size, bana ve birçok kişiye tuhaf gelse de tam olarak istenmeyen sebepleri istedikleri için böyle tarzlar benimseyen çok insan var.
0
akhenaten
(30.04.25)
Potansiyel suçlu gibi görünmek hoşlarına gidiyor
0
abelardo
(01.05.25)
(6)

Kadıköy Evlendirme Dairesinde evlenmek

denizgonen
Temmuz için buradan gün aldım da, evlilik işlerinden anlamam nikaha falan da gitmedim pek açıkçası. Düğün falan yapmayacağız sadece belediyede nikah olacak. Süreç nasıl oluyor hiç bir şey anlamadık. Bir tane kağıt verdiler. Gün var saat var ne kadar önceden orada olacağız? Kaç tane araba sokabiliyor
Temmuz için buradan gün aldım da, evlilik işlerinden anlamam nikaha falan da gitmedim pek açıkçası. Düğün falan yapmayacağız sadece belediyede nikah olacak. Süreç nasıl oluyor hiç bir şey anlamadık. Bir tane kağıt verdiler. Gün var saat var ne kadar önceden orada olacağız? Kaç tane araba sokabiliyoruz evlenecek olan için otopark var mı ayrı olarak?
Nikah çıkışı takıdır tebriktir olacak bunlar için ne kadar süre ayırıyorlar ve yer oluyor mu?
hiç sms'dir epostadır bir şey gelmedi sadece elimizde kağıt var o kadar oraya gidip de iptal oldu başkasına verdik falan demezler herhalde değil mi? o kadar insan toplanıp gelecek...
0
denizgonen
(20.04.25)
Bu soruları neden randevu aldığınız memura sormadınız ?

4 sene önce orda evlendim ne kadar önceden orada olacağınızı söylüyorlardı. Tek araca müsaade ediyorlar evet ayrı otopark var. Takı töreni için yer var süre sınırı da var ama bu sonraki nikahlara bağlı memura sormanız lazımdı.

Niye iptal edip başkasına verdik desinler ?
0
Mcfly
(20.04.25)
@ Mcfly aileler bu süreci çok bulandırmasın müdahil olmasın diye bir sabah kalktık biz halledelim bu işi dedik, raporları çıkarttırdık ve belediyeye gittik. Orada memur tam da istediğimiz gibi temmuz sonu akşam 16'dan sonra ve pazar günü bir saat söyleyince üstüne de istediğimiz gibi büyük salon olunca o anki keyifle bunları sormayı unuttuk... İsteyenler için online yayın bağlantısı verdiklerini, önceden olmak kaydıyla usbye atılmış müziği çalabileceklerini söylediler fakat nedense takı merasimine dair bir şey söylemedi :(
ne bileyim bi gerildik 2 saat sonra arkadaşın arkadaşı gitmiş saçmasapan tarihlere çıkmış onlara...
0
🌸denizgonen
(20.04.25)
www.kadikoy.bel.tr


burdaki telefondan bilgi alın isterseniz, takı merasimi hatırladığım kadarıyla max 45 dk, nikahtan da yarım saat önce orda olmuştuk biz.
0
amelie poulain
(20.04.25)
tekrar gidin hem bir nikahı izleyin hem de görevliye sorun
0
bir soru sorcam
(20.04.25)
aynı yerde evlenmiş bir insan olarak yanıtlayayım sorunuzu.

- 30 dakika önce orada olsanız yeterli. damat ve gelin olarak sizi üst katta bir odaya alıyorlar. nikah saati geldiğinde oradan salona geçiyorsunuz.

- gelin arabasını direkt evlendirme dairesinin otoparkına alıyorsunuz. normalde başka bir araç alamıyorsunuz ama ufak bir bahşiş ve tatlı dille belki bir araç daha sokabilirsiniz yanınızda. hemen yan tarafta kadıköy belediyesi'nin otoparkı kasdaş var, arabayla gelen misafirler orayı kullanabilirler.

- nikah çıkışı tebrikleri için belirli bir süre yok. takı töreni son insana kadar devam ediyor haliyle, o kısım biraz kaos oluyor kalabalık bir nikah töreniyse.

- siz nikah tarihi ve saatinizi almışsınız. artık o saat sizin, nikaha gittiğinizde x-y çifti demeniz yeterli oluyor sizi direkt üst kata alıyorlar, bunları kafanıza takmaya gerek yok.
0
dylancash
(21.04.25)
tebrik ederim, allah mesut etsin. devlet dairelerinden sms - eposta beklemek biraz yenilikçi olmuş, göndermezler. siz o saat için ödeme yaptıysanız artık sizindir iptal etmediğiniz sürece.
0
zemberek
(21.04.25)
(22)

antidepresan kullananlar

deartheodosia
antidepresan kullanımına nasıl bakıyorsunuz? farklı görüşler var bir kesim uzman gereksiz olduğuna inanıyorken diğer grup zıttını savunuyor. uzun uzun yazmayacağım ama duyguları bloke ettiği, “gerçek” iyileşmeyi önlediği vs. yalnızca antidepresan kullananlar yanıtlarsa daha iyi olur.
antidepresan kullanımına nasıl bakıyorsunuz? farklı görüşler var bir kesim uzman gereksiz olduğuna inanıyorken diğer grup zıttını savunuyor. uzun uzun yazmayacağım ama duyguları bloke ettiği, “gerçek” iyileşmeyi önlediği vs.

yalnızca antidepresan kullananlar yanıtlarsa daha iyi olur.
0
deartheodosia
(09.02.25)
Çok uzun zamandır kullandığım için normalim oldu benim. Duygusal olarak gelişmeye engel olmuyor benim gözlemlediğim. Ama dediğim gibi ben çok uzun süredir ve eser miktarda kullanıyorum. Benim bu vücudum o dozu antidepresandan saymıyor olabilir.
0
sekizdokuzon
(09.02.25)
Kullanmayanlar negatif görüş bildirecektir bence herkes yanıtlasın.

Bana iyi geldiği sürece ölene kadar kullanırım sorun yok. Plaseboda olabilir , mühim olan iyi hissetmem. Duyguları körelttiğini hissrdersem doktorla konuşurum ilaç doz değişikliği vs için.
0
jülsezar
(09.02.25)
Lustral kullanıyorum. Herkese öneririm.
0
gabe h coud
(09.02.25)
Kullananların hormonu mu, beynindeki bir şeyleri mi dersin bilemem ama hepsi bağımlı oluyor ve kullanmayı bıraktığında veya doz az gelmeye başladığında eski hallerine dönüyorlar. Çevremde kullanıp da iyileşen olmadı. Sallıyorum ilk 8 10 saat iyi sonra sadece birazcık iyi, orta, eski hal diye ilerliyorlar. Kullan diyenler zayıf kişiler. Ağlak ve ailesiyle sorunlu, kendi sorunlarını çözemeyen ve bunu hileyle çözmeye çalışanlar. Anksiyetem var .ss diye dolaşırlar. O yüzden ben bu tuzağa düşme derim.

Burada da kullanıp psikolojisi hala bozuk olan kişileri görebilirsin.
0
Shepard
(09.02.25)
Antidepresan iyileştirmez, seni zihinsel olarak ayağa kaldırıp "hayatını düzene koyabilecek seviyeye" getirmeye yardımcı olur

İlaç sayesinde iyi hissedip hayatında memnun olmadığın şeyler için aksiyon alamazsan aynı döngüye girip bu ilaç beni iyileştirmedi dersin
0
grimavi
(09.02.25)
Olumlu bakıyorum.

20 yıldır alıyorum bu hapları.

Duyguları bloke ettiği doğru. Robotlaştırıyor insanı.

''gerçek'' iyileşmeyi önleyip önlemediğini bilemiyorum.
0
yurtsuz john
(09.02.25)
Dünyada her şeye inanan herkes var. Ben şöyle düşünüyorum, bence doğrusu budur. Uzman olmadığım, kendi fikrimin olmadığı alanda bir uzmanın, bir grup uzmanın veya azınlıktaki bir kesimin görüşlerine itimat etmektense uzmanların çoğunluğunu oluşturan tarafın görüşlerine itimat ediyorum.

Çok detaylı bakmadım, ancak konuya uzmanların bir kısmı ve diğer kısmı diye bakınca sanki %50-50 bir karşıtlık var izlenimi veriyor; ancak şöyle bir anket yapılmış;

www.reddit.com

%79 psikiyatrist anti depresanların tedavide acil kullanımı lehine görüş bildirmiş, aynı anket bu yönde görüş bildiren psikiyatristlerin %39'unun kendi depresyonları için de ilk çözüm olarak anti depresan kullandıklarını göstermiş. %61'i ise ilk elden antidepresanla bir çözüm aramadıklarını ve ileri gözlem için beklediklerini söylemiş. Psikiyatristlerin kendi yetkinlikleri ve çevrelerinin rahatsızlıklarının gözlem ve tedavisi için daha geniş imkanlara sahip olduğunu düşünürseniz böyle olması çok da şaşırtıcı değil.

Şimdi söyleyeceğim şey için bir anket vs aramadım, ancak benim örneklerden gördüğüm kadarıyla anti-depresanlar hakkında olumsuz konuşan psikiyatristlerin birçoğu da antidepresanlara karşı değil, anti depresanların reçete edilmesinde acele edilmesine karşı. Yukarıda yolladığım sayfada acil çözüm için anti depresan önermeyen doktorların ne kadarının tamamen karşı ne kadarının sadece ilk etapta kullanımına karşı olduklarını bilmiyoruz ancak çok yüksek ihtimal ki o kümenin bir bölümünü de bu tip "ilk etapta kullanımına karşı" olanlar oluşturuyor.

Bu kadar laf ettim çünkü aslında "uzmanlar ikiye ayrılmış" gibi bir durum yok ortada.

Ben yıllar önce depresyon teşhisiyle antidepresan tedavisi aldım. İşe yaradı, depresyonum dönememek üzere geçti. Ben hastayım, ben tedavinin nasıl işlediğini iyileşmeme sebep olan süreçte ilaçların ne kadar payı olduğunu bilmiyorum. Ben depresyonun tedavi edilebilir olduğunu biliyordum bunun için doktora gittim ve dediklerine uydum. Size de bunu tavsiye ederim.
0
akhenaten
(09.02.25)
Günde 4 tane kullanıyorum. Sulinex alıyorum 375mg hem de.

Ben bir işe yaradığını düşünmüyorum. Doktora bırakmak istediğimi söyledim daha kötü olursun diyor. Şahsen ben eski halime göre aynı olduğumu düşünüyorum. Sadece intihar dürtüsü azaldı sanırım ama çok değil. Eskiden biraz daha meyilliydim sadece. Onun dışında çok uyku yapıyor bir de.

Sonraki muayenede artık gerçekten bırakmak isteyeceğimi söyleyeceğim. Herhalde prim falan alıyor bana yazdığı ilaçlardan o yüzden bu kadar ısrarcı :) devlette gidiyorum bu arada
0
substituent
(09.02.25)
Ben kullanıyorum ama mecburiyetten kullanıyorum. Kullanmak zorundayım çünkü iş yaşamıma devam etmem lazım.
Ben sinirli olduğum için kullanıyorum geçmişte insanlarla çok kavga ettim. Eğer bu şekilde devam etseydim ya mezara girecektim ya da hapishaneye ayıca işten de atılacaktım.
Bu antdepresanlar libidoyuda düşürüyor. İşte bu yüzden hiö kullanmak istemiyorum ama mecburum.
0
komando kani var bende
(09.02.25)
@komando: çok özür dileyerek nick-cevap uyumu diyorum:) başlık biraz içimizi sıktı, neşe olsun diye. ..
0
sekizdokuzon
(09.02.25)
Hayatımı devam ettirmeme yarıyor. Sabah kalkıp işimi yapabilmem lazım, kafamın içinde kaybolup gidemem.
0
peki madem
(09.02.25)
@sekizdokuzon ne demek neşelendiyseniz ne mutlu bana :)
0
komando kani var bende
(09.02.25)
hayatımı kurtardı. yan etkisi varsa filan da umrumda değil, o halimle zaten uzun yaşayamazdım ama öyle 80 sene yaşayacağıma böyle 50 sene fonksiyonel ve normal yaşayıp ölmeyi tercih ederim.

ayrıca farklı dönemlerde, farklı ilaçlar kullandım ve kısa süreli geçişler dışında hiç öyle robot filan olmadım. bonibon değil bu, maddi imkansızlık gibi mecburi durumları ayrı tutuyorum, terapistle psikiyatristle görüşmek ve arada takip etmek lazım. her ilaç herkese sürekli iyi gelmez, aynı etkiyi göstermez, yan etkileri değişebilir. ben tam tersine "ilaçlıyken" daha normal, keyifli, dolu yaşıyorum mental açıdan.
0
mark greg sputnik
(09.02.25)
depresyon psikiyatrik/nörolojik bir hastalık
antidepresan da bir ilaç
pek tercih şansı yok bu konuda
döngünün depresyonda olmayan tarafındayken kullanılmasa bile tekrar ilaca başlamak tekrar bırakmak sağlıklı olmyacağı için kullandırıyorlar
0
bir soru sorcam
(09.02.25)
İlaç kullanımında en büyük bakılması gereken şey "kişi hayatını devam ettiremiyor mu? Hayatı cehenneme dönmüş vaziyette mi? İşlevini yitirmiş mi?". Bu soruların cevapları evet ise ilaç kesinlikle bir müddet için işlevsel. Ancak bunun yaşam boyu kullanılması, gerçek problemin üzerini örtmek anlamına geliyor.

Yani kişi ne oluyor da ben böyleyim sorusunun dibine inmezse ilaç artık bir halı altı toz süpürme ve o halının ne kadar toz kaldıracağı meçhul. Yan etkisi cabası... Birçok insan uzun süreli ilaç kullanımı sonrası neşesini ya da ağlama becerisini kaybettiğini ifade ediyor.

Ez cümle hayatınız gerçekten yaşamanıza engel olmadığı müddetçe "ay tamam desteklesin" diyerek ilaç kullanılması doğru değil. Tabii hepsi "bence".
0
charbiel
(09.02.25)
neden oldugu belirsiz bacak/kalca agrisi nedeniyle kullaniyorum. agri kesiciler ise yaramiyor, inflamasyon var ama neden oldugunu 7-8 senedir bulamadilar. kullanmazsam agridan duramiyorum, ozellikle kisin agri artiyor.

cymbalta spor.
0
cooperr
(09.02.25)
dr la konuşmam
sana cipralex yazıyorum 6 ay çok düzenli kullanacaksın.
6 ay sonra ki randevu
dr: nasıl durumlar kendini iyi hissediyormusun?evet bırakmak istermisin? hayır.
o zaman bir 6 ay daha devam edelim.
depresanlar seni mantıklı düşünmeye itiyor.kontrol tamamen kendinde olduğunu inandığın an bırakmalıyım düşüncesine giriyorsun.ama düzen tertip önemli.
0
jamswety
(09.02.25)
Antidepresan gerçek iyileşmeyi önlemez aksine kolaylaştırması için geliştirilmiştir çünkü beyin stres hormonlarının baskısı altında kaldığında vücudu tamamen tehlike moduna sokar ve vücut buna göre tepkiler vermeye, temel hayat aktivitelerini dahi yerine getiremez hale gelmeye başlar, dış dünyadaki gidişata sağlıklı bir şekilde katılamaz olur, stresi yönetemez olur, kendini bir şeylerden koruyamaz olur, başkalarına zarar verebilir vs vs. Bunlar öncelikle hormonların düzenlenmesini gerektiren şeyler olduğu için ve yaşam tarzı değişiklikleri fayda etmediği zaman ilaca başvurulmalıdır. İlaçtan önce yaşam tarzı değişiklikleri muhakkak ama muhakkak yerine getirilmelidir ama yetmiyorsa yahut olumlu sonuç alınamıyorsa ilaca ihtiyaç var demektir. İlaç burada beynin kırmızıdan mora kaçan alarm durumunu önce kırmızıya sonra turuncuya sonra sarıya sonra ufak ufak beyaza sonra hafiften yeşile maviye falan döndürür. Ama bu doktor kontrolünde olmak zorundadır. Doktor ise danışanlara mutlaka yine hayat tarzı değişikliklerini ödev olarak vermelidir, gerekirse terapi yoluyla ikna etmelidir ve ayrıca yine psikoterapiye de yönlendirmelidir.

Yalnız şu var, sadece ilaç kullanmakla da şifa olmaz arkadaşım. Hayat tarzı değişiklikleri hakkıyla yerine getirilmeden ve doğru düzgün bir psikoterapi alınmadan gerçek iyileşme elde edilemez. İlaç sadece kolaylaştırıcı, alan ve imkan sağlayıcıdır, şifa vermez şifayı bir taksi gbi alır getirir diyelim.

Bunlara bakarak karar verebilirsin. 42 yaşında, hayatında 13 defa antidepresan tedavisi almak durumunda kalmış bir ablan olarak söylüyorum.
0
muhayyer divan
(09.02.25)
Dulester kullanıyorum. Hem belfıtığıma iyi geliyor hem depresyonuma.
44 yaşında, bekar, işsiz 9 yaşında erkek çocuk annesiyim. Yani olabilecek en dip kuyudan el sallıyorum size. (nafaka ile geçiniyor diyenleri şöyle kenara alayım, değil nafaka almak oğlumun 7. aylık bebekliğinden beri babası ortada yok)

Daha önce özel hastanede terapi +antidepresan tedavisi deneyimim oldu. Hiç memnun kalmadım. Yıllar sonra artık çok çaresiz hissettiğim bir anda tesadüfen devlet hastanesine gelen psikiyatra gittim. İlk verdiği ilaç 1 ayın sonunda beni rahatlasa da kabızlık yapmıştı. Hemen ilacımı değiştirdi, 1.5 yıl yeni verdiği ilacı kullandım.(prozac, lustral vb değil) Bel fıtığı olunca bir değişiklik daha yapıp dulester kullanımına başlattı.şimdi sadece arada doz değişimine gidiyorum. Yetersiz hissedince dozu arttırıyor, sonra düşürüyor.

Daha önce bu doktor tanışma şansım yoktu ama yine de bu geçen yıllara yanmama engel değil. Keşke daha önce bulsaymışım kendisini. Kesinlikle doğru ilaç ve doğru doz önemli.

Çevremde hiç kimse depresan kullandığımı anlamıyor. Hatta söyleyince şaşırıyorlar. Çünkü uykulu (narkolepsi hastası olmama rağmen) sersem ve tepkisiz değilim. Aksine üzücü bir olay karşısında ağlayabildiğim gibi keyfim yerindeyse gayet de neşeliyim.
Libido düşüşü de yaşamadım. Aksine keyifli ve memnun bir halde olduğum için libidomda artış bile var. Çünkü anlamsız şeylere takılmıyorum, içimde huzursuzluk duygusu yok, kendimden memnunum, geri planda sürekli kendimle tartıştığım iç sesim sustu. Hatta şimdi tek derdim son 2 yıldır hayatımda kimsenin olmaması. Hatta geçenlerde duyuruya da yazdım, arkadaşlarım bile o kadar uzak ki bana yalnızlıktan bunaldım. Ama bu bunalma hissi bir en fazla iki gün sürüyor sonra yine eski keyfimle devam ediyorum hayata. İlaçlar herhangi birinin yaşadığı sıkıntılarla başetme gücünü veriyor bana. Bunu da beni ruhsuzlaştırarak ya da beni ekstra neşeye boğarak yapmıyor.
Üstelik burada terapi şansım yok. Ona rağmen... Bu arada bende de oğlumda da dehb tanısı var. Düşünün benim ev nasıl bir tımarhane :p
0
strawberry first
(10.02.25)
bir ruh sağlığı çalışanı olarak kullanılması gereken durumlar kesinlikle var. ancak ruhsal durumu toparlama gibi bir durumu olamaz. yani bir ilaç içtim sıkıntılarım bitti durumu olamaz. psikotik hastalıklarında kullanım gerekli ancak nevrotik hastalıklarda böyle bir zorunluluk yok.v
şöyle bir durum da var. işin içinden çıkılmaz durumlar bilinç seviyesinin düşük olduğu durumlarda kullanılması kaçınılmaz oluyor. her sorun konuşularak çözülmez, ilaç içerek de çözülmez.
0
mikahakkinen
(10.02.25)
Olmasaydı olmazdım muhtemelen.
Şimdiki aklım olsa o kadar uzun süre (10 yıl) kullanmaz, yemez içmez psikoterapiye daha erken başlardım. Terapi almaya başladıktan 6 ay sonra bıraktım.
Tekrar ihtiyaç doğsa kullanmaktan çekinmem. Yaşam kalitesini artırdığı bir gerçek. Ama uzun vadede atalete sürükleyebiliyor insanı. İçgörünüz azalıyor, kendinize ve hayatınıza dışarıdan bakıp harekete geçemiyorsunuz. Robotlaştırıyor dedikleri bu olsa gerek.
Benim tecrübem böyle.
0
auroraaurora
(10.02.25)
Duyuruda psikolojisi bozulmamış kullanıcımız yokmuş...
0
Shepard
(10.02.25)
(27)

kaç kilosunuz?

sanemkk
ben böyleyim. https://r.resimlink.com/Uz18My.jpgve kilonuzdan memnun musunuz?
ben böyleyim. r.resimlink.com

ve kilonuzdan memnun musunuz?
0
sanemkk
(24.01.25)
Terlik dahil 43,7 az bir kilo.
Eğer genetik miras değilse;
Hiç çok iyi bir sağlık kontrolünden geçtin mi? Bu zayıflığın sebebi bi üniversite hastanesinde araştırıldı mı? Hormonlarına falan bakıldı mı?
0
Mirket
(24.01.25)
Beden kitle endeksim 23 :p memnunum üzerimde bir ağırlık yok
0
grimavi
(24.01.25)
aklımdan geçenler mirket +1

boyu karıştırmak istemezdim ama kaç ola ki, bu kilo az geldi,

cevap: 67 değilim, biraz düşürünce memnun olacağım,
0
a perfect lie
(24.01.25)
51-53 arası galiba
0
Amaranta ursula
(24.01.25)
Tam göremedim
437 ise sıkıntı
43,7 ise daha büyük sıkıntı

Neyse ben 181 cm 86 kiloyum. Geçen sağlık ocağında bi çizelge vardı baktım, obeze yakınmışım.
0
etna
(24.01.25)
ailenin en küçüğüyüm, 45 yaş üzeri anneden dünyaya gelmişim. doğduğumda ölür bu demişler ama yaşamışım.

tüm testleri yaptırdım bir şey çıkmadı.
kan değerlerim de güzel.

boyum da 160 bazı doktorlar gayet iyi, almak için uğraşma diyorlar.

iştahım iyi bence. çocukluğumda yeme baskısı çok gördğm için ara öğün yapmayı sevmiyorum acıkmam lazım.
0
🌸sanemkk
(24.01.25)
Kuş kadarmışsın :) 76 77 kiloyum. Çok iyiyim.
0
gabe h coud
(24.01.25)
Bi ara ilaç içer gibi 1 tane ekmeği beyaz peynirle, biraz çiğnedikten sonra suyla boğazımdan geçiriyordum. 48 olmuştum. Ama sürdüremedim ve bıraktıktan sonra yine aynı oldum bir süre sonra.
0
🌸sanemkk
(24.01.25)
vki/bmi 18.2
bazen memnunum bazen değilim
0
deartheodosia
(24.01.25)
Ben 80 kgyum boyum 187. Kg 75 olsa sevinirim. Eşim 163 cm 45 kg. Ailesi minyon kendide. Kuzenleri de aynı. Genetikse problem değil.
0
mikahakkinen
(24.01.25)
160 boya 43 kilo bki 23 oluyor mu?

72yim memnunum.

177 boy. 82den 69a 2 ayda düştüm kalori sayarak.

72de sabitim iyi.
0
help im alive
(24.01.25)
180cm boy, 60kg kutle.
0
chickentown
(24.01.25)
168 cm boy 55 kg
52 olduğum zamana dönmek istiyorum:/
0
kullanicadi
(25.01.25)
arbre o kadar çok zayıflık zorbalığı gördüm ki sana anlatsam burdan uzaklara yol olur. İlk önce annemden gòrdüm.
0
🌸sanemkk
(25.01.25)
160 boy, 52 kilo idim. Sonra bir bel fıtığı geçirdim. Bir süre 58 kiloda kaldıktan sonra 3 Ay içinde balon gibi şişip 71 kiloyu gördüm. Yavaş yavaş vermeye uğraşıyorum. 67 ye düşmüştüm en son. Şimdi ne haldeyim bilmem...
0
strawberry first
(25.01.25)
Yoksun yani :d

100+ değişiyor maç yoğunluğuna göre
182
0
baldan kaymak
(25.01.25)
75, memnunum.
0
lemmiwinks
(25.01.25)
Tam 2 katınım. Memnun değilim.
0
mabl
(25.01.25)
5 yıldır tartılmadığım için sorunun hedef kitlesi dışındayım ama tahminim 60-65 arası. Kilom hakkında düşünmemeye çalışıyorum çünkü gençliğimde 9 yıl kadar yeme bozukluğum vardı ve saplantılıydım bu konuda. Tekrar o günlere dönmemek için tam sayıyı bilmemeyi tercih ediyorum.
0
peki madem
(25.01.25)
95

memnunum
0
yurtsuz john
(25.01.25)
Boy 185 kilomda 88 memnunum şimdilik
0
essoist
(25.01.25)
73 skinny fat
0
inheritance
(25.01.25)
minyon fiziği işte, övebiliriz istediğin buysa
0
bir soru sorcam
(25.01.25)
@birsorusorcam, yo övülme gibi bir derdim yok. yarenlik yapmak,sohbet ortamı oluşturmak istedim. 26 yorumdan herbiri de gayet eşlik etmişler bu arzuma sağolsunlar.
Niyet okumasaydın keşke sana yazik valla bak. Ben hiç üzülmedim ama sen her şeye böyle bakarsan işin zor.
0
🌸sanemkk
(25.01.25)
ben de nötr'üm, eskiden aşırı zayıf biri olarak empati kurabiliyorum
kilon'da standardın çok az altında sadece bu da kadınlar için dezavantaj değil
bu kadar
0
bir soru sorcam
(25.01.25)
1,60 boy 53-54 kg

50 üstüne çıkamadığım günleri özledim :( aynada basenlerimi görmek kalbimi çok kırıyo fjfjfkfk

43 kg çok güzelmiş ama bir ara doktordan şöyle bir şey duymuştum, yağ oranı çok azaldığında adet görememe gibi bir şeyler olabilirmiş. Aşırı zayıf olmak da sağlıksız olabilirmiş, değerlerin vs normalse sorun yok demektir tabi ki.
0
turuncu tonlarda
(25.01.25)
@bir soru sorcam, boşver pampa kilolu olursun şişko derler, zayıf olursun sıska derler, uzun olursun sırık derler, kısa olursun bücür derler. zaten öyle birileri uzak olsun bizden. yani benden ama sana yakın olabilirler. seversin gibi.
0
🌸sanemkk
(25.01.25)
(4)

Güncel diş temizleme ve dolgu fiyatları nedir

tuborg yesili
Bilgisi olan var mı?Teşekkürler
Bilgisi olan var mı?

Teşekkürler
0
tuborg yesili
(18.01.25)
Diş taşı temizliği 2700 idi sonbaharda
0
sanguine
(18.01.25)
diş taşını devlet de temizliyor
iyi doktor seçmek yeterli
0
bir soru sorcam
(18.01.25)
tdb 2025 fiyat tarifesi (git:www.tdb.org.tr)
0
my fault
(18.01.25)
Özel sigorta veya tss varsa yılda bir kere ücretsiz muayene ve diş taşı temizliği hakkınız olabilir, kontrol edin.
0
inheritance
(19.01.25)
(12)

iş hk

baldan kaymak
1) günün kaç saati dolu geçiyor?2) haftada kaç gün mesai saatinde çıkabiliyorsunuz?3) stres seviyesi nedir? Ayda 1-2 gün ya da yılda 1 hafta gibi.ben başlayayım:1) neredeyse tamamı böyle geçiyor.2) belki 1-2 gün, yaklaşık 6-8 aydır mesaili.3) ne olacak diye kriz geçiyor. Koşuşturmaca bitmiyor. Bi iş
1) günün kaç saati dolu geçiyor?
2) haftada kaç gün mesai saatinde çıkabiliyorsunuz?
3) stres seviyesi nedir? Ayda 1-2 gün ya da yılda 1 hafta gibi.

ben başlayayım:
1) neredeyse tamamı böyle geçiyor.
2) belki 1-2 gün, yaklaşık 6-8 aydır mesaili.
3) ne olacak diye kriz geçiyor. Koşuşturmaca bitmiyor. Bi işin ortasındayken "onu bırak bunu önceliklendirelim" diye daha büyük bir iş geliyor. Haliyle takvimler atlıyor.

Açıkçası zamanla yığıldı birşeyler gibi geliyor. Konuştum da ama birşey değişmedi. Şu saat oldu mesaiye kalınca iş mi değiştirsem diye düşünmeye başladım. Yaşıtım bir arkadaşım da "ben youtube yayınına giriyorum, gelirsin sende" diyince "ne yapıyorum lan ben" dedim kendime. Dolayısıyla ortalamayı merak ettim. Biraz iç döker gibi oldu. Cevaplar için teşekkürler.
0
baldan kaymak
(14.01.25)
Yeni işimde 12. günüm, normali bu değildir umarım.
1- 7-8 saat
2- 12 günde bir kere akşam kaldım.
3- Stres sıfır.
0
gabe h coud
(14.01.25)
son saate enerji kalmıyor geri kalanı dolu (toplam net çalışma süresi 7,5 saat)
ya seve seve ya da işsizlik
0
bir soru sorcam
(14.01.25)
Sektöre çok bağlı sanırım ben daha temel bilimler alanındayım, yakın bir arkadaşım finans alanında ikimizin programı komple zıt. Onun programı sizinki gibi. Benim doluluğum projelerin gidişatına göre değişiyor. Bazen tam gün dolu bazen neredeyse hiçbir şey yok, bu döngü her ay yaşanıyor. Mesaim yok, stres seviyesi de ne az ne fazla.
0
akhenaten
(14.01.25)
Öğle arası, tuvalet, iki dk kalkıp çay kahve alma dışında tamamen dolu geçiyor.
Mesai saatinde çıksam bile haftada en az 1-2 gün PC ile eve gelip aksam çalışıyorum yoksa yetişmiyor. Fazla mesai ücreti yok üstelik:(
Stres düzeyi 7/10.
0
Amaranta ursula
(14.01.25)
şu anda çalışmıyorum ama çalıştığım son dönemlerdeki ortalamamı ve yorumlarımı aktarayım.

1- 4 saat kadar. yönetici olduğum için geri kalanı da ofis içi toplantı ve konuşmalarla geçiyordu.
2- neredeyse her gün istediğim saatte çıkabiliyordum ama eve gittiğimde de iş bir yandan devam ediyordu. ayda 1-2 kere de kalmalı iş seyahati oluyordu. yılda 2-3 kere de gece gece evden fırlayıp ofise gitmeli krizler oluyordu.
3- sektör gereği, stresi sıfırlamak mümkün değildi. hatta biraz stres olmazsa, rehavet sizi geriye götürüyordu. yine sektör gereği, iş kazaları ve iş yerindeki işle alakasız kazalar sıfırlanabilir değildi. 4 yılda 2 kişi beyin kanaması geçirdi (kesinlikle iş yeri kaynaklı değil) bunlardan birisi vefat etti. bu ve benzeri durumlar inanılmaz stres yaratıyor.
0
co2s2
(14.01.25)
1) 3-4
2) Her gün (sahada çalışıyorum)
3) Üç ayda iki hafta.
0
soft
(15.01.25)
Bazen 3-4 bazen 8. Bazen saatlerce toplanti oluyor normal is yapamıyorum bile.

Bilmem. Mesai saatim yok pek. Gün içinde işim varsa 1 saat gidip yapabilirim falan, önemsiz yani.

Sürekli ama yani böyle hani beni etkileyen bir stres değil. Yani calismaktan çok mutluyum, tedarik zincirini çok seviyorum ama kesinlikle herkese göre değil. Misal bundan önceki işimde gece zor uyurdum stresten. Ondan mutluyum yani.
0
logisticsmanager
(15.01.25)
abd'de big five denilen tech sirketlerinden birindeyim.

1) 10 gibi gidip 3 gibi cikiyorum. arada 1 saatlik ogle arasi oluyor. ben proje yoneticisi olarak calisiyorum ama bircok yazilimci gunde 2-3 saat calisiyor.
2) her gun.
3) ben burada yeni basladigim icin su an cok yuksek degil ama gecen vp'lerin de oldugu toplantida 100'den fazla kisiye sunum yaptim. o stresliydi.
0
antikadimag
(15.01.25)
bazı haftalar ekstrem zorlu geçse de genelde şöyle;

1-günde 3 4 saat doluluk.
2-mesaiye 2 senedir en fazla 15 gün kalmışımdır hepsinde de kendi isteğimle kaldım.
3-stres yok sayılır.
0
yenibirgüzelnick
(15.01.25)
1- günde 1 saat
2- istediğim saatte çıkabilirim
3- stres sıfır gibi
benden önceki yönetici ablamız iyi çalıştığı için işler tıkırında
0
rahmi pinkfloydoglu
(15.01.25)
1) Ortalama 2-3 saat (maalesef)
2) Neredeyse her zaman, hatta normalden bir tik erken cikiyorum bazen.
3) Gorece yuksek ama isin coklugundan degil, azligindan, vicdan muhasebesi, faydali olamama hissi vs stres yaratiyor.
0
mbond
(15.01.25)
patrona son 2 saat çalışmayorum, gözüm başım ağrıyor maaşımdan kes erken çıkayım desem kovulur muyum
0
bir soru sorcam
(25.01.25)
(9)

istanbulun trafik sorununa çözüm önerileriniz?

messina123
trafikten bıktım şahsen. basit ve uygulanabilirliği yüksek bir fikrim var. 15 yaşından yaşlı arabayı yasaklayacağız. ikinci el fiyatları da düşer. etrafta hurda yığınları görmeyiz ülke daha modern gözükürüz. trafik azalır. sadece istanbul, ankara gibi büyükşehirlerde uygulanacak bu arada. küçük yerl
trafikten bıktım şahsen. basit ve uygulanabilirliği yüksek bir fikrim var. 15 yaşından yaşlı arabayı yasaklayacağız. ikinci el fiyatları da düşer. etrafta hurda yığınları görmeyiz ülke daha modern gözükürüz. trafik azalır. sadece istanbul, ankara gibi büyükşehirlerde uygulanacak bu arada. küçük yerlerde kademeli olarak 20 yaş, sınırsız yaş şeklinde arttırılabilir. sizin öneriniz var mı?
0
messina123
(14.01.25)
İstanbul'da 3 yaşındaki araçları da yasaklasan trafik sorunu çözülmez zira her gün binlerce yeni araç trafiğe çıkıyor açık çok kısa sürede kapatılır ama raylı sistem çoğaltılır insanlar da buna binmeye teşvik edilirse bir şekilde çözülebilir belki ama kesin değil tabii.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.01.25)
Moskova'ya git. Raylı sistemin haritasını çıkar, getir, aynısını İstanbula uyarla.
Anadolu'da bir şehrin altyapı ve lojistiğini geliştir. Tekstil'i olduğu gibi o şehre yönlendirecek teşvik ve vergiler uygula.
Yeni imar alanları oluşturma.
Kentsel dönüşümün bina bazlı olmasını engelleyip, altyapıyı ve sosyal imkanları gözetecek şekilde ada bazlı uygula. Ama her tür yolsuzluğu önle.
Tarımı ve köye dönüşü teşvik et. Köy yaşamını kolaylaştıracak politikalar geliştir.
Olsun, bitsin.

Niye illa aklımıza yasaklar ve kısıtlamalar geliyor?

Ek: İstanbul merkezli tüm kamu kuruluşların merkezlerini Ankara'ya taşı ve Holding ve büyük kuruluşları bu istikamette teşvik et.
0
Mirket
(14.01.25)
Araç muayeneleri zaten bu bahsettiğiniz şey için var. Sadece araç yaşından ziyade araç sağlığı dikkate alınıyor. Trafik sorununa çözüm anlamında aynı yere tekabül ediyor. Sadece "daha modern görünmeye" çare olmuyor ancak daha modern görünmek araç yaşından ziyade insanların tavırlarıyla daha ilişkili olsa gerek.

Birçok kişi söylüyor aslında, problem regülasyondan çok uygulamada. Trafik cezaları yeteri kadar düzenli uygulanmıyor. Ehliyet sınavı sözde zor ama hiç derslere katılmadan ve direksiyon sınavlarında torpil yapılarak ehliyet alan birçok kişi var, bu kişiler kendini saklamıyor bile. Hangi tabelanın ne anlama geldiğini bilmeden şoför olan çok kişi var.

Taksiciler, belediye ve özel halk otobüsü şoförleri, minibüsçüler, kamyoncular gibi profesyonel sürücüler bırakın kurallara uymayı kuralsızlık yapanların başında geliyor. En öncelikli olarak bu meslek grupları kurallara uymaya başlatılmalı.

Özetle çözüm kural tanımazlığı önlemede, bu yapılabilir bir şey ama nedense insanlar bu esas sorunu görmezden geliyor ya da ütopik bir şey gibi düşünüyor.
0
akhenaten
(14.01.25)
Trafiği bana emanet etseler 1 senede her yeri çiçek gibi yaparım.

Ana arterlerde en büyük sıkıntı yan bağlantı yolları. 3 şeridi 2 şeride düşürüp yan yolu bağlayıp tekrar 3 şerit yapıyorlar. Trafik felç.

Yeterli uzunlukta hızlanma şeridi yapmadan yan yoldan bağlıyorlar, ana yolda ve yan yolda trafik felç.

Yonca kavşaklara otobüs, minibüs durağı koymuşlar, trafik felç.

Yan yollara tır, kamyon park etmişler, trafik felç.

Yol ayrımlarında şerit değiştirme yasağı dönüşe çok yakın yerde başlıyor, dönüşe 100m kala birisi en sol şeritten en sağ şeride geçmeye çalışıyor, trafik felç.

Şerit değiştirme yasağı olsa bile millet kaynak yapıyor, düz gidecek adamları da engelliyor, trafik felç.

avrasya tüneli girişi olabilecek en saçma şekilde, sene kaç olmuş, hala gişe var trafik felç

kamyonlar ve tırlar olmamaları gereken şeritteler, trafik felç

emniyet şeritlerinde yeterli mobese yok, mobese yakınlarına kadar emniyet şeridinden yardırıp kaynak yapıyorlar, trafik felç.

Sadece cezalarla bile kendisini kalkındıran sistem kurar o trafiği kaymak gibi akıcı hale getirebilirim.

Youtube'da bir eleman var, hatta birden fazla kişi var, simülasyonda bile deneme yanılma yaparak çözüm üretebiliyorsunuz. Tek seferde aynı anda her yerde çözülecek bir problem değil ama kimsenin umrunda da değil, kafası ortalamanın azıcık üstünde çalışan bir adam olsa çoğu yerde trafik kilit olmaz.
0
kimlanbu
(14.01.25)
Valla işyerim üsküdarda, evim kalamışta. Yol boyunca gördüğüm en eski araba 7-8 yaşında değildir o da hani premium segment. 4 kilometre yolu ise yarım saatte alıyorum.
Trafik arabalardan kaynaklanmıyor.
İstanbul coğrafi olarak çok ciddi engellere sahip, girişi ve çıkışı doğu ve batı ile sınırlı ve ortasından da boğaz geçen, büyümesi esnasında da plansız büyümüş milyonlarca insanın tek şerit yollu, arasında servis yolları olmayan sokaklarda yaşadığı bir şehir.
İstediğin kadar her yere metro yap gene de bu metro en basitinden boğaz engeline takılacak, gene şehir plansız alakasız büyüdüğü için birbiri ile düzgün keşişmeyecek.
İstanbulda tek çözüm diğer şehirlere insanların taşınmasını sağlamaktan geçiyor. Sultanbeylide yaşayan erzurumlu, ordululu sultanbeyliye bayıldığı için kalkıp o keşmekeşte yaşamıyor, ordu ve erzurum emin ol daha güzel daha planlı ama iş yok.
0
denizgonen
(14.01.25)
çözüm için hiç yoramam kendimi trafik yoruyor zaten
icra makamları yorulsun
0
bir soru sorcam
(14.01.25)
Çekici sayisini asiri arttir milyon tane hatali park var devlet guzel para toplasin hem yollar cilir trafik olmaz cogu yerde bide uygulama cak herkes birbirini gambazlasin seri sekilde tadindan yenmez

Trafikteki arabalara bak hepsinde safece 1 kisi var oda sofor butun koltuklar bos marti uygulamasi gibi bunlari doldurmak lazim koca araba bos gidiyor taxi ozel sistemi kaldirilsin limse tekel olmasin

Ehliyet almak asiri kazik olmali ve her 3 senede 1 uzman tarafindan sinav yapilmali


En son olarak trafik cezalarinin 50 lat artmasini istiyorum hem devletimiz guzel para kazanir hemde yeni projeler yapar
0
Zetnikov
(14.01.25)
insan çok ya İstanbul'da. Bu kadar insan varken trafiği çözemezsin.
0
burfak
(15.01.25)
6 ayda çözerim. Hiçbir şekilde trafik yoğunluğu 20-25 i geçmez kıyamet kopsa bile.

Öyle yaş yasagiydi, trafiğe az araç çıkarmaktı boş işler bunlar.

Ne yapacağıma gelince, paylaşıyorum artık. Nerede neyi paylassam bir sivri zeka kendi fikriymis gibi satmaya çalışıyor kamuda ve bok ediyor
0
topkapiaksaray
(15.01.25)
(3)

Jagermeister boğaz ağrısına iyi gelir mi?

slm ben yalnız komando yasin
Boğazım ağrıyor 2-3 shot içsem faydası olur mu?
Boğazım ağrıyor 2-3 shot içsem faydası olur mu?
0
slm ben yalnız komando yasin
(12.01.25)
hocam açsan sıcak bir mercimek yada tavuk suyu...
üzerine bal karıştırdığın bir sallama ıhlamur...
0
WithWorth
(12.01.25)
Ağrımadan önce iyi gelebilirdi evet.
Ağrıyı yavaş yavaş hissetiğiniz an alınca işe yarıyor.
0
hain kostokk
(12.01.25)
gelmez
0
bir soru sorcam
(12.01.25)
(6)

performans düşüklüğü

WithWorth
hayali bir adam düşünelim;bu adam mutlu, ahlaklı, çalışıyor, söylenenleri yapıyor, uyumsuz değil, işe vaktinde gidip geliyor ama bir kusuru var; kapasitesi yetersiz.adam var olan kapasitesini samimiyetle de kullanıyor. ama o kapasite düşük.8 kişilik ekipte herkes 100-120 km bandında gidiyorsa, bu ad
hayali bir adam düşünelim;
bu adam mutlu, ahlaklı, çalışıyor, söylenenleri yapıyor, uyumsuz değil, işe vaktinde gidip geliyor ama bir kusuru var; kapasitesi yetersiz.
adam var olan kapasitesini samimiyetle de kullanıyor. ama o kapasite düşük.
8 kişilik ekipte herkes 100-120 km bandında gidiyorsa, bu adam 70 km hız yapabiliyor.
çalışarak yükseltebileceği bir şey de değil, bunu görüyorsunuz. adamın maksimumu o.

ve 8 kişinin 8'i de 70 km hızla gitse, işler durur. belki bölüm kapatılır. öyle bi iş yani.

bu adamı işten çıkarır mısınız ?
çalışma hayatında çıkarıldığına şahit oldunuz mu ?
0
WithWorth
(12.01.25)
'Değirmen iyi çalışıyor da un çıkmıyor.' diyosun yani.
0
Mirket
(12.01.25)
Çıkarırım iş hayatı sırf kişi iyi diye yanında olmasına ses çıkarmayacağın bir ortam değil, iş arkadaşı da dostun değil. Bizim ekipte de böyle biri var, onun eksikliği diğerlerine yük olarak geri dönüyor..
0
mirty
(12.01.25)
Bununla ilgili bir yazı vardı, kabaca çalışanları dörde ayırmış:

Multiplier: Bunlar yıldız çalışanlar, nadir denk geliyorsun, ödediğin maaşa oranla çok iyi iş çıkartıyorlar. Belki senin örneğin için 170 km iş çıkaran biri yani...
Adder: Bunlar standart çalışanlar, aldıkları maaşın karşılığını veriyorlar.
Subtractor: Performansı aldıkları maaşı karşılayamayanlar. Kötü niyetli değiller ama bir sebepten olmuyor. Yeni işe başlayanlar, kişisel sorun yaşayanlar vb. genelde bu kategoride.
Divider: Bunlar direkt karakteri bozuk olup çevresindekilerin performansını düşürenler.

Yazı diyor ki Dividerlarla uğraşma, birinin böyle olduğunu farkettiğin anda direkt kov, onlara yapacağın bir şey yok. Subtractorlara ise belli bir zaman ve destek ver; belki adapte olmaları zaman alıyordur, belki o anda bir sorunları vardır, vb. Ama en nihayetinde sürekli olarak beklentinin altında kalıyorsa onları da gönder.
0
salihdt
(12.01.25)
yerine alacağın adam uyumlu ve kapasiteli ise çıkartırım ama artık kimseye güvenim yeni iş başvurularında profil yüksek bir hızla düşüyor..sorunsuzsa ve tek problemi kapasite ise ve bunda kimseyi kandırmıyorsa iş bilen adamı çıkartmam ekibi çok etkilemiyorsa.
0
eja
(12.01.25)
onun performansı düşük değil. amirin, müdürün ona karşı ön yargısı var, egosuna yediremiyor.

(o kişi montaj bandı gibi bir işte çalışmıyorsa eğer)
0
yurtsuz john
(12.01.25)
daha basit bir birime gönder
0
bir soru sorcam
(12.01.25)
(13)

istanbul kart komisyon odeme sacmaligi

buenosdias
telefondan, uygulamadan, makinadan kredi karti, banka karti kullanimlarinda aptal bir komisyon aliniyor. arastirdigim kadariyla tek ucretsiz yontem makinadan manuel olarak 200 tl atmak. ama yolcululuk ucreti, tl'nin degerini dusununce her 2 gunde 1 bununla ugrasmak zorunda kaliyorum. bunun baska bir
telefondan, uygulamadan, makinadan kredi karti, banka karti kullanimlarinda aptal bir komisyon aliniyor. arastirdigim kadariyla tek ucretsiz yontem makinadan manuel olarak 200 tl atmak. ama yolcululuk ucreti, tl'nin degerini dusununce her 2 gunde 1 bununla ugrasmak zorunda kaliyorum.

bunun baska bir yolu yok mu?

not: toplu yukle gibi zeka fiskiran cozumlerle gelmeyin.
0
buenosdias
(10.01.25)
Toplu yükleme yapsan?
0
Shepard
(10.01.25)
işbankası nays uygulaması ücretsiz
%10da para veriyor
0
bir soru sorcam
(10.01.25)
ben CEPTETEB'den ücretsiz yüklüyorum. sonra istanbulkart uygulamasında bekleyen yüklemelere gelip kartı telefona okutuyorum, yükleniyor. CEPTETEB bir de 250 TL yüklemeye 100 TL iade yapıyor.

bankanızın ödemeler kısmını bir kontrol edin. bankaların bazıları komisyon almıyor.
0
efreet sultan
(10.01.25)
toplu yükleme yap +1
0
yazar yazmaz yazan yazar
(10.01.25)
Nays, enpara falan komisyon almıyor, nays gibiler ekstra ödül bile veriyor, bonusflaşta bile ödül vardı, siz galiba uygulamadan yüklemeyle ilgileniyorsunuz.

Sanal pos komisyonu %3 civarı olduğu için ibb bu parayı bankalara kaptırmak istemiyor.
0
atom karincanin torunu
(10.01.25)
enpara yüklemeden komisyon almıyor(du en son denediğimde, iki üç ay oldu)
0
inheritance
(10.01.25)
Akbank Juzdan uygulaması üzerinden komisyonsuz şekilde bakiye yüklenebiliyor. Kredi kartı seçeneği de var. Telefonun NFC özelliği ile bakiye karta aktarılıyor. Yapı Kredi hesabımdan da komisyonsuz yaptığımı hatırlıyorum, değişmediyse halen öyledir.
0
Lethe
(10.01.25)
Banka uygulamaları bedava yüklüyor genelde, eğer nfc ile yükleme özellikleri yoksa bile istanbulkart uygulamasına girince bekleyen bilmemne olarak görünüyor o uygulamadan karta yükleyebiliyorsun.
0
nhk ni youkosu
(10.01.25)
üstteki önerilen yolların tamamı fiziki istanbul kart için geçerli.
dijital kart için geçerli değil varsa önerisi olan bunun içinde paylaşırsa iyi olur.

yıl olmuş 2025 fiziki kart mı kaldı. nfc ile uğraşılacağına dijital kart okutmak daha mantıklı.
0
my fault
(10.01.25)
benim aradigim da dijital kart. orada tek secenek cikiyor o'da max 500 tl yukluyor. ona da 5tl komisyon aliyor.
0
🌸buenosdias
(10.01.25)
Bir tahe fiziksel kart al, sonra istersen evde bir köşeye at.

Sonrasında ise kartlar arası aktarım ile çözebilirsin. En son kontrol ettiğimde bu hala çalışıyordu.
0
yeninesiltupcu
(10.01.25)
Fiziki karta yükleyip uygulamadan kartlar arası transfer yapabilirsin.
0
atom karincanin torunu
(11.01.25)
Bankanın mobil şubesinin menüsündeki istanbulkart işlemlerinden yükleme yapılınca (hesaptan ödeme) masraf almıyor. işbank ve qnb kullanıyorum şimdiye kadar hiç komisyon ölemedim.
0
Yalcin
(11.01.25)
(8)

Gribe karşı çay karışımı tarifiniz

air
Şöyle ballı zencefilli lezzetli bir enerji bombası çay tarifi arıyorum. Var mı bu hasta genç arkadaşınızla/ kardeşinizle paylaşabileceğiniz bir tarifiniz :)Teşekkür ederim şimdiden
Şöyle ballı zencefilli lezzetli bir enerji bombası çay tarifi arıyorum. Var mı bu hasta genç arkadaşınızla/ kardeşinizle paylaşabileceğiniz bir tarifiniz :)

Teşekkür ederim şimdiden
0
air
(06.01.25)
Zencefilli çaya bal, limon, karabiber ve zerdeçal ekliyorum. Bombastik bir şey oluyor.
Edit: @abuzer'e katılmamak elde değil. Ibucold c plus çok daha ise yarıyor.
0
Amaranta ursula
(06.01.25)
Geçen haftalarda hastaydım. Bir hafta boyunca ıhlamur, zencefil+bal+limon+karabiber vs icmedigim şey kalmadı her gün. Hicbi işe yaramadı arttı bile. Sonra Dr bı şurup verdi, aynı gün kesti tüm belirtilerimi. Doktora git bence
0
abuzer
(06.01.25)
Taze Zencefil
limon
bol karabiber

Yeterli.
0
sonsuz
(06.01.25)
zencefili çok abartmmak lazım litre litre içmeyin sonra ishal yapıyor, tarçın, karanfil çayları ile değişim yapa yapa için
0
eja
(07.01.25)
Herby Zencefilli Ballı Kış Çayı.
0
gabe h coud
(07.01.25)
alternatfi olarak haşlanmış patates suyuna limon sıkıp içmek işe yarıyor bende
0
bir soru sorcam
(07.01.25)
Sıcak tutmak önemlidir.
Sıcak çay, sıcak çorba farketmez.
Sıcak suya istediğini karıştırıp iç. Hatta sadece sıcak su iç. Faydalı olan o.
Gerisi plasebo.
0
Mirket
(07.01.25)
Caydan ote her sabah 1 bardak suya zerdecal, karabiber, organik elma sirkesi ve yarim limon ekleyip iciyorum. Kesinlikle bagisikliga faydasi var, cevremde herkes hasta, temasliyim da ama burnum bile akmadi.

Zencefil de ekliycem ama tadi iyice berbat olacak diye henuz cesaret edemedim shshshhs
0
mor oje
(07.01.25)
(10)

20 gr altın alırken nelere dikkat etmeliyim?

tahirkemalbozoglu
60 bin küsür para var şuanda.Elden para vermek yasak vs demişlerdi, son durum nedir? Ibana atim desem kabul ediyorlar mı? Sıkıntı çıkartıyorlar mi acaba?Yatırımlık için alıyorum bu neden 10-10 yada tamamen 20 gr 24 ayar külçe altın almayı düşünüyorum, sizin başka tavsiyeniz olur mu teşekkürler.
60 bin küsür para var şuanda.
Elden para vermek yasak vs demişlerdi, son durum nedir? Ibana atim desem kabul ediyorlar mı? Sıkıntı çıkartıyorlar mi acaba?
Yatırımlık için alıyorum bu neden 10-10 yada tamamen 20 gr 24 ayar külçe altın almayı düşünüyorum, sizin başka tavsiyeniz olur mu teşekkürler.
0
tahirkemalbozoglu
(03.01.25)
Harem uygulamasından fiyatlara baktım. 20 gram altının satış ve alış rakamlarına göre 20 gramda bozdururken 780 tl fark var.

3 tane eski tam altın alsan 430 tl fark var.

Kuyumcudan kuyumcuya değişebilir ama tam altın harem uygulamasının rakamlarına göre daha avantajlı. Bir dahaki sefere altın alırken detaylı hesaplayıp gerçekten tam altın avantajlı ise tam altın alacağım.
0
Cesario
(03.01.25)
altıns1 sertifikası var aklınıza yatarsa.
0
lazpalle
(03.01.25)
kuyumcudan iar külçe altın alabilirsiniz:

agakulche.mncdn.com

farklı markaları da var, sonuçta altın altındır ama en geçerlisi iar. Bir kaç kere farklı markaya düşük fiyat vermeye kalkana denk geldim. o yüzden iar iyidir.
0
brkylmz
(03.01.25)
iban kabul etmezler
0
bir soru sorcam
(03.01.25)
Gram altın alırken, 995 mi 999 mu konusuna dikkat edin. 999 fiyatına 995 olanını kilitlemesinler.

www.grams.com.tr:~:text=Bu%20alt%C4%B1n%20t%C3%BCr%C3%BCnde%20alt%C4%B1n%C4%B1n%20%99,i%C3%A7ermeyen%2C%20tamamen%20saf%20alt%C4%B1ndan%20olu%C5%9Fmaktad%C4%B1r.
0
Mirket
(03.01.25)
Tam aksine Kapalıçarşı'da iban kredi kartı kabul edilmiyor genelde

Git orada rafine yazan bir dükkana gir
0
topkapiaksaray
(03.01.25)
Mirket +1
Mirket +1
Mirket +1
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(03.01.25)
@ mirket hocam maalesef kitlediler. Yazını aldıktan sonra gördüm. 995 24 ayar 20 gr ahlatci firmasının külçe altınını 61.600 e aldım. Yorumun nedir?
0
🌸tahirkemalbozoglu
(03.01.25)
60.555 lira su an. Uzun vadeli aldiysaniz cok da uzulmeye gerek yok.
0
brkylmz
(04.01.25)
iban işi bitti.

en son aldığımda başkasına olan borcunu ödetti bana yani başka iban'a parayı attım. sonra verdi altını. kontrol altına almışlar kuyumcuların banka hesaplarını.

2 tane 10gr işini görür. ben paketli altını tercih ediyorum. bu çeyrek, altın vs onların tarihleri var. düğünde taktın mesela ilk tarihine bakıyorlar satarken de ederi düşüyor niyeyse.
0
mathilda.may
(04.01.25)
(4)

Gözlük reçetesinden torik lens numarası nasıl belirlenir?

anaphylacticshock
Merhaba, Öncelikle bu iş için göz doktoruna gitmem gerektiğini biliyorum ama vakit yok. Yarın akşam tiyatroya gideceğim ama gözlüğüm kırıldı maalesef. Göz doktoruna gidip, yeni gözlük yaptırana kadar acil 1 kutu torik lens almam lazım. Miyop astigmatım. Elimde sadece eski gözlük reçetem var. Bu reçe
Merhaba,

Öncelikle bu iş için göz doktoruna gitmem gerektiğini biliyorum ama vakit yok.

Yarın akşam tiyatroya gideceğim ama gözlüğüm kırıldı maalesef.

Göz doktoruna gidip, yeni gözlük yaptırana kadar acil 1 kutu torik lens almam lazım.

Miyop astigmatım. Elimde sadece eski gözlük reçetem var. Bu reçeteden torik lens numarası nasıl belirlenir?
0
anaphylacticshock
(02.01.25)
gözlük reçetesi ile lens reçetesi farklıdır, doktorlar lens reçetesini gözlük numaraları ile vermezler, özellikle astigmatlı gözlerde. sakın böyle birşey yapıp gözlerini mahvetme, ben yaptım oradan biliyorum. sonra toparlaması çok zor oluyor.
önceden lens kullanıyor isen aldığın aynı numaraları al geç.
0
wendyangelamoiradarling
(02.01.25)
lens için de reçete yazılması gerekmiyor mu? gözlükçüye gidip kendi kendine alamıyorsun diye biliyorum ben. her türlü doktora yazdırman lazım.
0
turuncu tonlarda
(02.01.25)
Eye power calculator vs diye ararın internetten, reçetedeki Sphere, cylinder ve axis’leri girdiğinizde lense çevirir.
0
efx
(02.01.25)
astigmatın kaç derece 1 derece filan ise
miyop alman yetiyor
0
bir soru sorcam
(02.01.25)
(11)

Bir evropa ulkesine gidecek olsaniz ilk nereyi secerdiniz?

narod
Minik bir seyahat planliyorum. Aklimda ilk olan yerler Almanya, Hollanda ve Cekya. Hepsine ilk defa gidecegim. 2-3 gunluk olacak. Sizce ilk hangi ulkeye ve hatta hangi sehre/havalimanina inmeliyim? Ulkeyi, sehri kesfetmek istemekle birlikte vizyonsuzlugumu mazur gorun ama bu biraz da alisveris seyah
Minik bir seyahat planliyorum. Aklimda ilk olan yerler Almanya, Hollanda ve Cekya. Hepsine ilk defa gidecegim. 2-3 gunluk olacak. Sizce ilk hangi ulkeye ve hatta hangi sehre/havalimanina inmeliyim? Ulkeyi, sehri kesfetmek istemekle birlikte vizyonsuzlugumu mazur gorun ama bu biraz da alisveris seyahati olacak. Outletlerin yakin oldugu, bizde olmayan ya da anormal fiyatlara satilan markalarin oldugu bir şehre inmek beni mutlu edebilir.

Tavsiyelerinizi bekliyorum, thank youuu
0
narod
(28.12.24)
Outlet mutlaka olmalıysa Roma ya da Barcelona.

Outletten bağımsız Avrupa’da mutlaka görülmesi gereken şehirler siralamayla;

Paris
Roma
Londra
Viyana
0
Mcfly
(28.12.24)
Italya, Fransa ve Ingiltere ilk onceligim degil aslinda
0
🌸narod
(28.12.24)
outletler almanya da sanırım
gezmek için italya
0
bir soru sorcam
(28.12.24)
2 3 günlük uçak yolculuğu 5 gün demek. 2 gün yola gider eğer yol içinde 2 3 se değmez. 2 3 güne roma, münih, berlin, amsterdamdan seçilir.
0
mikahakkinen
(28.12.24)
Sehirde ne aradiginiza.gore.degisir. ben gezmek.icin prag ve berlini secerdim. Hollanda asiri pahali ve cok da.gorecek bir sey yok. Ben olsam prag budapeste berlin yapardim. Outletler.hayal.kirikligina ugratabilir ama berlin ve pragtaki ikinci el.dukkanlarindan ve bit pazarlarindan harika seyleri cok.ucuza almisligim vardir.
0
deckard
(28.12.24)
Laponya
0
mythralioz
(28.12.24)
hiçbir yeri tanımadığım için ingiltere'ye giderdim çünkü tek yabancı dilim a2 ingilizce.
0
ya ben lan neyse
(29.12.24)
Soğuk bir yere gitmezdim, net.
0
wd40
(29.12.24)
milano'da unlulerin gittigi bir outlet varmis ama ben gitmedim, milano, oradan munih oradan da baska bir sehre gidersin ama tavsiyem internetten bakip, magazadan al yapman, hersey olmuyor cunku.
0
wishmaythşngs
(29.12.24)
Finlandiya. Hele de yılın bu zamanı offf...
0
feastofthedamned
(29.12.24)
Ilk defa gidiyorsan vizede sikinti cikarmasinlar bu tur ulkelere
0
Zetnikov
(29.12.24)
(5)

Endokrinoloji hangi testleri istiyor

condom kurşunu
Daha önce hep dahiliye gidiyordum kan testleri için. Şirket doktoruna gösterince endokrinolojiden randevu alın demişti 1 sene önce ben de cok umursamadım. Şimdi öss’mde kaln bi tutar var bari gideyim yl bitmeden test yaptırayım diyorum ama bu bölimde tam ne testleri yapılıyor? Düz kan testi mi sadec
Daha önce hep dahiliye gidiyordum kan testleri için. Şirket doktoruna gösterince endokrinolojiden randevu alın demişti 1 sene önce ben de cok umursamadım. Şimdi öss’mde kaln bi tutar var bari gideyim yl bitmeden test yaptırayım diyorum ama bu bölimde tam ne testleri yapılıyor? Düz kan testi mi sadece dahiliyeden farkı ne yani?
0
condom kurşunu
(27.12.24)
Endokrin dahiliyenin yan dalı. Şirket doktorunuz niye endokrine gidin demişti spesifik olarak bir değerinizde yükseklik/düşüklük mü vardı? O sorunla ilgili endokrine giderseniz gerekli testleri yaparlar ama endokrinin yaptığı büyülü bir test yok yani hastane laboratuvarı ne çalışıyorsa onu yapıyorlar. Dahiliyeci de isteyebilir aynısını
0
nundu
(27.12.24)
Tiroit hormonlarınız olabilir, kan şekeri/insülin değerleriniz olabilir. Endokrin deyince ilk önce bu ikisi aklıma geliyor ama doktor niye endokrine yönlendirdi, o önemli.
En azından kan tahlillerinizde normal sınırlarda çıkmayan sonuçların ne olduğunu söyleseniz fikir vermek kolay olurdu.
0
kobuzchu kiz
(27.12.24)
prolaktin olabilir genelde hormon değerleri hipofiz bezinden salgılanan.
0
bbpress
(28.12.24)
Bazi spesifik ilaçlari sadece endokrinologlar reçete edebiliyor, bu bilgi de burada dursun.
0
feastofthedamned
(28.12.24)
endo. baya üst seviye o anlar kan testlerine bakıp keyfi mi geldiğini sorun mu olduğunu
0
bir soru sorcam
(28.12.24)
(11)

geçmeyen aşk acısını ne yapıyorduk?

baldan kaymak
Yaşayıp, yiyor muyduk?Nasıl geçiyordu bu şey?
Yaşayıp, yiyor muyduk?

Nasıl geçiyordu bu şey?
0
baldan kaymak
(27.12.24)
Eski sorularından hatırladığım kadarıyla arbre gibi ayran gönüllü, üstelik her kadının durmaksızın yürüdüğü biriydin. Yenisini bulunca hemen unutursun kaymak bey, dertlenme.
0
duygusalatasi
(27.12.24)
Bana yürüyebilirsin, ben de boştayım:)))

Tabii ki şaka.
0
Kahvedesu
(27.12.24)
Ben yiyorum ve kırpıp kırpıp rüya yapıyorum üzerine o... :)

Şahsen yapabildiğim tek şey beni kanırtmasına izin vermek. O kanırtırken ben de birlikte kanırtıyorum, alabildiğine gözyaşı ve kan döküyorum (manen) sonra yavaş yavaş mecburen geçiyor. Çünkü beyin kendini korumak istiyor, koruyabilmek için elinde anlamsızlaştırmaktan ve unutmaktan başka imkanı yok. Bunları kullanmak zorunda kalıyor.
0
muhayyer divan
(27.12.24)
Yollarımız burada ayrılıyor
Artık birbirimize iki yabancıyız
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet her şeyi unutmalıyız

Her kederin tesellisi bulunur, üzülme
İnsan ne kadar sevse unutabilir
Mevsimler, gelir geçer, yıllar geçer
Sen de unutursun bir gün gelir

Hiç yaşamamışçasına, hiç sevmemişçesine
Unutursun o günlerimizi, gecelerimizi
O günlerce gecelerce sevişmelerimizi

Her şeyi evet her şeyi unutabilirsin
Hatta bütün yazdıklarımı satır satır
Kalırsa, içinde bir derin sızı kalır

satir satir unutucaksin sen de :)
0
sonsuz
(27.12.24)
Kendi hayatını yaşamaya devam ediyorsun.

Zamanla geçiyor
0
kullanicadi
(27.12.24)
ıhlamur içiyoruz.
0
mathilda.may
(27.12.24)
geçmeyen diye bir şey olmadığı için geçmesini bekliyoruz
0
clones
(27.12.24)
Duyuru'da kimse beni tanımaz. Bende kimseyi.

şu şiiri, ıhlamuru ve bu havada motosiklet sürüp şu an içtiğim chai tea latte'yi düşününce de diyorum ki; benim gibi olanlar da var. :D iyi geldi yanıtlar, teşekkür ediyorum.

Herkese mutlu yıllar!
0
🌸baldan kaymak
(27.12.24)
stalklamıyorsun
düşünmüyorsun
görmüyorsun daha çabuk geçiyor
0
bir soru sorcam
(28.12.24)
Kendi hayatimiza odaklaniyoruz, kendimizi sevmeye devam ediyoruz. Kendini sevmeyeni baskasi niye sevsin diyoruz. Ne yapmiyoruz peki, stalklamiyoruz, mumkunse her yerden engelliyoruz, yaramizi iyi etsin diye ywni bir duygusal iliskiye girmiyoruz, alkolden ve bizi uzecek seylerden, depresif filmlerden ve kitaplardan uzak duruyoruz. Hersey gecer, hersey unutulur. Kendi degerimizi unutmayalim yeter.
0
deckard
(28.12.24)
anteelope_
(01.01.25)
(9)

Ilk defa Temu dan alisveris yapicam

narod
Total de 27 dolari asmayinca ekstra bir sey oduyor muyum? Ekstra gumruk, vergi, mail vs bi seyle ugrasiyor muyum? Kapima kadar geliyor mu?Nelere dikkat etmeli, neleri bilmeliyim? Tavsiyeleriniz nelerdir?
Total de 27 dolari asmayinca ekstra bir sey oduyor muyum? Ekstra gumruk, vergi, mail vs bi seyle ugrasiyor muyum? Kapima kadar geliyor mu?

Nelere dikkat etmeli, neleri bilmeliyim? Tavsiyeleriniz nelerdir?
0
narod
(27.12.24)
aş aşma farketmiyor yüzde 60'ı saplıyor devlet. artık temu'dan bişey almanın avantajı filan yok.
0
ayseee
(27.12.24)
temu'dan alisveris yapma derim.
0
sonsuz
(27.12.24)
EU ülkesinden 30 euro altı sipariş varsa %20 vergi
diğer ülkeler %60 vergi

yurt dışından bi şey getirme dedi devlet kısaca
0
bir soru sorcam
(27.12.24)
temu bitti artık
0
jamswety
(27.12.24)
temu sepet toplamı gümrükte takılacak ürün ekletmiyor zaten. o tutarı kendi ayarlıyor. siparişi bir şekilde teslim alamazsanız paranızı %100 iade ediyor. ben bazen 3-5 ürün alıyorum. gelen ürünlerden birinin kalitesinden memnun kalmazsam iade talebi oluşturuyorum. temu ürün sizde kalsın tutarı kredi olarak tanımlayalım diyor, sonra başka alış verişte kullanıyorum.
0
walter white kilikli
(27.12.24)
60% vergiye ragmen ayni urunleri 5 kati fiyata satan turk esnaftan cok daha iyi temu.

bildigim kadariyla kendileri sistemlerini duzenledigi icin, siparis verebiliyorsaniz ekstra bir seye takilmiyorsunuz zaten. limitleri asacak gibi oluyorsa kendi izin vermiyor almaniza.
0
aguen
(27.12.24)
Temu işi bitti
0
primetime
(27.12.24)
Bu %60 vergi benim sayfada gordugum fiyata dahil oluyor degil mi? Sonradan ek bir vergi yuklenmiyor. Dogru mu anladim?
Eger oyleyse @Aguen in dedigi gibi bazi seyler vergiye ragmen uygun ve alinabilir
0
🌸narod
(28.12.24)
kargo hariç fiyata %60 uygulanıyor
1000 liralık mamül için 1600 ödersin başka da bi şey çıkmaz (10 lira filan da hesaplama masrafı alıyorlar)
0
bir soru sorcam
(28.12.24)
(11)

tam otomatik kahve makinesi

logisticsmanager
Çok kahve içen insanlarız ama hep filtre. Hanım da sütlü çok sever normalde.Dedim bir tane tam otomatik alayim (evet manualler falan daha iyi ama ugrasamayiz).Şimdi bakmaya başladım ama delonghi magnifica ideal gibi ama bunun da trilyon modeli var.Bizim için önemli olan;Doppio yapsa iyi olur gibi bi
Çok kahve içen insanlarız ama hep filtre. Hanım da sütlü çok sever normalde.
Dedim bir tane tam otomatik alayim (evet manualler falan daha iyi ama ugrasamayiz).
Şimdi bakmaya başladım ama delonghi magnifica ideal gibi ama bunun da trilyon modeli var.
Bizim için önemli olan;
Doppio yapsa iyi olur gibi bir de long
Latte ve cappuccino olsun (illa dokunmatik ekrandan latte vs seçmeye gerek yok hatta tuşlu espresso yapıp sütü kendimiz de katabiliriz, hatta tuşlu tercih sebebi bence dayanıklılık olarak)

Onun dışında temizliği, bakımı kolay olsun.
Bu noktada magnifica s var, en basic hali gibi. Iyi midir sizce?
0
logisticsmanager
(27.12.24)
2 arkadaşımda var. Makinenin yıllık bakımı vs. Var. Temiz kullanmak lazım. Hassas alet, o kadar para verip bozulursa üzülünür. Size kapsül makine lazım.
0
mikahakkinen
(27.12.24)
Abi yanlış anlama ama hep filtre içiyorum diyorsun, ama yazdığın makineler espresso makinesi. Tam otomatik olsun uğraşmayalım diyorsun, ama latte-kapuçino manuel olabilir diyorsun...
0
malheiros
(27.12.24)
@mika; abi kapsül sevmiyorum. Hep konsept olarak sevmiyorum hem de tad olarak. Çok iciyoruz zaten, bize kapsül dayanmaz.
0
🌸logisticsmanager
(27.12.24)
@malherios; yok ya manual dediğim tuşlu:) yanlış anlaşılma olmuş. Dokunmatik modeller çıkmış çok ama güvenemiyorum pek onlara. Ondan tuslu daha iyi olur diye dedim ama manual demeseymisim iyiymis.
0
🌸logisticsmanager
(27.12.24)
Philips ep2220/10 aldım oldukça memnunum.

kendi süt haznesi olmaması, otomatik kahveyi çekirdekten alıp bardağa koyması, süt köpürtücüsü olması hepsi benim için artı şeyler.

süt haznesi ilerde sütten dolayı kokma yapıyor o yüzden bu şekilde bir seçim yapmadım. makine seçerken aklınızda olsun. daha iyi makineler var ama bu fiyat performans olarak benim için yeterli.
0
ruhlardan esinlenen karga
(27.12.24)
Biz ofis alırken çok araştırdık gezdik baktık ve temizliği en kolay olan (suda yıkanıyor tüm parçaları bazı modeller yağla çalışıyormuş bakımı zormuş) tchibo otomatik espresso makinesini 13k fiyata aldık geçen sene. Genel olarak memnunuz ama süt köpürtmesinde ayar maks olmasına rağmen son zamanlarda fazla köpürtmüyor nedenini henüz sorgulamadım sütü az kullanıyoruz. Bir bakın derim.
0
Kediyi üzdün
(27.12.24)
süt kabı temizliği zahmetli
gerek lezzet olarak gerek üşengeçlikten türk kahvesi içer gibi fincanda zift gibi espersso içmek daha makul hala geliyor tadı da güzel üstelik

şimdi tam otomatik alınca da yine temizlik çilesi var

o yüzden manuel + öğütücü almak daha mantıklı hale geliyor

ya da madem paraya kıyacaksan şöyle bi şey
www.hepsiburada.com

bana sorarsan delonghi manuel al geç şunlardan daha kolay temizlemesi zaten kahve yapması içmek kadar keyifli
0
bir soru sorcam
(27.12.24)
@bir soru sorcam; abi arastirdim. 14 kahvede bir falan makineyi temizlemek lazım. Bunun temizliği ile her yaptığında temizlemek gereken makine aynı değil ki daha kahve ayarlaması falan var. Ben kahve yapmakla uğraşmak istemiyorum ya.

@kediyi üzdün ; Fransa'da yokmus Tchibo:/

Delonghi magnifica s smart alicam gibi, cappuccino yapicisi sebebiyle.
0
🌸logisticsmanager
(27.12.24)
iç üniteyi haftada 1 temizliyorsun, yıkıyorsun ama posa kabı filan temizlemen gerekiyor
plastik parçalar zaten mekanizması huylanıyorsun sağlık açısından

Philips ep2220/10 evet pratik ama kullandıkça anlarsın ne demek istediğimi
bu işin sonu yok zaten ben sattım kurtuldum manuel de vardı otomatik de

dediğin gibi manuel uğraştırıyor ona katılırım yere dökülüyor kahve filan
öğütücüden alıp basmak gerekiyor
0
bir soru sorcam
(27.12.24)
Abi temizlemeden olmuyor zaten. Filtre makinesi de bu makine de hepsi temizleniyor. Ama her kahvede temizlemek var, günde ya da iki günde bir temizlemek var. Biz çünkü günde iki tane icmeyecegiz, tahminen günde kişi başı 4 espresso gider rahat ki daha fazla da olabilir. Bir de zaten espresso makinesi alsam, kahve öğütücü alicam, yanına süt köpurtme alicam, öğütücüye gramla koyucam oradan diğerine koyucam falan uzun. Ondan otomatik bakıyorum.
0
🌸logisticsmanager
(27.12.24)
temizliği minimuma indirmek için yarı-otomatik makinelere bakabilirsin. süt haznesi olmayanı söylemiş zaten arkadaşlar. bence değirmeni de olmasın makinenin. sen ayrıca değirmende çek kahveyi. sonra porta filtreye koy yap espressonu. bu sayede posa mosa derdiyle makinenin temizliğiyle uğraşmassın.

birde bu philips delonghi arçelik falan hepsi aynı üreticilerden alıyor pompayı parçaları. gerisi tasarım işi. o yüzden ben sana grundig f/p önereceğim. senin geçtiğin yollardan 5 ay önce geçmiş birisi olarak. çok daha pahalı pro makineler var ama baslangıç için bu yeterli.

www.grundig.com.tr
0
archmeister8
(28.12.24)
(14)

mal varlığı yaş orantısı hk soru

baldan kaymak
soru ortalama olsun diye duyurunun da yaş aralığına uygun yaş seçmeye çalışıyorum.30 yaşında birinin ne kadar parası olsa başarılı/başarısız deriz1) Ben başlıyorum: en az 500k tl veya üstü arabası arabası olmalı, borcu olmamalı, 500k tl birikimi olmalı2) Arkadaş 1 - kadın: en az 1m tl parası olmalı,
soru ortalama olsun diye duyurunun da yaş aralığına uygun yaş seçmeye çalışıyorum.

30 yaşında birinin ne kadar parası olsa başarılı/başarısız deriz

1) Ben başlıyorum: en az 500k tl veya üstü arabası arabası olmalı, borcu olmamalı, 500k tl birikimi olmalı
2) Arkadaş 1 - kadın: en az 1m tl parası olmalı, arabası olmalı yeni olmalı maz 1-2 yaşında, borcu olmamalı
3) arkadaş 2 - kadın:borcu olmamalı, ayakları üstünde durmalı kendi evinde olmalı kira bile olsa,
4) arkadaş 3 - erkek: (hayal gördüğümüzü düşünüyor) borcu olmamalı, eski de olsa bir arabası olması yetermiş.
0
baldan kaymak
(25.12.24)
30 yaşında birinin günümüz koşullarında arabası, evi, epey birikimi olmasını beklemek bana biraz ülkeden bihaberlik gibi geliyor açıkçası. başarı ya da başarısız olmayı da şahsen parayla ya da mal mülkle ölçmüyorum.

ülkede var gücüyle uğraşmasına, son derece çalışkan olmasına rağmen arkasında hiçbir desteği olmadığı için dış zorunluluklardan ötürü bu seviyeye gelemeyen bir dünya insan var. ben de az buçuk o civarda olduğum ve kendim gibi pek çoklarını bildiğim için konuşuyorum. yan gelip yatana, aylak aylak dolaşana değil elbette lafım ama emek verenlere ekonomik olarak belli bir eşiği geçemediği için başarısız etiketini uygun görmüyorum.
0
duygusalatasi
(25.12.24)
Borcu olmayan insan genelde etliye sütlüye dokunmadan kendi yağında kavrulan aman ali rıza bey tadımız kaçmasın modeli insanlar oluyor, kendimden biliyorum. Bence arkadaşlar borç olayını yanlış anlamış, ödeyemeyeceği borcu olmamalı gibi düşünmüş. Borcu olmayan insanla başarılı insan benim kafamda hiç eşleşmiyor.

30 yaşında başarılı biri deyince benim aklıma "old money" bir profil geliyor. Güzel muhitte bir evi vardır, ailesinin iyi bir işi vardır ve o da şirketin gelecek neslidir. İçinde olduğu işten anladığı bellidir, zaten şimdiden ciddiye alınıyordur. İyi bir eğitim almıştır, güzel yemekten anlar vs. Arabanın lafı olmaz bu profilde.

Hali vakti yerinde herkese başarılı denemez bence. Hali vakti yerinde denir. Aile de başarıda ciddi anlamda bir faktör ne yazık ki.
0
akhenaten
(25.12.24)
100k€ su olmali. yani bu insan büyük ihtimalle ortalamanin cok üstünde bir servete sahip olacak, bu sekilde devam ederse.

arabasi var mi yok mu cadirda mi kaliyor gökdelende mi fark etmez. kimse sana bu parayi türkiye'deki maasli isinden topla da demiyor.
0
sonsuz
(25.12.24)
30 yaşındayken bir köyde kirada oturuyordum. Eh işte diyebileceğim bir maaşım vardı. Başka da hiçbir şeyim yoktu.

Aileden bir katkı olmadığı sürece normali de bu.

Şimdiki aklım olsa, kazandığım ilk paradan itibaren birikime başlardım. Biraz o konuda yol gösterenimiz olmadığından geç başladık.
0
Mirket
(25.12.24)
Yine kadın düşmanı demeyin ama adam kendisi diyor kadınlar biraz daha yaşadığımız ülke ve dünyadan kopuklar. Acaba kaç kadın bu kadın arkadaşlarının işte böyle olursa başarılı olur dedikleri şeyleri başarmış?

Başarılı başarısız sınıflandırmak gerçekten zor. Bana göre evi arabası ve kendi işi olmayan başarısız. Başka birine göre ise günü kurtarmak başarılı. Girdiğin ortama soracağın kişiye göre değişir. Hadi yine de beklediğin cevabı vereyim, borç olmasın, mayışı 50K üzeri olsun, kirada oturmasın ve arabası olsun, bence başarılıdır.
0
Shepard
(26.12.24)
valla ben basari merdivenlerini ciktikca daha gidilecek o kadar yol oldugunu fark ettim ki, bu soru kisiye gore degisir diyebilirim sadece. bircok mevzu hayata nereden basladiginla alakali. ben basariyi kisinin nereden nereye geldigiyle olcerim.

aileden 0 destekle buyuyup kendi ayaklari uzerinde durup araba arabilmis birisi, ailesinin destekleriyle yurtdisinda universite okumus, ise girmis ve coktan turkiye'de 2 ev alacak parayi toplamis birinden daha basarilidir gozumde. var boyle 1 milyon dolar yatirimla buyuyen insanlar.

30 yasinda erkek aileden 0 destek almis varsayalim. mezuniyet, askerlik, is arama derken zaten tas catlasa 5 yil calismis olur. 5 yilda da turkiye'de ortalama bir araba alacak para ancak biriktirilir diye dusunuyorum. hele kus kadar yeni mezun maasiyla.
0
antikadimag
(26.12.24)
10 yıl önceki ya da başka bir ülkedeki 30 yaşı soruyorsan sen ve kadın-1, günümüzde Türkiye için soruyorsan erkek ve belki biraz da kadın-2 olabilir. Borcu olmadan tek yaşayan kişi için güzel semtlerde kira yüksek. Babadan/dededen ev kaldıysa olur ama tabii ki. Bu arada dördünüzün de söylediği başarılı ama dördünüzün de kriterine uymayan için yukarıda yazdığımdan bağımsız olarak başarısız denilemez.

Bu arada sen ve kadın-1 bahsettiğiniz kriterlere sahipseniz başarılısınız tabii ki. Bunu da minimum başarı seviyesi olarak görmeniz normal olur o durumda.
0
nawar
(26.12.24)
ideal şartlarda 21-22 yaş mezuniyet 1 senede askerlik iş arama yaş 22-23
7-8 sene çalışacak
ortalama 50k maaşdan hesaplayın
0
bir soru sorcam
(26.12.24)
aileden destek almayan ve de ileride de bir güzellik gelmeyecegini bilen biri 25 yasinda calismaya basliyorsa epey gec kalmistir arkadaslar.
0
sonsuz
(26.12.24)
32/K olarak fikrim;

Cinsiyet ayırmaksızın 30 yaşında biri kendi evini geçindiriyor olmalı. Kira da olsa olur ama aileden medet umma ve sürünme kısmını 20lerde bitirmek lazım. Gerisi hallolur.
0
alaimisema
(26.12.24)
soruda kadin erkek söyle olmali diyen biri yok ama cevap yazan erkeklerin hepsi bir erkek söyle yapmali böyle yapmamali diye konusuyor. ayrica kadinlarin da var miymis falan deniyor.

erkek erkegin kurdudur. :)
0
sonsuz
(26.12.24)
kadın arkadaşlarının taleplerini az buluyor ve başarılı bir erkeğin elon musk, einstein, brad pitt ve brazzerstaki kel adamın toplamı olması gerektiğini söylüyorum
0
Hallegadola
(26.12.24)
1 no'lu arkadaşın yorumu başarılı biri için yeterli limit bence. senin yorumun eh işte modunda. üç ve dört no'lular için ise yorumum: bi tas çorba kaynasın ama sevgilim yanımda olsun kadınları bunlar.
0
zovin
(26.12.24)
gs'de yunus akgun'un senelik maasi 20milyon tl ve yakinda 50 milyon tl yapilacak.
bir futbolcuya gore cok kazandigi soylenemez.
yasi 24.

bu arkadasla kiyaslanirsa verileren orneklerin hepsi birar karafatmaya kadar degersiz insanlara donusuyor, alayi oksijen israfi.

bir de araba bir asset degildir, bunu da eklemeden gecemeyecegim.
0
cooperr
(27.12.24)
(5)

Vasi tayini olmazsa ne olur?

havadakarada
Dayımın ruh ve sinir hastalıklarından dolayı teyzem vasi olmuştu, dayım birkac ay hastanede yatmıştı. Şimdi kısıtlı, oy vs kullanamiyor. 5 sene geçti şimdi teyzem vasilikten çıkmaya karar verdi. Onun yerine başka bir kardeşi vs vasi olmak istemezse devlet bir memuru mu vasi olarak mı atıyor? Sonrası
Dayımın ruh ve sinir hastalıklarından dolayı teyzem vasi olmuştu, dayım birkac ay hastanede yatmıştı. Şimdi kısıtlı, oy vs kullanamiyor. 5 sene geçti şimdi teyzem vasilikten çıkmaya karar verdi. Onun yerine başka bir kardeşi vs vasi olmak istemezse devlet bir memuru mu vasi olarak mı atıyor? Sonrasında süreç nasıl işliyor?
0
havadakarada
(23.12.24)
vasi zaten aslen sulh hukuk hakimidir. teyzeniz ise asıl vasi hakimin bazı yetkilerini verdiği birisidir sadece. bankadan para çekmek, ev harcaması vs gibi küçük işler için hakim birisini atar öncelikle gönüllü olan yakın birilerinden. eğer bunlar da istemezse barodan bir avukat vasi olarak tayin edilir. istifa ederse yenisi atanır.
0
ground
(23.12.24)
@ground peki vasi olunca o kişinin sağlığından eylemlerinden vs sorumlu olunuyor mu? Baş ağırtan ve hatta belki hapse girmeye sebebiyet verebilecek bir şey mi?
0
🌸havadakarada
(23.12.24)
cezada şahsilik ilkesi gereği hiç bir sorumluluğunuz olmaz. ancak ona ait parayı harcarken şahsınıza harcama yapmamanız gerekir. sağlığından sorumlu olmak için eğer bakımı size aitse ve ilaçlarını tedavi ve kontrollerini yaptırıyorsanız zaten sorun olmaz. vasilik kararında zaten hakim kendi yetkilerinden bir kısmını size devreder ve bu kararda da bunları yazar. bunun dışında sorumluluğunuz olmaz.
0
ground
(25.12.24)
@ground Kendisi köyde yaşıyor, kardeşleri şehirde yaşıyor. Kaybolursa, kendine veya birine zarar verirse gibi durumlarda sorumluluk almak istemiyorlar doğal olarak. En son ilaclari kullanmayı bıraktığını söyledi. Akıl olarak bir sıkıntı yok ama psikolojik ruhsal problemler oluyor.
0
🌸havadakarada
(27.12.24)
yakındaki birinin vasi olması daha iyi ilaç kullanmazsa resmi makamlara bildirim yapıp ambulansla hastaneye sevk ettirebiliyor

adamı kontrol etme gibi bir sorumluluk yok daha çok kendi kararlarını verebileceği resmi işlemlerde kısıtlama sağlayarak kendini zor durumda bırakmasını engellemek üzerine vasilik
0
bir soru sorcam
(27.12.24)
(5)

Antep Fıstığını nereden alıyorsunuz ?

şair eşref
Yeni yüzyılımızda, internet varken mahalleden antep fıstığı almak çok saçma geliyor.şöyle iyisinden ve ucuzundan(türk işi) antep fıstığı alsak bu arada bu bozulan birşey mi ? bol bol alabilirim (nasıl olsa tüketiyoruz)
Yeni yüzyılımızda, internet varken mahalleden antep fıstığı almak çok saçma geliyor.

şöyle iyisinden ve ucuzundan(türk işi) antep fıstığı alsak

bu arada bu bozulan birşey mi ?

bol bol alabilirim (nasıl olsa tüketiyoruz)
0
şair eşref
(21.12.24)
makbul dan alıyorum arada fiyat olarak iyi de. mahalle kuriyemişçilerinde çok fiyat farkı oluyor
0
high hopes of the sozluk
(21.12.24)
seyitoğlu, çitlekçi, köşkeroğlu
0
bir soru sorcam
(21.12.24)
bir arkadaş amazondan delip alıyor, bence oldukça başarılı
0
monica
(21.12.24)
antepteki dostlarımızdan alıyoruz kargoluyor.

istersen sanada numarasını vereyim sipariş et memnun kalmazsan paranı ben iade edeceğim o derece kefilim.
0
bu yolun yolcusu
(21.12.24)
İhraç ettiğimiz fıstıklar yüksek oranda yasaklı madde içerdiği için iade edildiği ve peşinden dubai çikolatasını patlatarak bu sakıncalı fıstıkları millete yedirmeye başladıkları günden beri hiçbir yerden fıstık almadım. Doğrudan üreticiye ulaşabildiğiniz ve teyit edebildiğiniz bir yerlerden almanızı tavsiye ederim. Şu an en tehlikeli platform internet bence.
0
desdenova34
(21.12.24)
(6)

Çeyrek altın nasıl alınıyor ?

WithWorth
1. Kuyumcuya girmeden önce "şu siteden fiyata bak 50 tl/100 tl vb üstünü sakın verme" diyeceğiniz bir yer var mı ?2. İlk maddedeki öneriniz Eski/Yeni muhabbetinde nerede kalıyor ?3. Eski/Yeni diyaloğuna nasıl giriliyor ? Eski olunca ne kadar daha indirime zorlayabiliyorum ?4. Hiçbir şey söylenmezse
1. Kuyumcuya girmeden önce "şu siteden fiyata bak 50 tl/100 tl vb üstünü sakın verme" diyeceğiniz bir yer var mı ?

2. İlk maddedeki öneriniz Eski/Yeni muhabbetinde nerede kalıyor ?

3. Eski/Yeni diyaloğuna nasıl giriliyor ? Eski olunca ne kadar daha indirime zorlayabiliyorum ?

4. Hiçbir şey söylenmezse default olarak yeni mi veriyor kuyumcu ?
0
WithWorth
(21.12.24)
kuyumcularda fiyat ekranı var orada yazıyor.

şu site eskişehir fiyatları:

www.guvenkuyumcusu.com

her yerde hemen hemen fiyatlar aynıdır.
0
ya ben lan neyse
(21.12.24)
Bulunduğun şehrin kuyumcular çarşısına gidersin. Ya çarşı genelinde bir tane ya da bazı kuyumcu dükkanlarının içinde fiyat ekranları vardır. Ekrandan eski çeyrek, yeni çeyrek, alış ve satış fiyatlarına bakarsın. Fiyat makasının ortasında bir yerlerde bir fiyat belirler, boş bir dükkana dalar, eski çeyrek kaç lira usta dersin. Senin kafada belirlediğin fiyatın üstünde söylerse sen belirlediğini söylersin. Yok derse eyvallah der yan dükkana girersin. Zaten çeyrekte pazarlığını yapabileceğin para üç kuruş. Öyle stratejiler geliştirecek maddelemeler yapacak bir husus yok ortada. Her şey kuyumcunun o anki alma-satma iştahına göre. Sen çeyreklik deyince adam o an uğraşmamak için yok bende de diyebilir.

Not : Yatırım için alıyorsan eski tarihli al. Seneye yeni tarihli olan da eskiycek çünkü.

Not 2. Kayınbirader evleniyor da ona alıyorsan yine eski tarihli al. Değmez o adama yeni tarihlisi. Bakamaz da zaten, esk,i mi yeni mi almış diye o curcunada.
0
Mirket
(21.12.24)
Kuyumcular yeni altın alırken basılan yere çeyrek altın başına yaklaşık 275 tl işçilik ve vergi ödemesi yapıyorlarmış. (Rakamdan emin değilim. Kuyumcuya soralı epey oldu.)

Eski tarihli altını kuyumcuya gelen müșterilerden aldıkları için böyle bir ödeme yapmalarına gerek kalmıyormuş.

Yeni altın eski altın arasındaki fiyat farkının sebebi bu.

Biz hep eski altın almayı tercih ediyoruz.
Ama tabi hiçbir kuyumcu 275 TL farkı olduğu gibi düşmüyor.
En fazla 100 TL düşük fiyatla veriyorlar.
0
anaphylacticshock
(21.12.24)
genellikle burayı referans alıyorlar.
canlipiyasalar.haremaltin.com

küçük merkezden uzak yerleşimlerde bu fiyatların üstüne ekstra komisyon koyarlar.
0
nuisance2
(21.12.24)
bu arada şu detayı vermek isterim.

çeyrek altında bu fark yok, ama gram altın alacaksanız bir 22 ayar var, bir 24 ayar var. haliyle 24 ayar pahalı. "şurada gram altın 200 lira daha ucuzmuş" diyip 24 ayar ile aynı zannederek 22 ayar almayın. yani alın da aldığınızın 22 ayar olduğunu bilerek alın.
0
kibritsuyu
(21.12.24)
kuyumcu fiyatları kapalı çarşı dışında üstüne baya ekliyor
makas düşükken bankadan gram altın alsan aynı hesaba gelebilir
haremaltındaki fiyatı veren yer varsa alınır
0
bir soru sorcam
(21.12.24)
(5)

karşılama personeli nasıl seçilir?

duyurukullanıcısı
bu özellikle fuarlarda karşılama personeli seçiyorlar ya manken oluyor genellikle bu personeller nasıl seçiliyor? bir ajans falan mı var çalışılan? yoksa internette belli yerlere post mu atılıyor?bu arkadaşların kıyafeti, duruşu, konuşması, ingilizce eğitimi, iş ile ilgili brifi falan kim veriyor? f
bu özellikle fuarlarda karşılama personeli seçiyorlar ya manken oluyor genellikle bu personeller nasıl seçiliyor? bir ajans falan mı var çalışılan? yoksa internette belli yerlere post mu atılıyor?

bu arkadaşların kıyafeti, duruşu, konuşması, ingilizce eğitimi, iş ile ilgili brifi falan kim veriyor? firma mı ajans mı?
0
duyurukullanıcısı
(08.12.24)
Ajanslar var, hostes ajansı diye arayınca bir sürü çıkıyor. Öğrenciyken bu ajanslarla çalışan arkadaşlar vardı, freelance gibi, ajans aradığında zamanları da uygunsa gidip çalışıyorlardı. Sorunun ikinci kısmı hakkında hiçbir fikrim yok :)
0
kobuzchu kiz
(08.12.24)
Bildigim kadariyla durusu, endami, konusmasi, ingilizcesi istenen nitelikte olan kisilerden seciyorlar. Yani ise alalim sonra Ingilizce ogretelim diye bir sey yok. Zaten genelde Ingilizce egitim veren, iyi universitelerin ogrencileri oluyorlardi gorduklerim.

Kiyafet degisir, eger markanin ozel bir logosu, deseni, renk kombinasyonu vb varsa temin ediliyordu. Yok siyah etek beyaz gomlek gibi standart bir seyse kendi getiriyordu calisan. Is ile ilgili brifi zaten hostesi kiralayan sirket veriyor.
0
sertac akin
(08.12.24)
Fuari duzenleyene firmadan da internetten de ulasabilirsiniz bu ajanslara.

Genelde bilgi vermek icin degil de cay kahve servisi, misafir karsilama icin kullaniliyor. Ingilizce bilsin istiyorsaniz ona gore talebinizi iletin ajansa. İşle ilgili bilgileri olmaz pek, ucretini odemek kosuluyla 1 gun oncesinden cagirip anlatabilirsiniz belki.

Cok bir beklentiniz olmasin ama, harcligini cikartan uni ogrencileri genelde.
0
brkylmz
(08.12.24)
ajanslardan temin edilir. sorunun devamı firma ve fuara göre değişir. ajanstan mutlaka sözleşme istenmeli ve personelin sigortasının yapıldığına dair evrak görmek istendiği söylenmeli. personel iki gün sonra şikayet ederse baş ağrıtır.

karadenizliler fuarı gibi bir fuarsa farklı uluslararası nitelikte profesyonel bir fuarsa farklı niteliklerde eleman gerekir. kıyafet, personelin görünümü falan bunlar hep firmaya, fuara ve gereksinimlere göre değişir. ama genel olarak bu tip personeller görünüşüne göre seçiliyor. dil bilgisi gerekiyorsa yine buna uygun personel bulmak mümkün.
0
scudman1
(08.12.24)
ajansların resimli manken kataloğu var beğenip seçiyorsun
dil için ayrıca konuşmak gerekir
tercüman da bulabiliyorlar
0
bir soru sorcam
(08.12.24)
(5)

vekalet ücretini icraya düşmeden ödeme

bir soru sorcam
icra masrafı eklenmesin diye ne yapmak lazım
icra masrafı eklenmesin diye ne yapmak lazım
0
bir soru sorcam
(05.12.24)
Direkt avukati arayip haricen anlasmaya calisin, icra olursa vekalet alacagina bi de dosya vekaleti odersiniz.
0
sey mi dostum
(05.12.24)
kurum avukatı olduğu için icraya vermek problem değil onlar için
bu durumda avukatın keyfine mi kalmış oluyorum yoksa bir yolu var mı

temsil ettiği kurumun ibanını bulabilirim bir de
0
🌸bir soru sorcam
(05.12.24)
Kurum avukatlarinin bazilari sallamiyor ama ilgilenenler de olabilir bi sekilde ulasmaya calisin
0
sey mi dostum
(05.12.24)
Hangi kurumsa il müdürlüğünu arayın, hukuk servisinden bir avukatla görüşün ve odemek istediğinizi söyleyin
0
sanguine
(05.12.24)
kurum avukatı da olsa bir an evvel dosyayı uğraşmadan kapatmak işine gelir. genelde avukata değil de o büroda çalışan bir elemana ulaşırsınız. kapak hesabı denen bir hesap var onu yapar miktarı bildirirler ve hesap no verirler açıklamalı olarak parayı yatırırsınız.
0
orpheus
(05.12.24)
(10)

Ekmeksiz ve soğansız köfte mümkün mü?

isiaha
Ev yapımı olacak. Spor öncesi veya sonrası tüketmeyi planlıyorum. Ekmek içi veya galeta gibi içerik şart mı yoksa direkt yapabilir miyiz? Gizli/açık tarifleriniz varsa alırım.
Ev yapımı olacak. Spor öncesi veya sonrası tüketmeyi planlıyorum. Ekmek içi veya galeta gibi içerik şart mı yoksa direkt yapabilir miyiz? Gizli/açık tarifleriniz varsa alırım.
0
isiaha
(05.12.24)
ben diyetteyken öyle yapıyordum da çok et et böyle bi lezzetsiz oluyordu ama amacına uygun işte
0
neira
(05.12.24)
tabiki mümkün. içine ekmek koymak zaten biraz maddiyatı iyi olmayan insanların köfteyi çoğaltma taktiği.

soğan olmaycaksa en azından sarımsak olsun. onun dışında tuz karabiber kimyon toz biber. lezzet aslında tamamen ete bağlı. dana kuzu karışık kıyma olursa efsane olur. dana tranç da güzel ve yumuşak olur.
0
xrated
(05.12.24)
soğanı ayrı kıymayı ayrı kavurup birleştirip yenebilir
0
bir soru sorcam
(05.12.24)
karbonhidrati az tuttugum icin hicbir sekilde koymuyorum ben, ekmek ya da galeta yerine ne kadar yapacaginiza bagli olarak bir yumurta ya da iki yumurta yeterli, yumurta orada ekmek gorevini goruyor. boyle kizartma gibi cok yaptim, hic dagilmadi. yanlis hatirlamiyorsam yaklasik yarim kilo kiymaya 2 yumurta koyuyorum. sogani da koymadigim oluyor, o zaman guzel baharat kullanmak lazim. bir de maydonoz koyarim ben, guzel oluyor bence.
0
kassiopeia
(05.12.24)
hamburger köftesi ekmeksiz ve soğansız.
0
mikahakkinen
(05.12.24)
şart değil. mesela hamburger köftesine tuz ve karabiber harici hiçbir şey koyulmaz. öyle yapabilirsin. aynı zamanda yoğrulmaz da sadece şekil verilir.
0
jelly bear
(05.12.24)
Kassiopeia +1

Onun gibi yapıyorum ben de ve daha güzel oluyor bence ekmeksiz
0
kullanicadi
(05.12.24)
Ekmeksiz ve soğansız köfte "kasap köfte"dir. Sadece et ve baharat. Tariflere böyle bakın.
0
alfired
(05.12.24)
Hamburger köftesi ekmeksiz ve soğansız +1

Yarı yarıya kuzu+dana kıyması kullanın
0
beetlejuice
(05.12.24)
late viper
(05.12.24)
(4)

yastık seçimi

duyurukullanıcısı
viskos yastık sert yastık yumuşak falan denedim ama hepsinde boynum yukarda kalıyor ve rahat uyuyamıyorum. sonunda kendimi yastıksız yatakta rahatsız bir şekilde uyurken buluyorum. güzel yastık nereden alabilirim?bir de yastık çok sıcak oluyor buna bir çözüm var mı?
viskos yastık sert yastık yumuşak falan denedim ama hepsinde boynum yukarda kalıyor ve rahat uyuyamıyorum. sonunda kendimi yastıksız yatakta rahatsız bir şekilde uyurken buluyorum.

güzel yastık nereden alabilirim?

bir de yastık çok sıcak oluyor buna bir çözüm var mı?
0
duyurukullanıcısı
(01.12.24)
Pamuk yastık iyidir.

Mesela 25×50(ya da 60, 70, isteğe göre) cm ebadında yastık yaptırıp deneyebilirsin. Sadece boyun çukurunu eolduran bir yastık iyi gelebilir. Anneme yapmıştım ben hep onları kullanıyor.
0
muhayyer divan
(01.12.24)
4-5 yastık ile uyumayı dene derim.
0
Shepard
(01.12.24)
stadart yastık alıp içindekilerden eksiltiyorum istediğim seviyeye gelene kadar
0
bir soru sorcam
(01.12.24)
en son Ikea dan uygun yükseklikte bi yastık aldım. deneyince hala yüksek geldi. dikişlerini açıp @bir soru sorcam gibi içinden malzeme eksilttim ve tekrar kapatıp diktim.

sıcak geliyorsa viskos veya memory foam tipi yastık alma. normal dolgulu yastık al.
0
sttc
(01.12.24)
(23)

Para ve imkan varken gezmek mi yoksa biriktirmek mi?

tahirkemalbozoglu
Şu anda çoluk yok çocuk yok. Bize yetecek kadar para kazanıyoruz eşimle beraber. Yaş 34 lere geliyor, anadan babadan bir şey görmediğimiz için açıkçası gorgususuz, gorgusuzlukten kastım gerçekten gorgususuz yani bir yer görmüş değiliz, yurtdışına bir kere çıktık, dağ görmemişiz taş görmemişiz, farkl
Şu anda çoluk yok çocuk yok. Bize yetecek kadar para kazanıyoruz eşimle beraber.
Yaş 34 lere geliyor, anadan babadan bir şey görmediğimiz için açıkçası gorgususuz, gorgusuzlukten kastım gerçekten gorgususuz yani bir yer görmüş değiliz, yurtdışına bir kere çıktık, dağ görmemişiz taş görmemişiz, farklı bir medeniyet, kültür görmemişiz. Hal böyle olunca vakit ve imkan varken gezmek istiyoruz açıkçası fakat bir yanımızda hep "ulan oğlum biriktirsene paranı" diyor.
Ancak vakit geçince de işte şimdiki gibi gezmek görmek isteği olacak mı? Sağlık yerinde duracak mı? Örneğin çocukken her çocuk gibi sabahlara kadar oyun oynardım fakat her oyunu alamazdık, şimdi Bi heves ediyorum yarım saat sonra atıyorum elimden joysticki, yani her şey zamanında diyorlar ya o doğru, bu heves kaçtıktan sonra para olması da çok önemi kalmıyor açıkçası, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
0
tahirkemalbozoglu
(29.11.24)
bence gezmek ya. zaman geri gelmiyor. keşke çocuk olmadan biraz daha gezseymişiz diyorum bazen.

tabi ki insanın kenarda kara gün parası olmalı da. 50 attınız diyelim onu 100-150 yapacaksınız diye de hayatı kaçırmanın bi manası yok.
0
elorelia
(29.11.24)
bu konuyu gezmek vs. para biriktirmek olarak değil de deneyim kazanmak vs. emtia almak olarak değerlendirebilirsiniz. önemli olan 1-3-5 yıl sonra sizi ev-araba almak mı mutlu edecek yoksa 1-3-5 yıl sonra gezmekten edineceğiniz yeni deneyimlerin hayatınıza getireceği mutluluk mu? ben ikisini de biraz yapmaktan yanayım, biraz kenara para ayıralım ama biraz da yeni tecrübelere yelken açalım. insanız, bu hayata bir kere geliyoruz ama iyi günler olduğu kadar kötü günler de var.
0
benaslinda
(29.11.24)
Bir insanın işsizlik durumunda kendisini 4-5 ay idare edebilecek parası olması yeterli bence birikim için.
Sonrasında çok kasmamak lazım ve gezebildiğimiz kadar gezip görebildiğimiz kadar çok şey görmeliyiz, sonrasında bunun pişmanlığı daha büyük oluyor bence.
0
mutekebbir
(29.11.24)
Biriktirmek. Çevremde iki genç aile 10-12 yıl dolarla kazandı. Yedi içti gezdi. Sonra işler bir iki yıl ters gitti, kaliteye alıştıkları için harcamaları hemen azalmadı. Bir sürü borçları var kapıya icra geldikçe ,bankalar aradıkça keşke gezeceğimize köşeye 3 kuruş atsaydık diyorlar şimdi.
0
ercu cozer
(29.11.24)
ikisinin de bütcesi vec planı farklı olmalı ki insan ilerde birinden pişman olmasın. Kazancın bir kısmı ile birikim ve uzun vadeli plan yapılmalı, bir kısmı ile de tatil ve gezi planı. Kazançlar elbette yeterli gelmeyebiliyor özellikle günümüzde ancak burada da öyle düşünüyorum ki hedefler zamanında belirlenirse ve doğru planlamalar yapılırsa, uygun teklifler kovalanırsa mümkün.
0
va
(29.11.24)
Cocuk yokken gezmis ve biriktirmis biri olarak soyluyorum.
Kesinlikle gezin. Gezmeye "gezmek" diye degil, tecrube edinmek diye, dunya gorusu edinmek diye bakin. Bakis aciniz ne kadar degisirse hayattan o kadar zevk alirsiniz.
Parayi yine kazanacaksiniz, zaten cocuk yapma plani gelince gotunuzu oyle bir sikacaksiniz ki, aile buyukleri "ehe ehe cocuk rizkiyla gelirmis bak sans iste" diyecek bilip bilmeden. Siz isin bilincinde insanlar olarak calisiyor olacaksiniz zaten.
Diger arkadaslarin da soyledigi gibi, 6 ay- 1 yil kendinizi sikinti etmeden yasatacak parayi koyun kenara, sonra kalanla kendi capinizda gezin ve tecrube edinin.
0
quaker
(29.11.24)
denge diyorum.
para biriktirmek sart. cocugu birak, emeklilik sistemlerini de görüyorsun.
ama gezmek de sart. yoksa mezarliktaki en zengin adam olmanin tadini cikarirsin anca.
0
robert bosch
(29.11.24)
3 kazanıyorsak eğer 2 / 1 iyi bir oran. 2 yiyelim, içelim, gezelim ama 1 de biriktirelim. Yaş aldıkça insanın hayata bakış açısı değişiyor ama bir yandan da enerji bitiyor. Bana birisi şimdi kalk Ugandayı gezelim dese amaaan otur oturduğun yerde derim. Hant hant yürünecek yaşı geçtim daha fazla konfor arayışındayım.
0
charbiel
(29.11.24)
Çocuk varken gezilmiyor, yokken çok rahat ancak şu ekonomik koşullarda zor. 2 memur maaşıyla aynı yıl ingiltereye gidip araba almıştım, şu an bu mümkün değil. Hem enflasyon hem kur hem de hükümet 2023te yurt dışı harcamalarını taksitlendirmeme kararı aldı. Gezmek için zor bir dönem ama mal içinde 10 yılını kitlemeye gerek yok. En kral arabaya binsen ne en güzel evi alsan ne. Bu ülke böyle haldeyken gezcen yoksa psikolojin bozulur.
0
mikahakkinen
(29.11.24)
yillik butce yapin. gelirin %20si birikim %20si tatil %60i harcama %10u worst case scenario butcesi olsun. boylelikle ne yarin ne olacak endiseniz olur ne de tatile gidecek paramiz yok endisesi. ha oyle bir gelir yoksa ortada realist olacaksin. tek basina olmadigin icin esine, ailelerinize karsi sorumluluklariniz var. gelecek kaygisi varken tatil yapmayacak evde oturacaksin.
0
buenosdias
(29.11.24)
gezin. paranın tamamını gezmeye gömün demiyorum ama gezin. gezmediğim her sene için pişmanım arayı kapatmaya çalışıyorum.
0
jelly bear
(29.11.24)
Normalde "lamı cimi yok, şu devirde parayı harcamak mantıksız" derdim ama sizin açıklamayı görünce fikrim değişti. Ben; durumlar iyiyken çok gezdim, hevesimi aldım. Benim olduğum yerden böyle demek kolay.
Yine de gezmeyi tozmayı dahi tutumlu şekilde yapmanızı önermek istiyorum.
Önce vizesiyle şusuyla uğraştırmayacak, nispeten daha yakın yerlere gidip gezginliği deneyimlemenizi tavsiye ederim. Gezginliği deneyimlemek de önemli. Nelere ne kadar harcanıyor, ne konularda sıkıntı yaşanıyor... vs gibi konuları bi kafada oturtup sonradan açılmaya başlayabilirsiniz.
0
norek
(29.11.24)
cocuklar dogmadan gezebildiginiz kadar gezin. Biz Turkler cocuklarla birlikte gezmeyi yuksek cogunluka beceremiyoruz
0
turkuaz
(29.11.24)
2 hafta yıllık izinle ne kadar gezilebilir ki
bence ortada bir sorun yok
önemli olan güzel vakit geçirmek
ev ve araba varsa istediğinizi yapın helalinden
0
bir soru sorcam
(29.11.24)
gezip görmek. hayatı deneyimlemek güzel. ama biraz yatırım da yapılabilir.
dediğin gibi sağlık açısından yapamayacak duruma gelebilir insan, ve göçüp gidebilir de...
0
ermanen
(29.11.24)
offf çok çok zor soru.

bence 40a kadar birikim yapın, vücudunuzu sağlıklı tutun. 40tan sonra gezin. o zamana kadar kitap okuyun bol bol. gezip görmeyle eşdeğer olmaz tabii ama gözle görülür açıklığını kapatır bahsettiğin görmemişliğin
0
titanyum22
(29.11.24)
bu sorunun cevabı çok ucu açık ya. Hayattan ne beklediğinizle ilgili.

Ama birinden birini seçmek zorunda da değilsiniz.

-Akıllı bir bütçe yönetimiyle hem birikim yapıp hem de gönlünüzce gezebilirsiniz.

Gelecek güvencesi sağlamak önemli. Şimdi 34 yaşındasınız, muhtemelen özel sektördesiniz.

45 yaşından sonra ciddi bir yönetici pozisyonda değilseniz ya da kendi işinizi vb kurmadıysasnız özel sektörde şu anki kadar kazancınız olamayabilir. Çünkü o yaşlarda birçok işveren için "yüksek maaşlı, yaşlı, yatırım yapılamaz" statüsünde olacaksınız.
Daha küçük şirketlerde daha düşük ücretlere yönelmeye başlayacaksınız. Kariyer eğrisi böyledir maalesef özel sektörde.

O zaman hayatınızda çocuk da olacak belki. Masraflarınız artacak, ama geliriniz en iyi ihtimalle yerinde sayacak. Zam alacaksınız tabii ama enflasyona oranlayınca muhtemelen aynı yerde kalacaksınız yani.

O yüzden bence birikim işini ihmal etmeyin. Mesela eviniz var mı? Kiranız var mı?
Şimdi belki dert etmiyorsunuz ama o yaşlarda bunlar daha sorun olacak.

Bütçe planlaması önemli. Yıllık bütçe yapmak lazım.

Türk insanı buna alışık değil ama yılbaşında oturun eşinizle yıl boyu cebinize girecek toplam parayı hesaplayın. Bunun bir miktarını seyahate bir miktarını birikim ve yatırıma ayırın.

Ve bu limitlere uygun hareket edin.

İnanın yıllık planlamayla aylık planlamanın farkı hayatınızı çok değiştirecek.

atıyorum 50+50 ayda 100bin mi kazanıyorsunuz?

Yılda 1.2 milyon.

500'ü atıyorum kira, masraflar vs.

geriye kaldı mesela 750000.

Bunun 500000'ünü iyi bir yatırım olarak değerlendirin.

Kalan 250.000'yi seyahatler, yeme içme, eğlence vs için ayırın. Gibi.

50-30-20 diye bir model var.

%50 ihtiyaçlar zorunlu harcamalar.

%30 istekler, eğlence vs.

%20 yatırım

ama bu amerikada yaygın bir model. Bence türkiye'de %30 yatırım olmalı min.
0
anten
(29.11.24)
Medeniyeti, kültürü 3-5 günde göremezsin. 3-5 ay da eh anca birşeylerin tadına varırsın. Finansal stabilite çok önemli.
0
wd40
(29.11.24)
Gezmek +156165465
0
put it in your appropriate place
(29.11.24)
denge kurmak onemli. ikisini de abartmamak lazim ama paranin bir arac oldugunu bilmeniz gerek. bu aracla deneyimler elde etmek yeni araclar almaktan daha onemli bence cunku muhtemelen bir gun geriye donup bakacaksiniz. o zaman gordugunuz sadece sey farkli model arabalar, farkli esyalar falan olursa uzulebilirsiniz.
0
bohr atom modeli
(30.11.24)
Cebine giren her kuruşun (buna yolda bulduğun para dahil) %30'unu ev ve emeklilik fonu olarak ayıracaksın.
Bunu en iyi şekilde değerlendirebilmek için finansal okur yazarlık öğreneceksin.

Kalan %70 ile ister evlen, barklan, çoluk çocuğa karış, istersen gez, toz.
0
Mirket
(30.11.24)
ikisi de.

imkaniniz varken tabii ki de gezin, gorun, deneyim biriktiniz, anilar yaratin, dunyaya bakis acinizi genisletin.

ama bu demek degil ki elinize gecen her kurusu harcayin. hayatta yarin ne olacagi belli olmaz, isinizi kaybedebilir, kaza gecirebilir, engelli kalabilirsiniz. mali olarak sorumluluk sahibi olun, 2 bina gormek ugurna sacma sapan borca girmeyin.

bence butce yapin size uygun olacak sekilde. atiyorum elinize gecen paranin %60i zorunlu harcamalara gidiyor olsun (kira, kredi, borc, benzin, gida vs). kalan %40i'nin yarisini gezmeye tozmaya ya da zorunlu olmayan alisverise, diger yarisini da birikime yatirima ayirin.

boylece hem harcadiginiz para icin sucluluk duymaz, hem de birikiminizi yapmis olursunuz.
0
taurina
(30.11.24)
denge denge denge.

biraz kariyeri saglamlastirmak ve o sirada belki ev arsa alabilmek veya pasif geliri yarattiktan sonra kafa gezmek icin daha rahat oluyor.

bir de cocuk olunca isler komple degisir. ona gore icinizde kalmasin bazi yasanmisliklar hayatinizi bir cocuga adamadan once. sonra hep pismanlik, kavgalar, burukluklar vs.
0
baldur2
(30.11.24)
(21)

bu beslenme kötü mü

robert bosch
bugün iyi beslendigimi düsünüyorum. boyum 1.62, 29K, düzensiz ve kardiyo agirlikli egzersiz yapan biriyim.chatgpt'ye sordum gicik gicik konustu. bir de size soruyim. bu beslenme nasil? sabah- 2 bardak sade filtre kahve ve bir avuc yaban mersiniöglen - 1 bardak sade filtre kahve, biberli domatesli o
bugün iyi beslendigimi düsünüyorum. boyum 1.62, 29K, düzensiz ve kardiyo agirlikli egzersiz yapan biriyim.
chatgpt'ye sordum gicik gicik konustu.
bir de size soruyim. bu beslenme nasil?

sabah- 2 bardak sade filtre kahve ve bir avuc yaban mersini
öglen - 1 bardak sade filtre kahve, biberli domatesli omlet, iki dilim ekmek, biraz peynir 7-8 tane siyah zeytin, 2 ceviz
ögleden sonra - 5 tane mandalina
aksam yemegi - 1 avokado (ezilmis, limonlu ve yagli), bir dilim ekmek, birazcik peynir ve 5-6 tane siyah zeytin, bol yesillikli salata, üstüne bir tane muffin
0
robert bosch
(23.11.24)
Kalori miktarı ve makro dağılımı normal bir insanın sadece sağ bacağı için yeterli olur gibi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.11.24)
azıcık da et yeseymişsin :) iyi ama hem yeterli kalori hem de çeşitli kaliteli yiyecekler. bence. keyif almışsındır.
0
gabe h coud
(23.11.24)
@kaleci, nasil yani?

@gabe, her gün et yenmez :P
0
🌸robert bosch
(23.11.24)
chatgpt hakli. protein yok. gun boyunca kahvalti yapiyorsunuz gibi geldi bana :)
0
antikadimag
(23.11.24)
Omlet kaç yumurtalı? Protein miktarı ona bağlı biraz ama 5-6 yumurtalı değilse (ki öyleyse bile olmayabilir de) protein alımı çok düşük değil mi? Hadi her gün et yenmez diyelim de bari bakliyat olsaydı.

Genel kalori toplamında şeker çok gibi 5 mandalina ile. Onun dışında da hiçbir şey yememişsiniz zaten. Tüm gün yedikleriniz normal kahvaltı olarak geçebilecek bir kalori neredeyse mandalinalar hariç. Hem az hem sağlıksız geldi bana
0
nundu
(23.11.24)
Ha bence her gün et (tavuk ve balık dahil) yenir ayrıca. Protein alımı önemli
0
nundu
(23.11.24)
Yetersiz bir içerik. Yani yanlış anlama ofansif bir cevap değil bu ama instagram'da pazar sabahları paylaşılan "ben çok sağlıklı besleniyorum ve mutluyum" havasında bir menü bu doğru düzgün protein yok karbonhidrat yok, biraz sağlıklı yağdan zengin o kadar. Beslenmesine özel olarak dikkat eden birisi en kötü durumda kilosu kadar protein almıyorsa o beslenme kötüdür. Ha içerik kötü değil ama yetersiz; 2 yumurta dediğin 10-12 gram protein, yumurtadan gelen 10 gram protein ve birkaç dilim ekmekten gelen karbonhidrat hem sürdürülebilir bir rutin değil hem de sağlıklı değil ama dediğim gibi içerik kötü değil ama eksik ve yetersiz, gerçi birkaç kez daha okusam içeriğin de kötü olduğuna ikna olabilirim ama o kadarını yapmıyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.11.24)
Böyle beslenmeye devam edersen yakın zamanda demir eksikliği anemisi yapar bu.
0
Mirket
(23.11.24)
buna kötü diyenler bugün ne yediniz paylasir misiniz?
ben yiyecek yemek bulamiyorum
0
🌸robert bosch
(23.11.24)
et olur, baklagil olur. 'yemek' diyebilecegimiz bir sey yok sizin menude. ekmegi cikarsak tarim oncesi avci toplayici menusu valla :)

mercimek corbasi yapin, fasulye yapin, pilav yapin. et yiyin.
et icin tercihen yagli ve agir metal orani dusuk baliklar idealdir somon, hamsi, istavrit gibi.
ya da sakatat ciger, kokorec gibi.
0
antikadimag
(23.11.24)
Sabah
100 gr kızarmış ekmek ile iki haşlanmuş yumurta, 10-12 tane yeşil zeytin, çay

Öğlen
Bezelye yemeği
Mercimek çorbası
Yeşil salata
3-4 kaşık zeytinyağlı pırasa

Akşam
80gr mantı
Yeşil salata
Yarım kase yoğurt
Bezelye yemeği

Öğleden sonra da çayla bir mandalina büyüklüğünde kabak tatlısı yemiştim
0
grimavi
(23.11.24)
@grimavi, yemekhanede mi yedin? :) hangi evde normal sartlarda 3-4 cesit course yemek cikiyor please
0
🌸robert bosch
(24.11.24)
Izgara tavuk, fırında balık, köfte vs döndürüp döndürüp yapılabilecek et çeşitleri var. Hadi et olmasın dersen bakliyatla yapilabilecek yine zibilyon çeşit yemek var.

Side dish olarak pilav, makarna, bulgur pilavı yine çeşitleriyle beraber döner.

Salata/haşlanmış sebze/yoğurt/cacık/turşu gibi soğuk kısmı yine alternatif açısından zengin.

Ben çok aramam ama çorba konusunda da çeşit çok. Bazı günler ana yemek, bazı günler side dish tarzı çorba yapılabilir.

Bu yemeklerin çoğu önden yapılıp gün gün tüketilebilir, bir gün yapılıp ikinci gün yenebilir.

3-4 çeşit course'a gerek yok. Sizin menüdeki kahvaltı ve öğle yemeğini tek öğünde birleştirip, akşam da tavuk-makarna-salata ya da bakliyat-pilav-cacık gibi alternatifler yapılarak mis gibi beslenme çıkar.

Hepsini yapmaya üşeniyorsanız, migrostan hazır köfte airfryerda, yayla hazır makarna mikrodalgada pişirip biraz yeşillikle yenir yani ki ben bu son yazdığımı yapıyorum genelde :d yine de yiyecek yemek bulamıyorum denmez pek
0
nundu
(24.11.24)
Hic tavuk et balik fast food bir sey yok mu. Oyuncu manken vs gibi hayatsiz falan degilsen no no. Muhtemelen de 50 55 kilo bir seysin. Biraz protein bakliyat nerede sart
0
optimistbakunin
(24.11.24)
rober sokağa çıkarken cebine taş tuğla falan koy. ben bu kadarcık yesem gece açlıktan uyuyamam aw

yemekleri çok yapıp parçalar halinde buzluğa at, sonra istediğin zaman 10dkda ısıt ye. redditte mailprepsunday subına göz at
0
titanyum22
(24.11.24)
çoğu sağlıklı kaynaktan olsa da şeker oranı yüksek geldi bana. minimum dokunuşla kendime göre ayarlarsam şöyle yapardım ben:

sabah- 200-250 gr yoğurt - 30-35 gr yulaf ezmesi/müsli vb.
öglen - biberli domatesli omlet, iki dilim ekmek, biraz peynir 15 tane siyah zeytin, 5 ceviz
ögleden sonra - 3 tane mandalina
aksam yemegi - et içeren herhangi bir gerçek yemek, iki-üç dilim ekmek (ya da pilav/makarna), bol yesillikli salata

bana bu daha dengeli geliyor. evde olduğumda öğle yemeğini kahvaltı gibi yapmayı severim ama sizin akşam yemeği de kahvaltı gibi olmuş.
0
duguit
(24.11.24)
Yemekhanede yemedim valla benim evde çıkıyor kendim yapıyorum :)
r.resimlink.com
r.resimlink.com

3-4 çeşit mevsim sebzesi öğren (ıspanak, brokoli, pırasa, kereviz, karnıbahar)
3-4 tane çorba çeşidi öğren (yayla, domates, mercimek, tarhana, şehriye, tavuk)
3-4 farklı bakliyat yemeği (yeşil mercimek, nohut, fasulye, barbunya )

Yancı olarak pilav bulgur makarna
bazen turşu bazen yeşil salata

Her satırdan bir tane seçip bunları kendi içinde döndürmeye alışınca ne yiyecem derdin azalıyor, her akşam 4 farklı şeye de gerek yok, içlerinden 2 tane seçsen bile düzgün bir döngü tutturabilirsin
0
grimavi
(24.11.24)
şöyle yapsanız bence daha iyi olurdu:

sabah : çay - yumurta - peynir - zeytin - yaban mersini - ekmek
öğlen : bol salata - köfte ya da tavuk göğsü ya da balık - az ekmek
öğleden sonra : meyve - ceviz
akşam : avokado + salata + peynir + çok az ekmek

ben öğlen sucuklu yumurta ve peynir yedim. akşam üzerinde de köfte ve domates yedim. ekmeksiz.
0
co2s2
(24.11.24)
yemek tarifleri bekliyoruz sinem apla.

karnabahar fikri güzelmis.
0
🌸robert bosch
(24.11.24)
Güne hem de 2 bardak kahveyle başlamak seni gergin, endişeli, huzursuz, uykularını da kalitesiz ve az hale getirir. Güne illa sıcak bir sıvıyla başlamak istersen bence siyah çay ile başla, hem antioksidan alırsın hem uyandırır. Kahve kullanımını tehlikeli buldum...
0
muhayyer divan
(24.11.24)
lifli gıdalar, sebzeler, ettavukbalık eksik
0
bir soru sorcam
(24.11.24)
(5)

Geçmeyen omuz ağrısı

eseksudangelinceyekadar
Yaklaşık 6 aydır anlamadığım bir nedenle sol omzumda başlayan ağrı bir türlü geçmiyor. Sol omzum elimi rahat rahat arkama atmama izin vermiyor. Ne fizik tedavi bir sonuç verdi, ne egzersizler ne de kullandığım krem ve ilaçlar. En son seçenek omuzdan enjeksiyon kaldı. Aranızda benzer sorunlar yaşayıp
Yaklaşık 6 aydır anlamadığım bir nedenle sol omzumda başlayan ağrı bir türlü geçmiyor. Sol omzum elimi rahat rahat arkama atmama izin vermiyor. Ne fizik tedavi bir sonuç verdi, ne egzersizler ne de kullandığım krem ve ilaçlar.

En son seçenek omuzdan enjeksiyon kaldı. Aranızda benzer sorunlar yaşayıp bu iğneyi kullanarak rahatlayan varsa beni bilgilendirebilirse çık sevinirim.
0
eseksudangelinceyekadar
(23.11.24)
Teşhis neydi?
Kaç seans fizik tedavi gördün, ev ödevi hareketler verdiler mi? aksatmadan her gün yaptın mı? Hiç mi gelişme olmadı?

Fizik tedavide bir lazer uygulaması var. Bütün fizik tedavi merkezlerinde yok. Onun çok faydasını gördüm ben.
Gösterilen hareketlerin düzenli yapılması çok farkediyor.
0
Mirket
(23.11.24)
o kortizon iğnesi 1-2 hafta ağrıyı kesecek sonra meşhur ızdırab kaldığı yerden tekrar devam edecek. hafif kilolu biriysen hiç bulaşma iğne yüzünden direk kilo almaya başlayacaksın. kök sebebini bulman lazım.

fizik tedavi hareketlerini yanlış- eksik yapıyor olabilirsin
doktor/hastane değiştir
endokrin bölümüne randevu al
gastrit omuz ve sırt ağrısı yapar. alkol, asitli içecekler, şekerli vb gıdaları uzun bir süre bırak o şekilde analiz yap
0
HellKeePer
(23.11.24)
"donuk omuz" bu. Nerde görsem tanırım. Büyük ihtimalle aşılardan oldu. Ben, eşim ve bir kaç akrabam da oldu. Yaklaşık 8 ay çektik. İmkanın varsa yüz. Ayrıca Youtube'daki donuk omuz egzersizlerini uygulamanı tavsiye ederim.
0
bluemax
(24.11.24)
cep telefonunu sol elde çok fazla tutuyorsanız ondan olabilir.
0
walter white kilikli
(24.11.24)
sectalon diye bir iğne oldum ağrıyı kesti ama geçici mi bilmiyorum

röntgende ne çıkıyor, kireçlenme vb. sorunların geri dönüşü yok, yapacak bir şey yokmuş
fizik tedaviyle durumun kötüleşmesini durdurmak dışında
0
bir soru sorcam
(24.11.24)
(20)

Kendinizi 10 üzerinden kaç hoş görebiliyorsunuz?

sekizdokuzon
Benim en fazla 6. Öğreniyorum. Sene başında 2-3 falandı.Sizde durumlar nasıl?İyi akşamlar.
Benim en fazla 6. Öğreniyorum. Sene başında 2-3 falandı.

Sizde durumlar nasıl?

İyi akşamlar.
0
sekizdokuzon
(19.11.24)
soruyyu anlamadım ama 7yim ben
0
bir soru sorcam
(19.11.24)
Hoş görebilmek derken? Hoş bir insan/beden olarak görmek mi yoksa hoşgörü göstermek mi?
0
muhayyer divan
(19.11.24)
fiziksel olarak dad bod sevenlerin hatrına belki 4 diyebilirim, fazlası olmaz.

duygusal/insani olarak 8 veririm kendime, iki puanı bazen çok duygusal ve vahşi olmamdan kırıyorum.

mental olarak 6-7 yaparım sanırım. çok mantıklı ve makul olma becerim var ama bunları kendi hayatıma uygulama oranım oldukça düşük.

özetle bence berbat bir insanım, bir yandan bazı insanlar gerçekten "mark gibisini bulamam" diyebilir ama diğer taraftan ömür törpüsüyüm şerefsizim.
0
mark greg sputnik
(19.11.24)
Evlenmeden önce temiz 7, şimdi 6 :)
0
kimlanbu
(19.11.24)
9 genel. Hoş gör sen affet gitsin aldırma demişler
0
Mossy
(19.11.24)
Güzelliği kastediyorsan çok çok yüksek puan veririm kendime. Hoşgörü anlamında soruyorsan çok acımasızım kendime karşı. Birisi, benim yaptığım hatayı yapsa ona çok şefkatli davranırım, kendime aşırı eleştirel yaklaşırım.
0
rock n roll
(19.11.24)
20

edit: soruyu doğru anlamışım aferin bana canım kendim
0
titanyum22
(19.11.24)
Hoş, güzel bulmak anlamında değil de bir b.k yediğinizde kendinize ne derece toleransınız var anlamında sormuştum ama istediğiniz gibi cevaplayın, bosverin kdks
0
🌸sekizdokuzon
(19.11.24)
haa öyle diyorsan ben kendime 8-9 veririm.

"kurban kompleksi"m yoktur, kendi hatalarım yüzünden başkalarını suçlamam ama kendi yaptığım her şeyi de öyle bir meşrulaştırırım ki gerçekten bütün dünya "MARK AGAM DOĞRU SÖYLÜYOR" der. zaten bu yüzden tırtonun teki olup çıktım. yeni güncellemeyle SEKİZ diyorum. ALLAH HEPİNİZİN BELASINI VERSİN, BEN HAKLIYIM (sözüm duyuru'dan dışarı).
0
mark greg sputnik
(19.11.24)
10 tabii ki.
0
gabe h coud
(19.11.24)
Valla bu benim de öğrenmeye çalıştığım bir şey. Daha az acımasız olmaya dikkat ediyorum. 5-6 galiba.
0
Amaranta ursula
(19.11.24)
4 falanim heralde ama bunun bir önemi olmadığını 17 yaşında çözdüm bu yüzden de hem sosyal çevremde hem sözlükte 10-10 kadınlarla beraber oldum. Üstelik secici olup eleme yapma şansına sahip oldum. Özgüvenin kadınlara tipten çok daha çekici geldiğini sayısız kez deneyimledim. Kadın derken y ve Z kuşağı ozentileri kastetmiyorum. Gerçek kadınlardan bahsediyorum.
0
deer hunter
(19.11.24)
dönüp dolaşıp konuyu teptiğiniz kadınlara getiriyorsunuz ya hastayım :d ne alaka olum ne alaka
0
titanyum22
(19.11.24)
kendimi 10 üzerinden 5 olarak görüyorum. Meryem ana gibiyim.
0
Leonardo~Da~Vinci
(19.11.24)
Ruh hastasiyim ben. O yüzden
0
deer hunter
(19.11.24)
2 belki.
Ölümüne yargılıyorum kendimi
0
hayalhayal
(19.11.24)
deer hunter yalan atıyor. Bu kadar detay vermek racona ters.

Ben de insanım o yüzden yanlışlarda hem kendimi hoş görüyorum 11/10 hem de karşımdakini 11/10.
0
Shepard
(19.11.24)
Sanırım benim de kendime olan hoşgörüm 6'larda.
Başkalarına olan hoşgörümden daha yüksek bu arada, dışarıya 2-3 civarı.
0
mutekebbir
(20.11.24)
tip olarak 9, boyum kısa oradan bir puan kırdım

karakter olarak -0
0
Hallegadola
(20.11.24)
Kendime toleransım 2 falan. Aşırı eleştiririm ve çok acimasizimdir kendime, hep suçlarım. Değişmeye ve gelişmeye calisiyorum.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(20.11.24)
(14)

cinsel içeriksiz dizi

firemanjonny
succession dizisini merak ediyorum, mad man de merak ediyorum ama onda cinsel içerik var bildiğim kadarıyla (üryan mabad, sevişme, meme falan) dükkanda flaş takıp izliyicem, bildiğiniz public ortamda izlemeye müsait psikolojik altyapıyı kurabilen sürükleyici ecnebi dizisi var mı.izlediklerim:OZsopra
succession dizisini merak ediyorum, mad man de merak ediyorum ama onda cinsel içerik var bildiğim kadarıyla (üryan mabad, sevişme, meme falan) dükkanda flaş takıp izliyicem, bildiğiniz public ortamda izlemeye müsait psikolojik altyapıyı kurabilen sürükleyici ecnebi dizisi var mı.

izlediklerim:
OZ
sopranos
breaking bad
better call saul (bir kısmı)
seinfeld (bir kısmı)
band of brothers
çernobil
GOT (bir kısmı) bok gibiydi hiç sevmedim
black mirror
prison break
the last of us
severance
0
firemanjonny
(19.11.24)
top boy
0
buenosdias
(19.11.24)
Diğer savaş dizilerini izleyebilirsiniz belki? Generation Kill, The Pacific, Masters of the Air gibi
0
peki madem
(19.11.24)
animeye başlama vaktin gelmiş. aç netfrişten monster'ı. psikolojik altyapının kralını gör
0
titanyum22
(19.11.24)
Oz izleyen the wire da sever. Bunun yanı sıra Olive Kitteridge'yi de öneririm.
0
Amaranta ursula
(19.11.24)
Mentalist
0
synch
(19.11.24)
Kaç saattir konuşuyoruz bi Person Of Interest demedik.
0
kumandanim
(19.11.24)
suits
0
bir soru sorcam
(19.11.24)
suitste maykılla reyçılın sakıncalı tek sahnesi var, kesin etrafın en kalabalık olduğu zamanda o sahne denk gelir lskdkdkdl
0
titanyum22
(19.11.24)
spartacus tam dükkanda izlemelik.
0
my fault
(19.11.24)
Narcos ve the blacklist
0
iwasbornonamountainside
(19.11.24)
GOT ve OZ'un pek cinsel içerikli olmadığını söyleyemem.

Seinfeld'in kalan kısmına bakabilirsin. Komedi falan ama yaklaşımları enteresandır.
0
d max
(19.11.24)
Yazdiklarin arasinda homoseksuel sex olanlar var
0
Zetnikov
(20.11.24)
kore dizileri anam hep onları izliyor.
0
mikahakkinen
(20.11.24)
young sheldon - bayılırsın :)
0
erty_ksk
(20.11.24)
(19)

OKB hastası birinin absürd isteklerine uyum sağlanmalı mı?

sweet child o mine
Kardeşim OKB hastası ve durumunun farkında. 2 senedir hastalığı sürekli ilerlemesine rağmen hem beni hem de annemi "Psikiyatra görüneceğim" diyerek oyalıyor ama durumu daha da kötüleşiyor. Takıntılarına örnek vermek gerekirse elini en az 5-6 kere yıkıyor ve banyoda yerleri ıpıslak bırakıyor. Kulland
Kardeşim OKB hastası ve durumunun farkında. 2 senedir hastalığı sürekli ilerlemesine rağmen hem beni hem de annemi "Psikiyatra görüneceğim" diyerek oyalıyor ama durumu daha da kötüleşiyor. Takıntılarına örnek vermek gerekirse elini en az 5-6 kere yıkıyor ve banyoda yerleri ıpıslak bırakıyor. Kullandığı kendine özel sabunu da koridordaki dolaba geri koyarken bütün koridor ıpıslak oluyor. Banyonun ışığını asla kapatmıyor, hep açık bırakıyor. Evden dışarı çıkarsa giydiği kıyafterleri çamaşır makinesinde en az 3 tur yıkıyor. Koridordaki portmantoya montlarımızı asmamıza izin vermiyor çünkü salondan banyoya gidip gelirken montlara değerse pislik kapacağını düşünüyor. Banyoyu ve koridoru ıpıslak bıraktığı bir gün tepki olsun diye montumu koridora astım diye anneme "O montu oradan almazsa intihar ederim" diye tehdit etmiş.

Tedavi olmadığı sürece isteklerinin absürdlüğü daha da şiddetlenecek. Bu durumda limit nedir arkadaşlar? Yani nereye kadar yaptığı anormalliklere uyum sağlanması gerekiyor, hangi noktada artık yeter diye itiraz etmek gerekiyor? Takıntıları sadece kendisini etkiliyor olsa umrumda değil, isterse elini 100 kere yıkasın ama takıntıları artık evde yaşayan başkaları için de eziyet haline geldi. Asıl hasta olan kişi tedavi olmuyor diye sağlam olan annem ve ben akıl sağlığımızı yitirmek üzereyiz.
0
sweet child o mine
(18.11.24)
bu kadar temiz titiz bir okb hastası yerleri nasıl ıslak bırakabiliyor yahu :D
şaka bir yana isteklerine uyum sağlamak yerine doktora götürüp ilaç tedavisine, terapiye vs. başlatmanız gerek. gerekirse zorla. hayat böyle geçmez ve her geçen gün durumu daha da şiddetlenecek. hem size hem ona yazık.
0
candide
(18.11.24)
@candide OKB'si arttıkça etrafı ve başkalarını daha da umursamamaya başladı. Eskiden de benmerkezci biriydi ama OKB ilerledikçe benmerkezciliği daha da şiddetlendi. El yıkama takıntısı olmasına rağmen temiz biri olduğunu söylemek çok zor. Çarşaflarını haftalarca değiştirmiyor, her yemekte tabağında yemek artığı bırakıyor, mutfaktaki çöp hafif dolu gibiyse çöpünü yere ya da tezgaha bırakıyor vs.
0
🌸sweet child o mine
(18.11.24)
OKB hastaları temizdir savı tamamen yanlış. El temizliği takıntısı vardır, günde kırk defa elini yıkar da haftalarca banyo yapmayabilir. Konu temizlik değil yani. Konu takıntı.

Ben 'psikoloğa görüneceğim' sözünün yanlışlığını düzeltmek için geldim. Konunun sahibi psikiyatristtir. Psikiyatriste gitmelisiniz, psikoloğa değil.
0
Mirket
(18.11.24)
okb değil de başka bir şey sanki. psikiyatra falan görünmeli. tolere etmeyin. ettikçe üste çıkar. intiharla tehdit falan bu gücü vermeyin.
0
jelly bear
(18.11.24)
@Mirket Düzeltme için teşekkürler. Ben yanlış yazmışım, doğrusu psikiyatr olacaktı. OKB'lileri ben de aşırı titiz olur diye biliyordum ama böyle olmadığını kendi gözlerimle görüyorum.
0
🌸sweet child o mine
(18.11.24)
Okb'li sevgilimin elleri yıkamaktan yaraydı ama evinde yerlerde tozlar topak topak olmuş uçuşuyordu ondan rahatsız olmazdı.

Psikiyatrist tek çözüm. Uyum sağlanacak gibi olmuyor genelde asla memnun edemezsiniz
0
kullanicadi
(18.11.24)
@kullaniciadi "Asla memnun edemezsiniz" lafı çok doğru gerçekten durumuna göz yumdukça ve isteklerine uyum sağladıkça daha da absürd bir takıntı veya istekle karşımıza çıkıyor.
0
🌸sweet child o mine
(18.11.24)
@arbre Yoğun fiziksel aktiviteyi geçtim, normal fiziksel aktivitesi bile sıfır. Berbere gitme gibi zorunlu durumlar dışında dışarı asla çıkmıyor. Bütün gün salonda televizyon izliyor. Televizyonda da içeriği veya konusu olmayan programları tercih ediyor, spor müsabakaları, olimpiyatlar, koşu yarışı, bisiklet yarışı, yemek programı gibi. Eğer dizi ya da film gibi konusu olan bir şey izlerse oradaki herhangi bir şeyin onu tetikleyeceğinden çekiniyor büyük ihtimalle.
0
🌸sweet child o mine
(18.11.24)
Cevap sorunun içinde zaten. Bur kuyu gibi düşünün. Mesele sadece kendi evinizin içinde kaldıkça alevlenip sizi de batiracak. Takıntılarin psikiyatride en zor tedavi edilen rahatsizlik olduğunu duymuştum. Limit falan yok ya şimdi zorlayacaksiniz ya da asla tedavi olamayacak. Kusura bakmayın da ev garipmis. Çoktan yardım alinmaliydi.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(18.11.24)
@aslagülümseyenbirkediyegüvenme Evin garipliğine şöyle bir açıklık getireyim. Kardeşim yurtdışında yaşıyor. Normalde senede 1-2 kere İstanbul'a eve gelir, takıntılı halleri ortaya çıkar. Takıntılı hallerine evdekiler sesini çıkarmaya başlayınca olay daha da büyümeden yurtdışında geri döner. Eğer sürekli İstanbul'da yaşıyor olsaydı ya tatlı dille ya da zor kullanarak bir şekilde tedaviye götürülürdü ama kısa aralıklarla gelip hemen yurtdışına kaçtığı için süreç uzadı. Bu sefer evi taşımamız gerektiği için normalden daha uzun kalıyor. Kendisine 1 ay maruz kalmak zorundayım yani ve sınırları inanılmaz zorluyor.
0
🌸sweet child o mine
(18.11.24)
@arbre Annem kardeşimin aşırı derecede seratonin eksikliği olduğunu düşünüyor ve araştırdığımız zaman gerçekten de tüm bulgular şu anki durumuyla tutuyor. Kendisi zaten 2 senedir işsiz. Sosyal ortamı sıfır. Yurtdışında kız arkadaşıyla aynı evde yaşıyor ama ilişkileri ev arkadaşlığına dönmüş sadece. Bu durumda pskiyitara gözükmeyen istemeyen birisi nasıl ikna edilir ya da zorla götürülür? Eğer durumu daha da ilerlerse ve hayatı bize daha da zindan eden daha büyük absürd takıntıları çıkarsa artık eve 112'yi çağırıp ruh ve sinir hastalıklarına kapatmalarını istemeyi bile planlıyorum böyle bir şey eğer mümkünse
0
🌸sweet child o mine
(18.11.24)
spora ve terapiye de gitsin

etrafı pis bırakması kendi temiz olduktan sonra başka yerler umrunda değil
çarşafını değiştirmiyor çünkü üstü başı temiz olunca yatağı kirlenmez diye düşünüyor

elini 1 defa, çamaşırı 1 defa yıkatmaya çalışın
normal zamanlarda izin vermiyorsa bayramlarda, seyahatlerde sarılın

ilaç+terapi şart
0
bir soru sorcam
(18.11.24)
psikolog değil de psikiyatra gitsin %100 doğru bir şey değil

doğru psikolog ile psikoterapi ile gayet de çözülebiliyor okb mevzusu.

Türk halkının psikologlara olan güveni çok şaşırtıyor beni.

(psikolog değilim) (psikiyatr mevzuyu çözemez gibi bir iddiam yok o da etkili olabilir elbette)
0
hedep
(18.11.24)
bu seviyede ilaç şart
psikolog+psikiyatri ya da 40 dk terapi yapabilen psikiyatrist
0
bir soru sorcam
(18.11.24)
Bunu bir psikiyatra sorsana delikanlı.
Bence uzmanlık isteyen bir konu.
Bizi aşar.
0
parka
(19.11.24)
Hele intihar falan lafını ediyorsa yukarıda dediğim gibi.
0
parka
(19.11.24)
O cocuk o doktora gidecek nokta
0
Zetnikov
(19.11.24)
Aa yeni gördüm, sadece bir ay beraber kalacakmışsınız. O halde hasta olduğunu göz önüne alıp, hareketlerine katlanmak en iyisi.
0
parka
(20.11.24)
Bu kadar kısa sürede tedavi olmaz.
0
parka
(20.11.24)
(20)

Eşe miras ev kalirsa diger eşin hakki olmuyormus dogru mu?

Zetnikov
Bu nasil oluyor diyelimki bana babamdan ev kaldi evliyim esimin hakki olmuyormus kisisel mal kabul ediliyormus
Bu nasil oluyor diyelimki bana babamdan ev kaldi evliyim esimin hakki olmuyormus kisisel mal kabul ediliyormus
0
Zetnikov
(18.11.24)
Diyelim ki boşanıyorsunuz, evlilik sürecinde edindiğiniz ev, araba, mal mülk eşit paylaştırılıyor. Ama babanızdan miras kalan ev paylaştırılmıyor, direkt sizde kalıyor. Boşanmazsanız pratikte bir farkı yok, vefat durumunda eşe, varsa çocuğa hakları oranında miras kalıyor.
0
kobuzchu kiz
(18.11.24)
evlenmeden önce edinilen varlıklar boşanma sırasında paylaşılmıyor, miras ta evlenmeden önce hakedilmiş bir varlık olarak varsayılıyor.
0
nuisance2
(18.11.24)
gayet mantıklı bir durum. babamdan kalan mal neden ortak olsun?
0
jelly bear
(18.11.24)
emekle alinmis mallar ortak sayiliyor. lottodan para cikti o da senin mesela. hediye edilmis mallar da mesela ortak degil. dügünde takilanlar da kadinin mesela cünkü orada genelde kadina hediye ediliyor.
0
robert bosch
(18.11.24)
son derece doğru ve mantıklı
0
bir soru sorcam
(18.11.24)
Ailesinin durumu iyi diye evlenen gelinlerin gözü yaşlı
0
ananiyimioguz
(18.11.24)
abi niye kalsın ki? o ailenin bir ferdi değilsin sonuçta

@anası yenmiş oğuz
soruyu soran erkek. golddigger erkeklerin gözü yaşlı diyecektin
0
titanyum22
(18.11.24)
@ titanyum22, Ne fark eder yasa iki taraf için de geçerli değil mi?

İki dediğimiz de olur. Nickimde de öyle bir anlam yok niye saldırdın anlamadım.
0
ananiyimioguz
(18.11.24)
mal ayrılığı rejimi de var zaten
sonradan edilinilen mallarda da parayı veren tarafta kalması mümkün
0
bir soru sorcam
(18.11.24)
@titanyum22
@ananiyimioguz

arkadaslar sakin olun kendim için sormadım. bi abimiz var esı trıplerdeymıs sohbet ettık bende burada engın bılgılı ve testıslı arkadaslar var oldugunu bıldıgımden yazdım
0
🌸Zetnikov
(18.11.24)
bunun muhabbetini yapan insanı hayatında tutmamalı arkadaşın. inanılmaz çirkin bi olay. sen geber de bana kalsın der gibi.
0
titanyum22
(19.11.24)
bence de...

ama ucu kadına çıktı işte @titanyum www.youtube.com

sdfjsgj hala sinirim geçmedi

neyse cinsiyet ayrımı yapmayalım :3
0
ananiyimioguz
(19.11.24)
kadın olduğunu fark ettim, kadın da olsa iğrenç yahu. evde senin ölümünü isteyen biriyle yaşanmaz ananı yiyolayi oğuz
0
titanyum22
(19.11.24)
yok mu kardeşim bu sayfanın admini ne anamız kaldı ne bacımız www.youtube.com
0
ananiyimioguz
(19.11.24)
@anasının ne yaptığını söyleyince kızan oğuz

valla özelden mesaj geldi kardeş, yalnız değilmişim. yasaktır diye paylaşmıyorum da başka bir arkadaş da hep senin niki ananı yiyim oğuz diye okuyormuş
0
titanyum22
(19.11.24)
@titanyum dsfjdfs abv
0
ananiyimioguz
(19.11.24)
@titanyum22

hocam illa konuya girdireceksiniz. bu 2 kişi 60 yaslarındalar. bu yasa kadar sırt sırta vermısler falan bu yasa gelmısler. önceden zengin olup sonra herseylerını kaybetmısler sonra kirada fakir fakir yasarken bir gün 60 yaslarında karısı cırkeflık yapmıs o arada kadının babası vefat etmıs kadına evı kalmıs. kadında adama bu sefer yol veririm hayatıma bakarım kafası yasamıs. adamda sadece emeklı maasıyla evsız ortada kalma durumundaymıs. bu sebeple bı arastırayım dedım ev ortak mı dıye. hacı amca kim vurduya gitmesin istedim. THE END... TO BE CONTINUED....
0
🌸Zetnikov
(22.11.24)
He o zaman titanyumun dediğine çıkıyor, adam totosunu avuçlayabilir evet
0
ananiyimioguz
(22.11.24)
anlıyorum üzücü bir hikaye ama hacıamca toto avuçlayacak mecbur. sen de biliyorsun ki o miras hacıamcaya kalsaydı o da 60lık nineyi 3 tane 20likle bozduracaktı. bu işin sonu komunizme gider yani miras hakkına karşı çıkarsak.

bana niye bu kadar kızdığını anlamadım ayrıca. önce kadın golddigger dedin, ben de ayıp dedim. kadını tutmadım ki.
0
titanyum22
(22.11.24)
geçen bir avukatın videosunda vardı, arsa kaldı, arsaya ev yapıldı, bir arsa oldu 10 daire, hani artık arsa değil eş bu mirastan alır tapu tarihi yeni diye bakılmıyor. Sonuçta evlenmeden önce var olan arsanın şekil değiştirip 10 eve dönüşmesi var.

kişisel mal.
0
liberal
(20.01.25)
(8)

ALES ve araba anahtarı problemi nasıl çözülür?

dejame
Araba anahtarını içeri almıyorlar. Oradaki dükkanlara gidip emanet alır mısınız diye sormak pek güvenli gelmiyor. Anahtarı çaktırmadan arabanın bir yerine saklasam kesin gören olur, en iyi ihtimalle içerideki telefonları çalar. Bunun yolunu bulup çözen yok mudur acaba? Fikre ihtiyacım var.
Araba anahtarını içeri almıyorlar. Oradaki dükkanlara gidip emanet alır mısınız diye sormak pek güvenli gelmiyor. Anahtarı çaktırmadan arabanın bir yerine saklasam kesin gören olur, en iyi ihtimalle içerideki telefonları çalar. Bunun yolunu bulup çözen yok mudur acaba? Fikre ihtiyacım var.
0
dejame
(16.11.24)
Sınav giriş belgesini oku hocam. Araba anahtarına izin olabilir.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(16.11.24)
Olmazsa, ayakkabının bağcıklarını bağlamayıp yanda oluşan genişlik tarafına, çorabın içine
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(16.11.24)
Yanınıza bir iki kişi daha bulun.birlikte bir esnafa bırakın eşyaları.
market gibi bir yer ise sınavdan sonra gerekirse esnafa para ödeyin ya da alış veriş yapın oradan.

Ben bazı sınavlarda telefonu bırakmak için yakındaki evlerden rica ediyordum.
Kabul eden de oluyordu etmeyen de.

Ya da sizi sınav boyu araçta bekleyecek bir arkadaşla gidin.
0
diyecevaplandı
(16.11.24)
Maalesef araba anahtarına izin yok, ev anahtarı serbest. Dedektör ile ötüyor arabanın, yoksa bir şekilde sıkıştırırdım bir yerime :(
0
🌸dejame
(16.11.24)
Tarih ve şehir nedir hocam?
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(16.11.24)
@abbabaabbaababbabaababbaabbabaab, yarın sabah, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
0
🌸dejame
(16.11.24)
Hocam daha evvel girdigim aleste okul kantinine bırakmıştık. Kantin herkesin emanetini alıyordu. Ydsye de toplu taşımayla gitmiştik. Akbili sınava götürmek serbest. Ya kantine bırakın ya da toplu taşıma düşünün.
0
dre mithatoğlu
(16.11.24)
ayakkabı içine bakmıyorlar çok yamuk yürümezsen
içeri girince montun cebine atarsın
0
bir soru sorcam
(16.11.24)
(15)

40 yaşında bir cahil olmak

momento
Liseye kadar olan eğitim hayatım, derslerden kaçarak, haytalık yaparak geçti. Çoğunuzun da benzer bir dönemden geçtiğinizi tahmin ediyorum; ancak ben, hiçbir şey öğrenemediğimi yeni yeni fark ediyorum. Coğrafya, tarih, Türkçe... Aklınıza hangi ders gelirse, hiçbirine dair kayda değer bir bilgiye sah
Liseye kadar olan eğitim hayatım, derslerden kaçarak, haytalık yaparak geçti. Çoğunuzun da benzer bir dönemden geçtiğinizi tahmin ediyorum; ancak ben, hiçbir şey öğrenemediğimi yeni yeni fark ediyorum. Coğrafya, tarih, Türkçe... Aklınıza hangi ders gelirse, hiçbirine dair kayda değer bir bilgiye sahip olmadığımı fark ettim. Tabii ki kitap da okumadım, kimse sevdirmedi.

Bu durumu nasıl göremedim? Nasıl bu yaşıma kadar hayatta kaldım? İnanın, kendime her gün bu soruyu sormaktan yoruldum.

Son üç yılımı adeta bir "hayatsız" gibi geçirdim. Benimle iletişim kurmaya çalışan herkesten uzaklaştım, bir şeyler paylaşıp beraber bir şeyler yapmak isteyen herkesten kaçtım. Çünkü kendi içimde kendimi hiç affedemedim.

Hayatı bu kadar boşuna geçirdiğimi düşünmek beni kahrediyor ve hayatıma devam etmekte zorlanıyorum.

Eğer bana söyleyecek bir çift lafınız varsa, duymak isterim..
0
momento
(10.11.24)
gecmisi düsünme ve gelecege odaklan. mesela su an türkiye tarihiyle ilgili bir kitap alip okuyabilirsiniz, istiyorsaniz.
gecmisteki olumsuzluklari düsünmek pesimist, gelecekte olabilecek iyi seyleri düsünmek optimist bir bakis acisidir. opstimist düsünmeye calisin derim.

biraz da kendinize haksizlik ettiginizi düsündüm. türkce derslerini önemsememissiniz ama yazdiginiz yazida bir yazim hatasi ben bulamadim.

sizinle iletisime gecmeye calisanlarla siz iletisime gecmeye calissaniz mesela su anda?
0
robert bosch
(10.11.24)
yaşadığın sürece hiçbir şey için geç değil. bugün başla. kimseye yetişmek zorunda değilsin. ne istiyorsan sadece kendin için yap.

70 yaşında eline ders kitabı dışında kitap almamış, alsa da nasıl okunur bilmeyen sözde üni mezunu bir babanın evladıyım. hayatı pohpohlanarak geçtiği için her şeyin en doğrusunu bildiğini sanarak bu yaşa geldi. kendini Allah sanıyor. kahvehane dayıları babamdan daha kültürlüdür. en azından oturup konuşabilirsin. beterin beteri var, bil diye anlattım.

eksiklerinin farkında olmak öyle büyük bir erdem ki anlatamam. 40 yaşında kendi nefsinin zincirlerini kırıp bunu yazabilmek büyük bir savaş galibiyeti. kendinden vazgeçme.
0
titanyum22
(10.11.24)
Hepsinden önce yapmak istenen bir şeyi önce sevmek lazım.
Kitap okuma alışkanlığı kazanmak isteyen en başta cep kitaplarına bakmalı.
20 ciltlik kitaplara bakarak okuma alışkanlığı kazanmak öyle kolay değil.

Yayınevlerinin indirimli kitap satışı dönemindeyiz. İlgili olduğunuz konulardan 8-10 kitap alın.
Ayrıca ikinci el kitapları da alın ve kafanıza uyan bir kaç arkadaşınız olsun.
Ama telefonlarında sonu
..bet ile biten ve casino uygulamaları, tiktok olmasın.
Paradan, kredi borçlarından da sürekli bahsetmesinler.
Kısacası dağınık kalmanıza sebep olan gereksizleri üstünüzden atın, bir çok farklı uğraştan kendinizi bir iki yola/alana yöneltmeye bakın.

Düzgün bir okur değilim ama bazen konu hakkında arama yaparken tezleri de indirir bakarım. Oysa akademik bir yönümüz de yok.

Telefon rehberimde (mecburen) onlarca no kayıtlı
WhatsApp durumlarında ise ara ara sadece iki kişi kitaplar hakkında bilgi paylaşımı yapıyor.
Öylesine de değil. Kitaplara yakınlıkları var.
0
diyecevaplandı
(10.11.24)
İçtenlikle yazdığınızı içtenlikle okudum.

Önce kendinizi affedip barışmalısınız. İlk paragrafınız 90'larda çocukluk yaşayan herkesin eğitim hayatının özeti denebilir, ki ben de buna dahilim. Çaresi kitap. Benim kitapla ilişkim görücü usulü gibiydi; mecburiyetle başladı, aşkla devam etti. (17 Ağustos depremi, elektrik-su yok, çadırda mumla tek yapılacak şey okumaktı, okudum.) Sonra bir baktım, mizah, gündem, geçmiş, gelecek, siyaset vs. hemen hemen her konuda muhatabımı sıkmadan meşgul edecek birkaç kelam söyleyecek hale gelmişim.

Alın kitabınızı, dışarı çıkın. Park olur, kahveci olur, su kenarı olur, okuyun. Okuyun ama izole olmayın, kendinizi hayattan soyutlamayın. Gözünüz satırlarda iken kulağınız hayatta olsun. İnanın, düşündüğünüzden çok kısa sürede bakış açınız yenilenecek, hayatınızdaki her şey iyiye gidecektir.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(10.11.24)
Hocam türkiyede birçok insan maalesef ailesi bilinçli değilse çok da bilgi ve kitap okuma alışkanlığı yönünden bir şey alamıyor ve almadığının bilincine varamıyor. Bu bir arz talep meselesi. Beterin beteri var dersek bizim kınadığımız keko dediğimiz getto gençlerine sorsanız her tecrübeyi o yaşta edindiklerini ve gerisinin boş olduğunu söyler. Toplum bizi şekillendirir ve olmamız gerektiği şeye ikna eder. Ancak farkındalığınız yüksekse bu normlardan çıkıp, en iyisini yapabileceğinize inanırsınız. Ya da çok zeki iseniz… bu saydıklarım da buradaki çoğu kişi gibi sahip olunmayan şeyler. Bu yüzden iş şansa, bilinçli aileye düşmeye kalıyor. O da düşük bir şans olduğu için iş buraya varıyor.

Yani özetlersek kendinizi öncesi için suçlamayın ama o farkındalık oluştuktan sonra yani şu andan itibaren kendinizi geliştirmeye bakın. Yapmazsanız artık suçlandırmak için bir nedeniniz var.
0
filipis
(10.11.24)
Lisede tarih, türkçe ve coğrafya öğretilmez zaten.
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(10.11.24)
Hic bilgisayar kullanmadin mi hocam
0
Zetnikov
(10.11.24)
gecenlerde tanidigim bir eleman yanima geldi, cep telefonu verdi dedi bak burda birsey yazdim, bunu ingilizceye cevirir misin mdedi. eleman 50li yaslarda, boya ustasi. tahminen ortaokul mezunu falan, belki lise terk olabilir.

yazdigini 3 kere okudum, genel olarak bile ne dedigini tam anlamadim. abi dedim sen bana ne demek istedigini turkce anlat, ben onu cevireyim dedim cunku bunu cevirmem imkansiz.

ozetle, ortalama bir ulkem insani kafasindaki yaziya dokemiyor. Bu ve bunun gibiler bir sekilde hayatta kaliyor, adam ustune yurtdisina cikmis, sifir ingilizce is alip, iskele falan kurup bina boyuyor, kazandigi para ile de turkiye'de tahminim 3-5 daire coktan almistir.
0
cooperr
(10.11.24)
Türkçe'yi gayet güzel kullanıyorsun. Dil bilgisini çoğumuz unuttuk. Coğrafya ve tarih desen unutmaya yüz tutmuş durumda. Sağlığın sıhhatin yerindeyse kafana takma devam et hayatına.

Bol bol gez.
0
HellKeePer
(10.11.24)
Seninle aynı durumda olup, bunu hayat boyu fark etmeden yaşayıp giden ne kadar çok insan var. Sen fark etmişsin, eksikliğini hissetmişsin, kendini daha ileri taşımak için bir adım atmışsın.

40 çok genç olmayabilir, ama yaşlı da değil. Bu memlekette senin yaşına kadar okuma yazma öğrenemeyen insanlar var, 60 yaşında üniversite kazananlar var, var da var.

Bak uzağa gitme, benim babam zamanında okuyamadığı okulunu elli yaşından sonra bitirdi. Deli gibi ders çalıştı, kendini geliştirdi.

Sevgili kardeşim, kendini geliştirmenin sonu yok. Sadece başlangıcı var. Sen o başlangıcı geçmişsin.

Önemli olan ileri bakmak, önüne odaklanmak. Bundan sonrası için umutsuz olacağın hiçbir durum yok. Bugün başlamak için seni durduran hiçbir şey yok. Hemen hayata sarıl. Kendini ilerletmek için minik adımlarla hayata yeniden atılmaktan korkma.

Ne yapacağını, nereden başlayacağını bilmiyorsan sormaktan çekinme. Unutma, bu konuda seni yargılayan, ayıplayan olursa onlar okuduğundan da bir şey anlamayanlardır. Kafan karıştığında, ne yapacağını bilemediğinde sormaktan çekinme.

Yolun bahtın açık olsun.
Sevgiler.
0
babilfish
(10.11.24)
her sabah kalkıp internetten bir gazetede ilgini çeken şeyi okuyup o konuyu 1 saat araştıracaksın
bulduğun şeyleri not edip
konuyu kendi kendine anlatacakasın, ses kaydı alırsan daha iyi
1 senede ortamların en bilgili insanı olursun

istihbarat ajanlarının rutiniymiş bu
0
bir soru sorcam
(10.11.24)
orta okul mezunuyum, lise 1 sonrası ayrıldım, çalışmaya başladım. sen en azından liseyi bitirmişsin, bundan sonrası senin elinde.

hayat dediğin şey, tarih, coğrafya, türkçe değil ki? bunlar çocukları mesleklerine hazırlamak için verilen şeyler, böylece çocuk hangi konuda ilgisi olduğunu keşfedecek, mesleğini buna göre seçecek.

elektrik mühendisi adamda coğrafya mı var? çoktan unuttu gitti, tarih falan kalmadı, türkçeyi de belki en son tez yazarken, sağa sola rapor yazarken, bir şeyden çeviri yaparken kullandı. geri kalanı konuşma zaten.

kimya mühendisinin, kimyagerin umurunda mı timur nerelere girmiş, ne zaman girmiş, kaç gün kapışmış kiminle evlenmiş falan :)

bir şey bilmiyorum diyorsan bildiklerinin, bilmediklerine nazaran minnak bişi olduğunu fark etmişsin, "tek bildiğim hiç bir şey bilmediğimdir" sözüne denk aslında. bilmem kaç yüzyıl önce yaşamış adamla aynı sözü söylüyorsun, onunla aynı düşüncedesin. o herif ne kadar değerli ise sende o kadar değerlisin aslında.

ilgi alanların varsa o ilgi alanlarına ait araştırma yap, sana ilginç gelen şeyleri kurcala, bu şekilde evet fatih topları nerede dökmüş nasıl dökmüş öğrenmezsin ama ilgi alanlarındaki bilgi de sokaktaki adamda olmaz.

şimdiye kadar öğrenmemiş olman bundan sonra öğrenemeyeceğin anlamına gelmez.
yemek yapmayı bilmiyor musun? öğrenirsin. denersin, çocukken imkanın olmayan bir sürü şeye sahipsin, kurcalarsın. o dönemde anlamadığın her şeyi bu gün çok kolay anlayabilirsin. hocam bunlar gerçek hayatta ne işimize yarayacak lafı neden söyleniyor liselerde? tecrübemiz yok, ne boka yaradığını bilmiyoruz, saçma geliyor öğrenmeyi red ediyoruz.

örnek vereyim; küme kavramı, hatırlarsın kümeler vardı, kesişim kümesi, cart kümesi curt kümesi, bir gün bu küme kavramlarının veri tabanı tasarımında kullanıldığını öğrendim, mesleğim yazılım, oturdum 3 günde kümeleri tekrar okudum, artık ne işe yaradığını bildiğim için bir hocanın bunu öğreneceksin demesine, emir vermesine, kontrol etmesine gerek kalmadı. heves ettim.

neye ilgin varsa o konuda okuma yapabilirsin, youtube bir lebi derya olmuş hemen hemen her bok var artık. google araması yerine youtube araması yapıyorum, en baba bilgili insanların anlattıklarını izliyorum. eskiden anlamadığım şeyleri anlıyorum aa diyorum böylemiymiş, ulan ne salakmışım falan.

sende yaparsın, üstündeki ataleti atıp dik dur.
0
selam
(10.11.24)
her tohumun filizlenme, her fidanın büyüme ve meyve verme süresi farklıdır.
Sizin bir şeylerden rahatsızlık duyup durum değerlendirmesi ile sorununuzu tespit etmeniz bile olumlu bir gelişme.
teşhis konduysa tedaviye geçilmeli ki tedavi de az çok belli. Meraklı olup bir arayışa girmek.
Kolay gelsin.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(10.11.24)
saçmalama hocam. yakın yaşlardayız. ben öğretmenim. cahil insanı az çok tanırım. sadece şu yazdığını okuyarak senin cahil biri olmadığını görebiliyorum.
0
ya ben lan neyse
(10.11.24)
Cahil olsaydın cahilim demezdin. Ayrıca çoğumuz da herşeyi bilen insanlar değiliz.
0
rodeocu
(10.11.24)
(10)

Unutkanlık

Simsiyah
Eczaneden ne alayım?İyice mala bağladım.
Eczaneden ne alayım?
İyice mala bağladım.
0
Simsiyah
(05.11.24)
B12 testi yaptirip seviyesi dusukse b13 vitamini alin
0
mor oje
(05.11.24)
@mor oje

Direkt alsam? Hastaneden sıra bulamıyorum.
0
🌸Simsiyah
(05.11.24)
et ve ekmek
0
bir soru sorcam
(05.11.24)
en güzeli tahlil. belki magnezyum eksiktir, siz alakasız bir şey içerek organlarınızı boş yere yorarsınız?
0
candide
(05.11.24)
Kan tahlili, MR ve boyun ultrasonu gerekecek gibi görünüyor. Bir nörologla görüş.
0
Mirket
(05.11.24)
@candide +1

Yine de tahlile sabrım yetmez aile hekimlerine gidemicem diyorsan B12 depo iğnesi yaptır. Dodex var, günde 1 tane kalçadan, 5 mi 6 mı ne iğne. Yaptırabilirim dersen al yaptır.
0
muhayyer divan
(05.11.24)
@Mirket

Boyun ultrasonu ne alaka, mr ne alaka? Kan değerleriyle ilgili bir konu bu.
0
muhayyer divan
(05.11.24)
Unutan organ beyin değil mi?

Beyinde bir problem var mı için MR
Beyin yeterince kanla beslenebiliyor mu için boyun damarları ve kan akışı kontrolü : Boyun ultrasonu
0
Mirket
(05.11.24)
önce kan değerlerine bakılıyor. orada sorun yoksa beyne bakılıyor
0
titanyum22
(05.11.24)
@simsiyah ezbere vitamin alma. Full kan degerleri +b12+d seklinde dahiliyeciden test iste, 1 gunde cikar. O zaman al. Neler dusuk veya yuksek bilinmeden alinmaz, saglik bu.
0
mor oje
(05.11.24)
(14)

Hayatınıza anlam katma yöntemleriniz neler?

sekizdokuzon
Bir iki haftadır aklıma yatmayan bir sürü şeye ok görünme zorunluluğundan kendimi kimliksiz, hayatımı anlamsız ve değersiz hissetmeye başladım. "Şu yuzden, şunun için yaşıyorum. Yaşamam lazım!" dedirtecek bi şeyler arıyorum. Siz hayatınıza nasıl anlam katarsiniz?Teşekkürler.
Bir iki haftadır aklıma yatmayan bir sürü şeye ok görünme zorunluluğundan kendimi kimliksiz, hayatımı anlamsız ve değersiz hissetmeye başladım. "Şu yuzden, şunun için yaşıyorum. Yaşamam lazım!" dedirtecek bi şeyler arıyorum. Siz hayatınıza nasıl anlam katarsiniz?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(05.11.24)
öyle bir anlam yok bence. sadece do the best you can...
0
robert bosch
(05.11.24)
robert +1

seviyorum, imkanım oldukça güzel yaşıyorum. çok da şaapmıyorum.
bak gojira geliyor 22 temmuzda, kalır mıyım gider miyim bilmem ama sahne önü biletimi aldım. Bugün çok tatlı, hoş biriyle buluştum, sırf enerjisi yeter.
kısaca, güzel yaşayarak anlam katmaya çalışıyorum.
0
kisa
(05.11.24)
salih amel
0
bir soru sorcam
(05.11.24)
ABooo niyetçiler burayı bile basmış. Abi anlam dediğin nedir? Seni huzursuz eden her şeyi boşver. Mutlu ol geç. Yürüyebiliyorsun örnek, sıcak suyun akıyor, maaşın var, sevenlerin var vs. bunlar mutlu olmak için çok yeterli bence.

Birşeylere ok görünme zorunluluğu yüzünden kendimi kimliksiz hissediyorum demek şımaraklık bence.

Şu an savaş, ölüm kalım yok diye herkeste bir rahatlama ve elindekinin kıymetini bilmeme var. Kral gibiyiz aslında. Ama insana bu rahatlık gelince takılacak bir şey arıyor ve buluyor da. Vegan olucammm, oha feministlik elden gidiyor, koşun bayraklara sarılın arada lgbtq savunalım, oha oha anksiyete tamam mıaaa gibi şeylerin hepsi insanın sakince yerinde duramayışından kaynaklı. Halbuki elimizde harbiden mutlu olabileceğimiz şeyler mevcut. Farkına varmayan, gözüne perde inmiş kişiler bu elindekiler elinden gidince farkına varacaktır. Derkennn konuyu dağıttım. Mutlu ol.
0
Shepard
(05.11.24)
Ben ok demeni destekliyorum. Atanamamış Okt*y Sin*noğlulardan gına geldi ülkedeki.

Hayatın anlamı diye bi konsept olduğunu düşünmüyorum. Bilmem kaç milyar yıllık süreç sonrası tesadüfen hayat ortaya çıkıyor, ordan yine milyarlarca yıl sonra insan oluşuyor, birkaç yüz bin yıl sonra da şimdiki medeniyete gelmişiz yani bir amaç yok sadece medeniyetin devam etmesi için varsayımlar var. Ben de bu varsayımlar içinde hayatıma devam ediyorum çok da şey etmeden. İyi kötü keyif de alıyorum daha ne olsun
0
nundu
(05.11.24)
muhayyer divan sen kendi üstüne vazife olmayan konularda gereksiz bir şekilde fikir belirtme hastalığına yakalanmış bir hadsiz olduğun için sürekli yırtık çoraptan fırlayan ayak başparmağı gibi her duyuruda ortaya çıkıp yırtınıyorsun bence ama sen bunlara yırtınmak yerine bunlara yırtınmana neden olan işsizliğine ve hayatsızlığına bir çözüm bulsan toplum için ve dahası kendin için daha faydalı bir icraatta bulunmuş olursun gibime geliyor sanki, hayır seni kimse de ciddiye almıyor kimse söylediklerine değer vermiyor bilakis "yine ne saçmalamış bu gudubet" derken sürekli aynı tepkiyi vermene neden olan motivasyonunu nasıl kaybetmiyorsun ona da çok şaşırıyorum ayrıca :)
0
Bir ben var benden şurada
(05.11.24)
doğaya, insana ,hayvanlara , evrene, her neye inanıyorsak ona değer katmak.
0
Rao
(05.11.24)
Doğru, etik ilkelerimi gözeterek, iyilik halimi koruyarak yaşamak. Bunların altı çeşitli örneklerle doldurulur.
0
Amaranta ursula
(05.11.24)
Bazen herşey arka arkaya kötü gittiğinde, kendimi başarısızlığa uğramış, sevilmemis hissediyor ve beynim uyuşuyor. Adeta taş gibi oluyorum. Böyle bir şeyin içine düşmüşsem Kur'an meali okuyorum bu beni başka bir gerçekliğin içine çekince bir miktar sakinleşiyorum. O zamanlarda kendimi bir şeye bağlamam gerektiği için de gerçekten başarılı ve iyi olduğum bir zamanımı düşünüyorum. O zamanki duygum, enerjim neyse o hissi hatırlamaya çalışıyorum. Herşeyin sakinlesecegini ve tekrar kendimin o halini ortaya çıkaracağımi biliyorum. Sadece şu anda sakin olmam gerekiyor diyorum. Çünkü yasadigim her ne ise sadece bana olan bir şey değil. Tarih boyunca bir sürü iyi insan aniden haksızca hayatını kaybetti ya da haksızlığa uğradı ve bu onlarin hatası değildi. İçinde bulunduğum her ne ise benimle ilgili değil gibi geldiği için kendime ve olanlara dışarıdan bakmaya başlamış olurum ve herşey yavaş yavaş daha iyi olmaya başlar. Çok şanslı isem karşıma birdenbire çok etkilendigim biri çıkar tüm gundemim degisir ve bu asamalarin hepsini atlayıp çok iyi olurum :) Yaş ilerledikçe kendinin tamircisi olmakta daha usta oluyorsun ancak ne yazık ki ustalasirken mümkünse gençken bir kaç hasar alıp farklı tamir yollarını denemek gerekiyor...
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(05.11.24)
Hayaller ve umutlar.
Hala bir gün bazı şeylerin düzelebileceğine inanıyorum.
Bazen umutsuzluğa düşebiliyorum ama sporla, müzikle, etkinliklerle kafamı toparlayıp geri dönüyorum.
0
mutekebbir
(05.11.24)
Kendi yargı değerlerimi ve ahlak anlayışımı oluşturmak, geliştirmek ve buna göre yaşamak.

Spora gitmeye çalışmak, kitap okumak, gerçekleştirdiğim yurtdışı gezileri. Bugün var, yapabiliyorum ama 5-10 sene sonra olup olmayacağının garantisi yok.

yargı değerlerimi ve ahlak anlayışım olacak.
0
put it in your appropriate place
(05.11.24)
dönem dönem değişiyor.

şu aralar sürekli iş görüşmesi yapıyorum mesela hayatıma anlam katıyor. yarın öbür gün gönül işi olur o katar, sonra bi hobiye sararım o olur. sabit/genel bir şey yok.
0
floydian
(05.11.24)
Hayatımın ve yaşamamın bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Keşke olsaydı, eskiden buna çok üzülürdüm ama şimdi yaşayıp gidiyorum işte. Çok da düşünmüyorum sanirim
0
yuvarlanantencereninkapagi
(05.11.24)
sivil toplumda aktif olmaya calisiyorum.
okuyorum, yazıyorum.
oturup düsünüyorum, daha cok ne düsündügüm üzerine düsünüyorum.
0
deckard
(07.11.24)
(13)

bu paranın istenmesi usülsüz müdür?

damba
merhaba arkadaşlargeçen gün bir üniversite hastanesinde bir eğitim için mülakata katıldım, mülakattı yapan ekibin başında bir prof vardı. bu prof, eğitim için katılımcılardan 3 senelik 120 bin tl'ye yakın para istedi, bu parayı bir vakfa göndermemizi istediğini belirtti, vakfı arattığımda hiçbir son
merhaba arkadaşlar

geçen gün bir üniversite hastanesinde bir eğitim için mülakata katıldım, mülakattı yapan ekibin başında bir prof vardı. bu prof, eğitim için katılımcılardan 3 senelik 120 bin tl'ye yakın para istedi, bu parayı bir vakfa göndermemizi istediğini belirtti, vakfı arattığımda hiçbir sonuç yok internette.

karşılığında fiş fatura vermeyeceklerini, isteyenlere ancak ''bağış makbuzu'' verileceğini bildirdi.

şimdi benim anlamadığım şu, üniversite hastanesinde görev yapan bir prof, hastanenin imkanlarını ve mekanlarını kullanan bir yer; mesai saatleri içinde katılımcılara mülakat yapıyor ve para talep ediyor. para da bir vakfa aktırılacak diyor.

burada soruşturulması gereken bir şey yok mu sizce de? belli ki devletin sağladığı bi imkan değil bu eğitim, ok. peki neden devletin kurumunu ve saatlerini kullanıyor bu insanlar?

durumdan oldukça rahatsız oldum, ne yapılabilir?
0
damba
(04.11.24)
Elbette usulsüzdür, yanlış mı anladım, vakfı Google'a yazıyorsun ama hiçbir veri bulamıyorsun öyle mi?

Eğer öyleyse direkt o profun ve arkasının ifşa edilmesi gerekir, Cimer'e şikayet hatta belki suç duyurusu lazım. Ne münasebet, var olmayan bir vakfa para bağışlayıp bir de bağış makbuzu alıcan ama o eğitimi aldığına ve para karşılığı aldığına dair hiçbir belge olmayacak elinde?

Doğru mu anladım??
0
muhayyer divan
(05.11.24)
direkt elden para alamayacağı için paravan vakıf kurulmuş sanırım. soran olursa ben para mara almadım, vakfa bağış yapmalarını tavsiye ettim der.
0
brkylmz
(05.11.24)
Psikoloji öğrencilerinin zorunlu stajları için dekanlığın belirlediği bir ücret var mesela. Ya da laboratuvarlarda ve yan dallarda eğitim görmek isteyenlerden ücret talep ediliyor.
Ama bu ödeme fakültenin döner sermaye birimine yapılıyor.
Sizin dediğiniz gibi adı sanı olmayan bir vakfa ödeme istenmesi usulsüz görünüyor.
0
pro9it9is9
(05.11.24)
anlattığın kadarıyla baya usülsüzlük bu :) şikayetçi olabilmek için emin olman gerekir. vakıfı araştırmak, eğitimi kurum mu yapıyor doktorun kendisi mi? hepsinden iyice emin olmak lazım
0
avatar is back
(05.11.24)
merhaba arkadaşlar, vakfın ismi zaten çok genel, bize e-mailde de bildirdi vakfın ismini, araştırıyorum öyle bir vakıf çıkmıyor. şöyle bir vakıf mesela ''istanbul proflar vakfı'' gibi aşırı genel bir ismi.

sonra eğitimin başında vakfı tanıtıyor hoca, vakıf 2024'te kurulmuş görünüyor, ama daha önce bundan 4 sene önce aynı eğitimin duyurusunu internette de yaptığında, vakıf adına eğitimi düzenlediğini ve eğitimin parasının vakfa aktarılması gerektiğini söylemiş. aynı vakıf için 3 sene önce de para istemiş.

elimde yazdığı e-mail ve daha önce de duyurusunu yaptığı, bir internet sitesinde yayımladığı duyuru metni var aslında. vakfın gerçekten var olup olmadığından nasıl emin olacağım? hocaya sorsam işkillenir .) bir de bu usülsüzlükse, nasıl bir prof olarak bunu yazar e-mailde, hiç mi dikkat etmez diye bir düşünüyor insan.

suç duyurusu dediğiniz, bir avukat tutup mu suç duyurusunda bulunayım?
0
🌸damba
(05.11.24)
@pro9it9is9 eğitim psikoloji eğitimi, ama paranın istendiği vakfa dair hiçbir şey yok elimde, dönere gitseydi eğer nasıl alıyorlar bu parayı? yani döner dediğiniz hastanenin giderine mi yatırılıyor? karşılığında fatura vs isteniyor mu?
0
🌸damba
(05.11.24)
Bu işleri bilen bir avukat bulmak lazım, her avukat bakmaz buna ama evet bu peşine düşülmesi gereken bir iş. İstersen önce Cimer'e şikayet et, ama benim aklıma bu işten devletin çıkarının olup olmayacağı sorusu da geliyor, çıkarı varsa Cimer işe yaramayacaktır çünkü. Keşke bir avukat arkadaş çıksa şu işten anlayan, başı gözü sadakası olarak cevap verse yol gösterse...
0
muhayyer divan
(05.11.24)
Vgm.gov.tr (vakıflar genel müdürlüğü) arama satırına ismin bir kaç kelimesini yazip aratın çıkar ama ne alaka. Yeni bjr dolandırıcılık türü gibi. Aklıma eski bursa valisi geldi. Bursalı işadamlarindan belli vakıflara bağış yapmasını istemişti. Feto vakiflariymis. Görevden alınmış darbe girişimi sonrası tutuklanmıştı. İşadamları da kısa bir gözaltına alınıp bağışları sorulmuştu. Sesli güldüm sorunuzu okuyunca. İlgisi yoktur tabi ki ama usulünce olan bir şeye de benzemiyor. Mülakat sonucu bunu kabul etmeyince eğitime baslayamiyor musunuz?
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(05.11.24)
bence bu işin peşini kesinlikle bırakmayın. cimer, savcılık vs takip edin. bu tarz rezillikler yapanın yanına kar kalıyor artık.
0
co2s2
(05.11.24)
döner sermayeden fazla pay düşmediği için böyle yapmış sanırım
savcılık/mali şube suç üstü yapması lazım
0
bir soru sorcam
(05.11.24)
eğitimi mesai saatleri içinde mi veriyor?
ben şöyle anladım, adam bir eğitim açmış ama kendi adına faturalandırmak yerine bi vakıfla anlaşmış, para onlara yatıyor ve vergiden bu şekilde kaçınıyorlar.
yani mülakatı ve eğitimi orada yapsa bile iş tanımının dışında olduğu için eğitimi kendi ücretlendirebilir bence. yani ücret istemekte usulsüzlük olmayabilir de çapa'da filan yaparlar öyle eğitimler mesai sonrası örneğin ama vergiden kaçınma yolları bulmuşlar gibi geldi bana
0
red g
(05.11.24)
@red g merhaba, mesai saatleri içinde bir devlet memurunun eğitim açması ve insanlardan bir şekilde para istemesini ben bir yere koyamıyorum. Vakfa istese ve o vakıf devlete bile ait olsa, o an yapması gereken iş mesai saatlerinde devletin ona yönlendirdiği iş değil mi? Onu yapması gerekmez mi? Sanki sadece vergi değil gibi, bir taraftan devletin kurum ve kuruluşlarını kullanıyorlar, bir taraftan da devletin mekanını.

@aslagülümseyenbirkediyegüvenme evet, kabul etmezsem eğitime alınmıyorum :)

@birsoru sorcam savcılığa nasıl şikayet ediyoruz? yol yordam bilsem yaparım aslında, ama Cimer’den başka bir şey bilmiyorum.
0
🌸damba
(05.11.24)
üninin bağlı oludğu ilçedeki adalet sarayında idare savcısına derdini anlatacaksın yeterli kanıt görürse soruşturma başlatır
ses kaydı filan al belki geçerli delil sayarlar
vakfa ait hesap hareketlerini inceleyebilirler

bunun ispatı çok zor ve üniversitelerde işler böyle yürüdüğü için birbirlerini kollarlar
döner sermyeden gelecek parayı az buldukları için böyle yapıyorlar
amam özel yer açacak cesaretleri de yok devlete sırtlarını dayadıkları için
0
bir soru sorcam
(05.11.24)
(11)

istanbulda toplu tasimanin icler acisi hali

buenosdias
bastan soyleyeyim konu siyasi tartismaya kapalidir. nerdeyse her merdiven arizali. cogu metro les gibi kokuyor. klima, sinyal, internet, havalandirma hep allaha emanet. dogru duzgun otobus uygulamasi da yok. siz ne dusunuyorsunuz bu konuda?
bastan soyleyeyim konu siyasi tartismaya kapalidir.

nerdeyse her merdiven arizali. cogu metro les gibi kokuyor. klima, sinyal, internet, havalandirma hep allaha emanet. dogru duzgun otobus uygulamasi da yok. siz ne dusunuyorsunuz bu konuda?
0
buenosdias
(03.11.24)
istanbul metrosunu kötü bulmuyorum.
daha iyi mutlaka olabilir ama şu hali kötü gelmiyor.
siyasi görüş asla katılmadı yoruma.
0
basond
(03.11.24)
İstanbul Metrosu son derece temiz bir metro. Berlin, Münih, Budapeşte ve Amsterdam’dan gelen misafirlerimin tamamı metronun temizliğini övdüler. Havalandırma ve iklimlendirme konusunda 20 senedir ciddi bir sorun yaşamadım şahsen.

Arızalı merdivenler elbette oluyor ama arızanın giderilme hızı kötü değil bence. Bu kalabalığa arıza elbette olur. Anormal değil.

Otobüs temizliği de bence iyi. Leş gibi bir otobüse bindiğimi hatırlamıyorum. Leş gibi taksiye çok bindim, orası ayrı. Çok iyi çalışan bir otobüs uygulaması yapılamaz zira trafiğin hali ortada ancak İETT’nin Otobüsüm Nerede uygulaması bence gayet güzel çalışıyor. Sürekli kullanıyorum.

İstanbul’da şartlar dahilinde fena olmayan bir toplu taşıma var. Son yıllarda yapılan metro atağı ile epey iyileştiğini düşünüyorum. Elbette mükemmel ya da çok iyi değil ama iyiye gittiğini bizzat görüyorum. Bence toplu taşımanın en sıkıntılı yeri metrobüs. Sözde geçici bir çözümdü, o laflar anında unutuldu ve kalıcı bir çözüm haline geldi. Öyle ki, şu anda metrobüsü toplu taşıma sisteminden çıkarmaya kimsenin cesareti yok. Metrobüs yerine raylı bir sisteme geçilmesi zorunlu.
0
10551037
(03.11.24)
Yani metronun leş gibi lokması, kalabalık yüzünden. Doğru düzgün şehir planlaması yapılmadığı için 20 milyon insanı bir şehre tiktigimizdan bunun yaşanması normal. Buna belediye bir şey yapamaz. Girişlerde insanları mi yıkasınlar?

Klimalarda vs de bir sorun görmedim. Kaldı ki yine kalabalık yüzünden çalışan klima, havalandırma da bir işe yaramiyor çoğunlukla. Yine de Londra Metrosu'ndan sonra İstanbul Metrolari size tertemiz gelebilir mesela.

Bu yazdıklarınız içinde bir tek merdivenlerin sürekli bozuluyor olması sorun. Çözülmesi gerekiyor sahiden.


İstanbul'un esas sorunu nüfus. Bu da yılların birikimi. Düzenli bir planlama ve nüfus dağılımı olmadığı için hiçbir zaman mükemmel bir toplu taşımaya sahip olmayacak.
0
fraise
(03.11.24)
genelde m2'ye biniyorum. bazen tek durak m7'ye bindiğim oluyor. bunlar için kötü diyemem.

geçen tramvaya bindim 5 yıl kadar sonra. iğrenç kokuyordu. içeri işenmiş üstüne de dezenfektan dökülmüş gibi her yer.

m1 ve o taraflardaki metrolar da kötü.

ama hep dakik metrolar, çok nadir aksaklk oluyor. o yüzden metrolara notum kötü değil.

otobüsleri çok az kullanıyorum. eski ile kıyaslayamam ama mobiett vardı, güzeldi. şimdiki otobüsüm nerede uygulaması çok kötü. lazım oldu bugün otobüse binmem gerekti ve sanırım gelmedi. sefer atladı ya da bir şey oldu. değişti ya da güncellendiyse haber verilmedi. ayrıca otobüslerin kimisinin durak ekranları yok. bazen hatalı gösteriyor. bazısı aşırı ses yapıyor. geçen başım döndü otobüste gürültüden. desibel ölçer yükledim telefonuma ve 110 gösterdi ibre. bir kere de bi metrobüsten inmiştik yanacak galiba diye. içerisi duman olmuştu ve şoför duman nereden geliyor diye incelemişti. sonra devam etti yapacak bir şey yok diye.

klimalar çalışıyor ama yetmiyor. havalandırma kötü. otobüsler pis. çok pis.

ya içler acısı demek istemiyorum. aşırı bi kullanım var. daha iyisi nasıl olur bilmiyorum ama kötü evet.

önceki yorumlarda da belirtilmiş, daha güzel ifade edilmiş.
sorunun önemli kısmı yönetimden ziyade nüfusla ilgili.
0
biseysorcaktim
(03.11.24)
İstanbul toplu taşımasını her yönüyle kullanan ve kullanmış biri olarak. Metro, Metrobüs, otobüs, Şile, Silivri, Kurtköy vs vs.

Bu ara iett otobüs sayısını azalttı. Kafasına göre hat değiştiriyor. Metro ve tramvay istikametindeki otobüsleri kaldırdı. Kaldırınca metro ve tramvay yetmez oldu doğal olarak.

Otobüsüm nerede uygulaması berbat. Mobiett çok daha iyiydi. Nefret ediyorum bu appten.

Otobüsler pis. Otobüslerin klimaları çalışmıyor.

Metrolar temiz ama yetmiyor. M7de de üst üste gidiyor insanlar.

2010dan kalma Mercedes metrobüsler berbat durumda. Klimaları çalışmıyor. Yazın eziyet. Süspansiyonlar kötü. Her yerinden ses geliyor.(İktidar kredi vermedi sanırım yenileme için o yüzden böyle)

Metrobüs beton yol olayı bence sürdürülebilir değil. 20 sene dayanacakmış. Niyeyse bana 2 sene zor dayanır gibi geliyor. Acayip konforsuz beton yol. Sürekli sallanıyoruz. Ve sanıyorum altına demir vs. Atmadılar. Dümdüz betonu koydular. Nefret ediyorum beton yol olayından. Bence rezalet bir durum olacak 2-3 seneye.

Yenibosna metrobüs durağı aylardır bitmedi. 200-300 metre sıra oluyor insanlar. Metrobüs sırası. Beşyol durağı da geçen sene aynıydı maalesef.


İstanbul’da sanıyorum 25-30 milyon insan var. Su tüketiminden İbb bu durumu yorumlayabilir. Toplu taşıma, bireysel ulaşım, trafik vs vs. İstanbul çekilmez durumda. Ve diğer şehirler de İstanbul’a benzemeye başladı. Deli gibi göç alıyor Ankara’nın batısı. Doğudan, Suriye’den, İran’dan. Nereye kadar böyle devam edecek bilmiyorum.

İstanbulun çok güzel olduğu ve yaşanılabilir hissettirdiği tek zaman bayram tatilleri. Onun dışında berbat.
0
jackyr
(03.11.24)
Dünyanın 131 ülkesinden daha kalabalık bir şehir. Yunanistandan belçikadan Avusturyadan kalabalık.
www.aa.com.tr
0
Tina
(03.11.24)
Kesinlikle ve kesinlikle siyasi bir gönderme olmaksızın yazıcam.
20 yıldan fazladır İstanbul'da toplu taşıma kullanıyorum. Hangi yıllara denk geldiğini tam kestiremediğim ciddi iyileştirmelerin olduğu bir dönem oldu.
Neydi o iyileştirmeler:
-Cep telefonlarında ilgili uygulamalar
-Otobüs içi durak takip ekranı.
-Otobüs duraklarında yer alan duraktan geçecek otobüslere dair bilgi ekranı.
-Otobüs duraklarında otobüslerin yanaşma cepleri.
-Akbil sistemi, ödeme yöntemleri, aktarma uygulamaları
-Doğalgazlı otobüsler
-Cam,metal tasarımlı şık duraklar
Sonra bir duraklama dönemine girildi. Yeni iyileştimeler yapılmadığı gibi mevcut saydığım sistemler de işlemez oldu. "Devamlılık esastır" ilkesine tezat olacak şekilde bazı uygulamalar adeta sahiplenilmiyor gibi.
Engelli biri olarak yazıyorum ki yürüyen merdiven arızalarına şimdikinden daha çok rastladığımı hatırlamıyorum. Hele ki bazı noktalarda alternatifi olmayan çok uzun merdivenlere denk geliyorum ve arızanın devam ettiği günleri sayıyorum. Hızlı müdahale yok maalesef.
İstanbul toplu ulaşımında tramvay en eski hatlardan biri. 1995'ten bu yana dönemsel izlenimlerimi sıralayabilirim ki şu anki kadar sıkıntılı, sinir bozucu, kullanışsız bir dönemi hatırlamıyorum.
Son dönem İETT şoförleri ile de ilgili birkaç satır yazmadan edemiycem. Eskiden İETT şoförlerinde bir kamu hizmeti veriyor olmanın ağırlığı, naifliği vardı. Onları işini yaparken izleyince bir okuldaki öğretmenin, bir devlet dairesindeki memurun duruşu, görünüşü gibi halleri vardı. Şu an kıyafetleri, duruşları sürüş biçimleri inanılmaz farklılaşmış görünüyor bana. Otobüsün içinde yolcuyken de, kendi aracımda yoldayken de İETT otobüsleri şu an tedirgin ediyor, endişeli bir ruh haline sokuyor. Yazdıklarımı giriş cümleme rağmen siyasi bulacaklar olabilir. Kamu hizmetlerinde siyasi bakışım yoktur. Önceki yönetimde de şimdikinde de kurumla yazışmalarım, uyarılarım hiç farklılık göstermemiştir.
0
erdoyil
(03.11.24)
herkesin cevabını kabul ediyorum ama bazıları siyasi olmasa bile korunma güdüsüyle yapıldığı o kadar belli ki. eğer istisnai bir lokasyon ve zaman kullanmıyorsa istanbul'da toplu taşımayı beğenmek için muhakeme yetisini kaybetmiş olmak gerek. spesifik örneklerle sabaha kadar tartışabilirim. kalabalık ve diğer kötü şehir metrolarını kıstas gösteterek haklılık çıkarmak çok saçma.
0
🌸buenosdias
(03.11.24)
sana sonuna kadar katılıyorum.

bu sebeple bıraktım artık. araba ve motosiklet aldım. yakıtını vergisini de düşünmüyorum.

adam leş gibi sigara kokusuyla metroya biniyor. parfumun üstüne sigara siniyor falan, mercedes aracıyla metro açılışına gelen başkan da kadim istanbul diyor.

ben oy vermiştim ve de. rams park ve de aynı şekilde. a parti b parti fark etmeksizin, ayıptır.

daha da oy falan kullanmam diye düşünüyorum. zamanıma yazık. taşradaki adamn umrunda değil hayata, sadece şehirde geçerli bunlar.
0
baldan kaymak
(03.11.24)
metrolar eskisiyle aynı
otobüsler eskisinden kötü (eskimesiyle de alakası var)
klimalar keyfe keder açılıyor, filtreler değişmemiş muhtemelen

nufus etkisi var, yollar da toplu taşıma da eskisine göre daha kalabalık, yollar her saat kalabalık
0
bir soru sorcam
(03.11.24)
konuyu siyasetten bağımsız değerlendirmek zor.

Ama yaşım itibariyle iki farklı parti dönemini de gördüm. İstanbul'da toplu taşıma hep aynıydı. Hep vasat. Yani iki dönem de birbirinden daha iyi değil. Yeni yönetimin en büyük hatası eskinin iyi yaptığı şeyleri de çöpe atmak oldu.
(mobiett iyi bir uygulamaydı mesela ve iyi çalışıyordu)

Bahsettiğiniz sorunlar basiretsiz ve iş bilmez birim yöneticilerinden kaynaklı.
Toplu taşıma ciddi bir organizasyon konusu.
Türkiye'de de belediyelerin en beceremediği şey organize olmak.

Bir de şu var, o parti bu parti fark etmez.
Türkiye'de siyaset güç elde etmek ve kendi ekibini güçlendirmek için yapılıyor.
Hangi partiden olduğu fark etmez. Bir parti yönetimi devraldığı zaman bütün hizmetleri kendi grubuna yakın şirketlerden almaya başlıyor.

Bakım ihaleleri, inşaatlar, hizmetler vb... Belediye dışından hizmet alması gereken her yerde bu böyle.

Yani kimse yetkinliğe vb bakmıyor. Bu firma kimin firması diye bakıyor.

Türkiye siyasi fanatizmi aşamadığı sürece bu böyle devam eder.

Şöyle düşün X Partisi var. Y partisi var.

X Partisi yönetimde. Mesela bir hizmet başlatıyor. Y Partisi taraftarları dalga geçiyor küçümsüyor.

Sonra Y Partisi iktidara geliyor. Aynı hizmeti başlatıyor. Y Partisi taraftarları öve öve bitiremiyor bir dönem önce dalga geçtikleri şeyi. Bu sırada X partisi taraftarları küçümsüyor.

ya da bir belediye hata yapıyor, partiye göre savunuluyor ya da yeriliyor.

siyasi fanatizm böyle kör etmiş insanları.


Bunun dışında organizasyonel beceriksizlikler de cabası. Yine partiden bağımsız söylüyorum bugün mesela İstanbul'da maraton organize ediliyor. Tamam köprüyü kapatıyorsun bu işin alameti farikası. Ama Avrasya Tünel güzegahını niye kapatıyorsun? Şehrin büyük çoğunluğu güneyde yaşıyor. Güneydeki iki geçiş güzegahını da kapatıyorsun. Bu işte bir planlama hatasıdır. Maratonu avrasya güzegahına sokmazsın şehir rahatlar.

Bunların her yerde olduğunu düşün, sorunların nedenini anlarsın.

Bu tip organizasyonlar uzun vadeli bilgi birikimi ve planlama istiyor toplu taşıma gibi. Ama her 5 senede bir tüm yöneticiler, çalışanlar değişirse o da çalışmaz.
0
anten
(03.11.24)
(16)

İş yerinin 28 Ekim’i tüm gün tatil ilan etmesi ve olayların gelişmesi..

Caremio
Sevgili işçi ve iş veren kardeşlerim. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz Pazartesi günü yarım gün resmi tatildi. İş yerim yarım günü çalıştırmak yerine tatil ilan etti. Ben bu şirkette yeniyim, o yüzden usüllerini bilemedim. Ücretli izin verilmesi gerekirdi diye düşündüm. Çarşamba iş başı yaptık dediler ki
Sevgili işçi ve iş veren kardeşlerim. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz Pazartesi günü yarım gün resmi tatildi. İş yerim yarım günü çalıştırmak yerine tatil ilan etti. Ben bu şirkette yeniyim, o yüzden usüllerini bilemedim. Ücretli izin verilmesi gerekirdi diye düşündüm. Çarşamba iş başı yaptık dediler ki yıllık izin formu ya da mazeret izni formu doldur. Dedim ki ne alaka.
Pandemi ya da ilaçlama vs gibi bir sebep olsa ortada şirketi tatil etmek için tamam. Ama kendi inisiyatifiyle yarım gün iş yeri tatil ilan etmiş ama ben talep etmişim gibi gelmemeyi ya maaşımdan kestirecekmişim ya da yıllık izne saydıracakmışım. Üçüncü bir seçenek sunulmuyor. İK müdürü açıklama yapamadı, bizde böyle dedi geçti. Bilgisi de yok üstelik sesini yükseltti bir de. 100 yıllık bir özel şirket burası ama müdürleri zır cahil.
Ben kafasına göre işverenlerin iş kanununu eğip bükmesini sevmiyorum. Hem maliyetten kaç hem işçiyinin hakkını veya parasını gasp et. İyiymiş.
Neyse, sıtkımız sıyrıldı böyle şeylere sinirlenmekten.

Ben ne yapayım şimdi?? Hangisi daha az mağdur eder? Maaştan kestireyim diyorum. Yıllık izin gerektiğinde geriye dönük bu konuyu açmak istemem diye sanırım. Siz olsanız ne yaparsınız?
0
Caremio
(31.10.24)
bizim şirket de bazen böyle tatilleri birleştirip izinleri düşüyor.

işveren ne zaman izin kullanacağına karar verebilir.
0
jelly bear
(31.10.24)
haklı da olsam kovulmamak için mesele yapmam mevzuyu
mazeret izni varsa onu kullan
0
bir soru sorcam
(31.10.24)
Cok enteresanmis, benim en son calistigim sirket 28 Ekim'i birak 27 Ekim Pazartesi'ne denk gelse onu bile tatil ilan edip, hic bir yerden dusmuyorlardi.

Yapmaniz gereken basit, baska acilardan asiri iyi bir is degilse, kendinizi fazla hirpalamadan normal calismaniza devam edebilirsiniz. Bu sirada piyasa sartlarini okuyup daha duzgun bir yerde is arayabilirsiniz. Tabii baska buyuk sorunlar yoksa acele etmeden de yapilabilir. Turkiye'deki durumu bilmiyorum ama uluslararasi ortamlarda beklentiler kuculme, issizlik vs karamsar mod hakim. Malumunuz dunyadaki olaylar er yada gec ulkemize de yansir.
0
mbond
(31.10.24)
bildiğim en az 5 büyük kurumsal şirket de bağladığında yarısını izinden düşüyor. baya tr'nin ilk 30 kuruluşunun içinde olan şirketler. para kesmezler, kullanmayacaksan şirkete gelebilirsin yönetici onayı ile. genelde böyle yürütülüyor.

mazeret izni girin, en temizi.
0
awlmi
(31.10.24)
@mbond
Her neredeyseniz Cvmi ileteyim mi? Hatta yok kimliğimi ileteyim de o şirket beni nüfusuna alsın lütfen :))
0
🌸Caremio
(31.10.24)
Dediğin şey köprü tatil adında uygulanılıyor. Hafta tatili ile bayram vs. sebepli tatil olduğunda çalışma bu şekilde durdurulup şirket bünyesinde köprü tatil ilan ediliyor. Bunun için telafi çalışması ya da ücretli izin şeklinde dönüş yaptırılabiliyor. Yaygın bir kullanım. Biraz şirket kültürüne biraz da şuna dayıyorlar:

İŞ KANUNU
...
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
İşin Düzenlenmesi
...
Telafi çalışması
Madde 64 - Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce
veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren dört ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. (Ek cümle:25/3/2020-7226/43 md.) Cumhurbaşkanı bu süreyi iki katına kadar artırmaya yetkilidir. Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz.

Telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde üç saatten fazla olamaz. Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz.
0
nawar
(31.10.24)
Bu yılın başında insan kaynaklarından böyle bol gülücüklü bir mail geldi, başlığı "sevdiklerinizle daha fazla vakit geçirebilin diye :)"

Maili okumaya başlayınca 2024 yılının dini ve resmi bayram takvimi paylaşılmmış ve ara günler tatil ilan edilmiş ve sevdiklerimizle daha çok vakit geçirelim diye böyle güzellik yapmışlar gibi.

devamında ise anlaşılıyor ki o günlerde yıllık izin kullanabilirmişiz.

Kanunlarda belirtilen izin hakkımızı kullanabileceğimizi bize yan hak gibi anlatmışlar.

Şirket Bist30'da ve sektöründe Türkiye'de birinci Avrupa'da ilk üçte bu arada.
0
materyalist imam
(31.10.24)
@Caremio Şirket Ingenico, yeni adı artık Worldline sanırım, ITU Teknokent ARI-3'deler. 1,5 güne kadar dini/milli bayramları bağlıyorlardı, hala öyledir sanırım. Yasal sınırdan 3 gün fazla yıllık izni de vardı, ayrıca 3 gün de mazeret izni yıllık, bunlar iyi tabii ama günün sonunda Euro'nun kısa sürede 18 TL'ye çıktığı günlerde maddi olarak çalışanları çok uzun süre ezdiler. Ben başka sebeplerden dolayı çıktım herkese %80'leri dayadılar. Ben yeni yılda 2,5 aylık mesaim olmasına rağmen sembolik bir fark bile alamadım.
0
mbond
(01.11.24)
ya ne güzel bütün şirket izne çıkıyorsunuz, kafa rahat hsonu ile birleştirip 4 gün izin yapılıyor. herkes çalıştığı için arama, mail v.s. taciz edilmiyorsunuz.

bu olumsuz değil tam tersine çalışan için iyi bir şey.

hadi siz olumsuz algıladınız fakat bunun için de önemli bir sorunmuş gibi dert etmeniz, şirket içinde tartışmanız v.s. çok çok gereksiz.
ayrıca şirket içinde uyumsuz davranış göze batar, yapmayın.
0
nuisance2
(01.11.24)
nuisance2'ye katılıyorum bir ölçüde ve bu uygulama yeni değil yurtiçinde de yurtdışında da var. Özellikle birçok kişinin izin aldığı, iznini bağladığı durumlarda şirketlerde işi yürütecek kadar adam kalmayabiliyor çünkü herkesin amzereti "Aaa X yok izinde, Y yok tatilde, bunları sonra halledelim oluyor" haklı olarak. Haliyle de bazı şirketler bu arada derede kalan günleri kapatıp çalışanların yıllık izninden düşüyor.

Burada ciddi bir sorun var tabi; TR'de genel olarak yıllık izin gününün az oluşu.
0
salihdt
(01.11.24)
Kurumsal firmaların çoğunun yaptığı ve yasal bir durum. Yukarda anlattıkları gibi yani.
0
enteg
(01.11.24)
@nuisance2
Göze batmamak gibi bir derdim yok. Ortada bir yanlış varsa her ortamda söylerim. En fazla ne olabilir, işten atarlar yani :) kafa rahatizne çıkılmıyor ayrıca siz farklı hayal ediyorsunuz durumu. 80 ülkeye İhtacat yapan şirkette müşteri temsilcisiyim ben. Telefon gece gündüz asla susmaz ve ofise gelmeyince o günün işleri birikir. Burda problem ben sana iyilik yapıyorum kisvesiyle hak gaspı yapılması.Basit sorulara da yetkin olması gereken yöneticilerin cevap vermemesi. Konu üst yöneticilere de gitti. Kimse beni ciddiye alıp cevap bile vermiyor. Sormaya hakkım var usulen izin işlemlerini nasıl yaptıklarını. Köle gibi davranılmaktan gerçekten sıkıldmı. İş kontratı altında emeğimi kiralıyorum ve konu bundan ibaret. Ben ne dersem ona tamamdiyeceksin ve sorgulamayacaksın yoksa işten atarım kafası da sıktı artık ya. İnsan muamelesi görsek yetecek. Konu bu
0
🌸Caremio
(01.11.24)
@mbond
Hayallerimin yıkılması bu kadar kısa sürecekti, biliyordum :)
0
🌸Caremio
(01.11.24)
anormal bir durum değil. bizim şirket ne yıllık izinden düşüyor ne de ücret kesiyor. hatta bayramları 9 güne tamamlanan tatillerde de aynı şeyi yapıyor. eşimin şirketi yıllık izinden düşüyormuş, duyduğumda ben de şaşırmıştım. ama olabiliyormuş.
yıllık izin mi maaş mı derseniz sizin özel durumunuz neyi rahat kaldıracaksa onu yapın. bir günlük ücretiniz yüksek ise izin düşün, izniniz çok azsa maaştan vazgeçin.
0
elorelia
(01.11.24)
Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği'nde belirtildiği üzere yıllık izin kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkı kapsamındadır. Bu sebeple işveren bu tatilleri köprü tatili yapıp şirketi kapatabilir ve bu izinleri de işçinin yıllık izninden düşebilir.
0
wendyangelamoiradarling
(01.11.24)
@wendy
Aynı yönetmelikte işveren tarafından yıl içinde verilmiş diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez de yazıyor.
Ayrıca iş kanunu 56/4 de zaten bunu belirtiyor.
Bu köprü izni meselesi telafi çalışması yaptırırım ama tatil ederim yarım gün diyor. Ben buna tamam derim zaten. Ama benim durumumda şirket bunu önermiyor. Ya ücretsiz izin yazıcam sana yarım günü ya da yıllık iznine mahsup edeceğim diyor.
Ayrıca bilmeyenler için, mazeret izni de ücret kesintisiyle oluyor
0
🌸Caremio
(01.11.24)
(14)

Saç Kesimi Sonrası Pişmanlık

Simsiyah
Saçları uzun kişilere hayranım. Ben de uzatayım diyorum, biraz uzayınca yanlardan kafam şişiyor, şekilsiz oluyor. Halbuse kafa tipim iyidir. Berbere gidip şu şişiklikleri indir diyorum, asker tıraşı yapıp gönderiyor. Bu yüzden sayısız berber değiştirdim. Kendimi dövesim var.Saçım uzayınca özellikler
Saçları uzun kişilere hayranım. Ben de uzatayım diyorum, biraz uzayınca yanlardan kafam şişiyor, şekilsiz oluyor.

Halbuse kafa tipim iyidir.

Berbere gidip şu şişiklikleri indir diyorum, asker tıraşı yapıp gönderiyor. Bu yüzden sayısız berber değiştirdim.

Kendimi dövesim var.

Saçım uzayınca özellikleri önleri ve arkaları lülesimsi oluyor.
Duş sonrası kurutup tarakla şekil verip saç spreyiyle bitiriyorum.
Yıllardır aynı terane.

Üstüme iyilik ve tavsiye fırlatın lütfen.
0
Simsiyah
(30.10.24)
kadın kuaförüne gideceksin hocam.
0
kisa
(30.10.24)
Ben uzun saçı hiç sevmiyorum ama pandemi dönemi berberler kapatılınca saçlarımı kestiremediğim için mecburen saçım uzadı ve istemeden uzun saçlı oldum bu süreçte, şimdi de ne zaman kestirmek için berbere gitsem ağlayarak "hayır hayır hayır!" deyip kaçıyorum dükkandan hem sevmiyorum hem de vazgeçemiyorum acayip bir simbiyotik ilişkimiz var saçlarımla ama iyi bir şey değil yani bu, 5 senede hayatımı kararttı, zira bende ayı evladı gibi 3 kişilik kıvırcık-dalgalı bir saç var her sabah düzeltmek için yeni bir mücadeleye girişiyorum ve bazen bu mücadeleyi kazanıp bazen de kaybediyorum, ayrıca servetimin büyük bir kısmı da saçlarımı düzeltmek için harcadığım ürünlere gidiyor bu paraları kenara koysam zengin olurdum şimdiye kadar, eğer senin de böyle saçların varsa uzun saça heveslenme ve kısa saçla mutlu ol, sen bunu hak ediyorsun çünkü.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.10.24)
Ben de pandemiden sonra uzattım.
Aslında erkek için büyük eziyet.
Bir de bizimkiler çok dökülüyor.
Üstlerde seyrelmeleri kapattığı için katlanıyorum ama çekilecek dert değil ya. tanrı kadınları korusun ve kutsasın valla.
0
parka
(30.10.24)
Bize anlattığınız gibi anlattınız mı berbere? Şişlikleri indir deyip bıraktıysanız asker tıraşı yapar.
0
synesthesia
(30.10.24)
encrypted-tbn0.gstatic.com

Uzun derken sağdaki model gibi. Yoksa Gandalf saçı istemiyorum.
0
🌸Simsiyah
(30.10.24)
@synesthesia

Evet hocam. Vallahi.
0
🌸Simsiyah
(30.10.24)
Bizim klasik berberler geçişli/katlı saç kesimi yapmayı pek sevmiyor böyle bir şey isteyince genelde keko rap/kriminal tip tıraşı yapıyorlar, fotoğrafı götür gözüne sok diyecem ama yine bir şey değişmez gibi iyi bir yere gitmek lazım bu tip kesimler için.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.10.24)
Hocam simsiyah ın gösterdiği gibi fotoğraf göstermeyi denedin mi ?

Buna yakın bir model için uzatıyorum uçlarında kırık varsa alın, ense ve favorileri düzeltin diyeceksin

Saç uzatmanın bir miktar zahmeti de var evet kabarıyor, belki yanları kısa bir süre bryantin gibi şekillendiricilerle az kullanarak kontrol altına alabilirsin
0
grimavi
(30.10.24)
uğraşırım dersen kendı sacını kesmek o kadar da zor degıl
0
Zetnikov
(30.10.24)
üstlere dokunma diyeceksin
istanbul'da isen bir berber öneriyim, saçın uygunsa gösterdiğin fotoya göre kesim yapabiliyor
0
bir soru sorcam
(30.10.24)
Sac uzatmak istiyorsan o kadar pimpirikli olmaman lazim. Yok yani kabardi yok arkasi lule oldu falan diyip duzeltmeye calismaycaksin. Gidersen berbere kesicek tabi adam, bi is yaptigi belli olsun diye.
Olay cok kolay aslinda, onumuzdeki 4 ay berbere ugramiyorsun, kiriklari aldirmak icin bile gitmiyorsun berberi sil aklindan.
4 ayda bir sadece kiriklari aldirmak icin gidiyorsun. Orda da yok sunu yap yok bunu yap demiyorsun, sadece kirik aldir.
12 ayin sonunda, uzun saclarin olmus olur. Sonrasinda istedigin sekli verdirtirsin berberde.
0
mhmtt
(30.10.24)
Kadın kuaförüne gideceksin +1

Ben saçlarım uzunken gayet iyi bir berbere giderdim. o bile hocam bayan kuaförü çağıralım derdi. O gelir katlı kesim yapar jiletle kesim yapar gerisini erkek kuaförüne bırakırdı.
0
rodeocu
(30.10.24)
Madem öyle, kadın kuaförüne gitmiş erkek tavsiyesi alırım.
Yani buna alışık, tuhaf bakışların olmayacağı bir ortam.
0
🌸Simsiyah
(31.10.24)
yolu çekebileceksen
@_cambarber instikram hesabı. bazen yüz şekline göre kesim önerileri de yapıyor.

saç uzarken şekilsiz olur zaten. o kısımları bere ile atlatabilirsin. hızlı uzaması için biberiye suyu ve karanfil kaynatıp saçlarına sıkarsan veya duştan sonra saça dökersen ayda 3-4 parmak uzayabiliyorlar.

fırsatın olursa yurtdışı berberlerini dene. gürcistan'da kadınlar erkek kuaförlüğü yapıyorlarmış. bir vizyonları vardır.
0
janderzel zartanyan
(01.11.24)
(5)

psikoterapi sorusu

inspired by a true story
bu soru terapiye giden kisiler ya da terapistler icin. uzun sayilabilecek bir suredir terapi aliyorum ve son zamanlarda surecin tikandigini hissediyorum. hayatimda beni o donemde zorlayan bir konu varsa (is, aile, saglik vb) anlatacak bir seyler buluyorum ama son zamanlarda hayatim oldukca stabil ve
bu soru terapiye giden kisiler ya da terapistler icin.
uzun sayilabilecek bir suredir terapi aliyorum ve son zamanlarda surecin tikandigini hissediyorum. hayatimda beni o donemde zorlayan bir konu varsa (is, aile, saglik vb) anlatacak bir seyler buluyorum ama son zamanlarda hayatim oldukca stabil ve ne anlatacagimi bilmedigim icin seanslardan once gerilmeye basliyorum. seansi dolduracagini dusundugum bir konu belirleyip, giris kismi hakkinda biraz dusunup, gerisini surece birakiyorum; ama bu yontem her zaman ise yaramiyor. bazen soyleyecek biseyim kalmadigini dusunup susuyorum, sessizlik uzadikca uzuyor. terapistim soruyor "ne dusunuyorsun", halbuki ben o anda sadece: "simdi ne soylesem, cabuk soyleyecek bisey bul, 1 dakikadir susuyorsun, birazdan sessizligi bozacak, hala bisey bulamadin, hemen bisey soyle!!" diye kendimi yiyorum :D :D
birkac seansa bombos bir kafayla gittim ve baslar baslamaz terapistime soyledim "su anda ne anlatacagimi hic bilmiyorum, kafam bombos" sonra yine 1-2 dk sessizlik, gerildikce gerilme...
birkac aydir durum boyle. terapistime de bahsettim ama degisen bisey olmadi. artik seanslarda anlatacak bisey olsun diye kendime drama yaratmaya basladim askdnf. sacma sapan olaylari terapiye tasiyip seansi doldurmaya calisiyorum. hatta terapistim de bunu fark etmis ki bana gecen gun "peki bu senin icin neden onemli? ben bunlarla ugrasmak istemiyorum diyebilirdin ama sen yeni bir performatif alan bulmus gibisin" dedi :D
terapiyi birakma noktasina geldim, bana ne tavsiye edersiniz?
0
inspired by a true story
(29.10.24)
Terapistinizin ekolünü öğrenin, bazı ekoller gerçekten aktif sorun yoksa biraz işlevsizleşiyor.
Neden gerildiğinizi konuşun. Ya da neden bırakmak istemediğinizi, ya da neden seansı yönetmekten sizin sorumlu hissettiğinizi.
Terapist değiştirmeyi ya da süreci sonlandırmayı düşünebilirsiniz tabii.
Ben böyle anlarda seans başı hedeflere dönüyorum. Oralara gelmiş miyiz acaba? Revize edelim mi? Şu hallolursa hah dediğimiz şey hallolmuş ama beklediğim etkiyi yaratmış mı? Hop belki beklentileri ve memnuniyet algısını konuşmalı.
Çocukluk örüntüleri ebeveynler ve romantik ilişkiler konuşuldu mu? (Şart değil ama bazen aktif sorun varsa buraya sıra gelmiyor ya da gerek olmuyor devam ediyorsanız hayattaki en kuvvetli ilişkilenmele konuşmak önemli olabilir)
Onun dışında doyumlu hayat yaşıyor muyum sorusunu çok severim kendime sormayı terapist olarak, değerlerimle yan yana mıyım hala, gelişiyor muyum dönüşerek.

Kolaylıklar.
0
kullanıcıadımbuolsun
(29.10.24)
@kullanıcıadımbuolsun ekol psikodinamik. "Çocukluk örüntüleri ebeveynler ve romantik ilişkiler konuşuldu mu?" hic konusmadiysam en az iki-üç tur dönüldü :D hatta terapinin ilk donemlerinde anlatacak bisey bulamazsam cocuklugumdan bir ani secip konusmaya basliyordum, o beni bir yerlere goturuyordu. bazi anilari 2-3 kere anlattim. romantik iliskiler keza... terapistim seanslari haftada ikiye cikarmak isterken ben biraksam mi acaba diyorum, bu da bana kaciyor muyum acaba diye dusunduruyor (neyden kaciyorum onu da bilmiyorum ya)
0
🌸inspired by a true story
(29.10.24)
aklına bir sorun gelene kadar ara verebilirsin
terapiyi yönetmeye çalışmak senin problemin değil
doğru soruları sorması için efor sarf etmesi gereken kişi var bu yüzden para ödüyorsun
0
bir soru sorcam
(29.10.24)
Ekolden ekole çalışma gerçekten nasıl da fark ediyor... Bir danışan bomboş bir zemin ile gelmesi aslında yeni bir inşaate girişmek ya da kenarda kalmış, ellenmemiş bir yere temas etmek için olağanüstü bir fırsattır.

Bu hafta ne anlatacağımı bilmiyorum diyen danışana
- daha önce yaptığı / yapmadığı / hallettiği veya halledemediği bir durumuyla ilgili konu açılabilir.
- bugüne kadar problem olarak getirmediği ancak arka planda dolanan bir mesele gün yüzüne çıkarılabilir.
- o halde bana bu haftanın nasıl geçtiğini anlat diyerek cümlelerinden cımbızlanabilir.

Soru / cevap, hm hm'lama, aktif tekrar (danışanın cümlesini tekrarlama), tüm süreci danışanın yönetmesi gibi sistemler içeren bütün ekoller böyle bir durumda tıkanır.

Terapi ihtiyacınızın bittiğini düşünüyorsanız bunu terapistinizle paylaşarak, son seans yapın ve bitirin. Hayır, aslında alt metinlerde hala bir şeyler var ama gün yüzüne çıkmadı diyorsanız mutlaka ekol değiştirerek sistemsiz denilen ekollere sahip terapistlere geçin (gestalt / varoluşçu / psikodrama / hümanist).

Edit: Düzeltme.
0
charbiel
(29.10.24)
ben de terapimin sonlarında böyle hissediyordum. terapistim çok iyidi bu arada. belirli konular konuşuyorduk yine tabi ama artık çok da bir durum kalmamış gibiydi. böyle bir sürecin sonunda terapistim bana neden halen bırakmayı düşünmüyorsun, gayet mutlusun, herşey düzene de girdi gibi bir konuşma yaptı. dedim siz bırakalım demediniz. o da dedi biz demeyiz. iyi olduğunu hisseden birey nasıl kötüyken buraya geldiyse, iyileşince de gitmek ister. öyle bitirdik yavaştan. ara ara gidebiliyorsun istersen sorun oldukça. benim dediğim süreç 1 yıldan biraz fazla sürmüştü.
0
awlmi
(29.10.24)
(7)

Kuyumcuda altın gramı tam şu an ne kadar?

avatar is back
Kapalı çarşı 3150 civarı gösteriyor alışBenim banka 3060 diyorSerbest piyasa görünen 3022 Normalde bi kuyumcum Kapalıçarşı fiyatına satıyor altınları onu alacaktım ama bi baktım banka baya daha ucuz. Alacağım miktar için 4-5k oynuyor. Banka nasıl daha ucuz? Ben mi yanlış şeye bakıyorum?
Kapalı çarşı 3150 civarı gösteriyor alış
Benim banka 3060 diyor
Serbest piyasa görünen 3022

Normalde bi kuyumcum Kapalıçarşı fiyatına satıyor altınları onu alacaktım ama bi baktım banka baya daha ucuz. Alacağım miktar için 4-5k oynuyor. Banka nasıl daha ucuz? Ben mi yanlış şeye bakıyorum?
0
avatar is back
(28.10.24)
Banka fiziksel vermiyor.
0
gabe h coud
(28.10.24)
Fiziksel şart değil zaten de normalde bankalar piyasa üstünden satarlardı. Bankadan alıp geçeceğim heralde
0
🌸avatar is back
(28.10.24)
biri 22 ayar diğeri 24 ayar olabilir.
0
dedim ben sana
(28.10.24)
Satıştaki makasa bakmak lazım genelde banka daha fazla makas koyuyor
0
Take it away honey
(28.10.24)
ilginç şekilde banka daha ucuzu
fiziksele çeviren bankalardan al
0
bir soru sorcam
(28.10.24)
Banka muhtemelen satarken de ucuzdan alıyodur yani fark aynıdır.

Bankadan fiziki alabiliyorsanız mantıklı.
0
kumandanim
(28.10.24)
biri 22 ayar, biri 24 ayar olabilir +1
0
kibritsuyu
(28.10.24)
(9)

İş dışındaki görevlerinize nasıl zaman yaratıyorsunuz?

Amaranta ursula
Merhaba beyaz yaka arkadaşlar,Bir süredir (ben diyeyim 2 ay siz diyin 10 ay) iş dışında hayatımla ilgili yapmam, çalışmam gereken şeylere zaman yaratmakta zorlanıyorum. Günün en verimli zamanları işte geçiyor ve işten sonra sıradan çinko karbon piller gibiyim. Sizler hangi gün ve zaman dilimlerinde
Merhaba beyaz yaka arkadaşlar,

Bir süredir (ben diyeyim 2 ay siz diyin 10 ay) iş dışında hayatımla ilgili yapmam, çalışmam gereken şeylere zaman yaratmakta zorlanıyorum. Günün en verimli zamanları işte geçiyor ve işten sonra sıradan çinko karbon piller gibiyim. Sizler hangi gün ve zaman dilimlerinde çalışabiliyorsunuz?

Kendimden bahsetmem gerekirse, 8-5 çalışıyorum. En geç 5:30'da koşuya çıkıp 6.30'da evde oluyorum. Yemek işi 2 saatimi alıyor. Çayımı alıp oturmam 8.30-9'u buluyor. O saatten sonra da hem mental hem de fiziksel olarak çok yorgun olduğum için 1-2 saat telde, pc'de dizi/film kitap derken 11-12 gibi uyuyorum. Şimdi ben ne zaman çalışayım? Sabah ezanı sonrası uyanık kalmaya çalışıyorum ama havalar soğuduğu için kendimi yatağa geri dönmeye ikna etmiş buluyorum. Sabah çok erken (5 civarı mesela) uyanabilen arkadaşlar bunu nasıl yapabiliyorsunuz? Bunun formülü nedir gerçekten?

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
0
Amaranta ursula
(21.10.24)
11-12 gibi uyuyup sabah 5te hiçbir şey yok gibi kalkmak binde 1 belki. Insanlığın yüzde 99una 7-9 saat arasi uyku lazım.

Bu sebepten kim size ne derse desin gece 12de yatip sabah 5te çakı gibi olamazsiniz. Aksam 10da yatarsaniz olursunuz.

Malesef her şeyi aynı anda yapamazsiniz. Her gün 1 saat kosup, 2 saat yemeğe harcatip 1-2 saat relax harcarsaniz zaman kalmaz. Bunlardan birinden tasarruf etmeniz lazım. Örnek iki günlük yemek hazirlamak, örnek iki günde bir koşmak.
0
logisticsmanager
(21.10.24)
20li yaşlarda az uyku yetiyor ama 30dan sonra yorgunluk artıyor

yemek dinlenme koşu sırasını deneyip daha erken uyursan daha erken kalkabilirsin ancak

hafta içini dert etmeyip hafta sonu var diyebilrsin
0
bir soru sorcam
(21.10.24)
o "telde 1-2 saat" dediğin ömür götürüyor işte. ben de aynı durumdan muzdaribim. hobilerine ciddi vakit ayıran arkadaşlarımın internetle sosyal medyayla alakaları yok.
0
titanyum22
(21.10.24)
2 saat yemek çok, her gün 1 saat koşmaya da gerek yok. İlkine pratik çözüm bakmak lazım, koşuyu da işinin olduğu günler atlayarak yaparsın.
0
Bruce
(21.10.24)
Her gun kosuya cikmasaniz? Haftada 4 gun ciksaniz? Bir de gunde 2 saat yemek icin cok hocam, bu yemek yapma isi beni cok geruyor. Mumkun mertebe haftasonundan en azindan 3-4gunluk yemek hazirlayin, mesela kis geldi corba yapin koca bi tencere, iste yanina ornek veriyorum firinda sebze, sebzeyi 2 gun yiyip, 2 gun de etli yemek ve isterseniz salata gibi. Eve gelince hazir yemek asiri can kurtariyor kendi adima, her gun her gun yemek pisirmek benim icin iskence. Genelde ya firinda cokca bisi pisirip farkli soslarla ya da salata ile yiyorum ya da yemek yapacaksm da firina bisi atiyorum o piserken telefonda vakit geciriyorum mesela sonra tekrar telefona vakit ayirmiyorum gibi. Yani maksimum 20dk surmeli o yemegin hazirlanmasi, pratik tarifler bakmak lazim. mutfakta pratiklesmek, dondurucuda hazir yemek saklamak onemli. Ya da ogle yemegini buyukce yiyip aksam salata yemek.

Bence 11-12 de yatip 5 te kalkmak surdurulebilir bir sey degil, saglikli da degil (benim icin).
0
kassiopeia
(21.10.24)
Gün içinde iş yerinde pc'ye bakmaktan ve stres ve mental yorgunluktan sonra gün batımına doğru koşmak bana en iyi gelen şey. Bu yüzden koşmaya devam etmek istiyorum.

Yemek kısmında size tamamen katılıyorum bu konuda ben de çok şikayetçiyim. Ancak dışardan yemeyi sürdürülebiir bulmuyorum ve aynı yemeği iki gece üst üste yemeyi sevmediğim için hala her akşam 2 çeşit yemek yapmak için çok fazla zaman kaybediyorum. Ama ama toplu fırında sebze ve hazırda pişmiş et bulundurmak çok mantıklı geldi. Bunu yapmaya çalışacağım.
0
🌸Amaranta ursula
(21.10.24)
Ben genelde mumkunse hafta sonu 2 cesit bir de corba yapip degistirmeli yiyorum, iki gun ust uste ayni sey degil de, ya da corba yanina salata, ya da uc bes parca tavuk, bi aksam soslu, bi aksam salata uzerine gibi , bir de buzluga kofte yapip atin mesela. Boyle boyle alisiyor insan zamanla pratiklesmeye. Yesillikleri yikayip kurutup saklarsam da usenmiyorum mesela salata yapmaya, bi sos, peynir, kuruyemis filan hem besleyici hem doyurucu oluyor.
0
kassiopeia
(21.10.24)
Aslında buzluğa köfte, halanmış hfasulye ve nohut atıyorum toplu. Annem de kavurma gönderiyor. Ama ne bileyim hepsi hazır olsa dahi bir yine de ısıtıp, yanına pilav/salata yapmak, onu yemek ve bulaşık yıkamak derken yine minimum 1-1.5 saat gidiyor sanki:/
0
🌸Amaranta ursula
(21.10.24)
Bir süredir (ben diyeyim 2 ay siz diyin 10 ay) iş dışında hayatımla ilgili yapmam, çalışmam gereken şeylere zaman yaratmakta zorlanıyorum :
Bunun sebeplerinden biri orta yaşa yaklaşıyor veya orta yaşı geçiyor olabilirsiniz .

"Kendimden bahsetmem gerekirse, 8-5 çalışıyorum. En geç 5:30'da koşuya çıkıp 6.30'da evde oluyorum. Yemek işi 2 saatimi alıyor. Çayımı alıp oturmam 8.30-9'u buluyor" :
İşteki yorgunluğun üstüne koşu
ve sonrasında yemek tabiki uyumayı da hızlandıracak.
böyle olmamalı sanırım.
Yemekten sonra bazı günler koşu, bazen yürüyüş yapın. Her yemeği günlük değil.
Özellikle soğuduktan sonra tekrar ısıtmak için bir kaç çeşit yemeği ocakta birlikte hazırlayın.
İlerleyen günlerde, yemekleri akşam için kendi aralarında kombinasyon yaparak ya da tekli olarak (yanında duruma göre bazen yoğurt bazen salata) hazırlayın.
Yine zamandan tasarruf için buzluğu biraz doldurun.
Sabah erken kalkmanın en önemli reçetesi erken yatmaktır. Çok övülen deliksiz 8 saat yatma hususu günün aşırı yorgunluğu içinde 8 saat uyumaya ihtiyacı olanlar içindir.
Herkes için standart/ideal uyku süresi değildir

Şu an bu gece saat1 de uyusam sabah herhalde yaklaşık olarak 6 gibi (alarmsız ) uyanırım.
Aylardır alarm kurmuyorum saat sekizde hazır olmam gereken iş yeri için.
0
diyecevaplandı
(21.10.24)
(4)

Şizofreni hastası - engelli raporu

tmm
Selamlar.Uzunca süren takip ve tedavi sonunda yaklaşık 2 sene önce İzmir 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi, Psikiyatri bölümünden şizofreni tanısı konuldu. 2 defa psikiyatri servisinde yatılı tedavi gördüm. 18 yaşında başlayan şikayetlerimin an itibariyle 37 yaşımda geldiği durum itibariyle çalışamıyor
Selamlar.
Uzunca süren takip ve tedavi sonunda yaklaşık 2 sene önce İzmir 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi, Psikiyatri bölümünden şizofreni tanısı konuldu. 2 defa psikiyatri servisinde yatılı tedavi gördüm. 18 yaşında başlayan şikayetlerimin an itibariyle 37 yaşımda geldiği durum itibariyle çalışamıyorum.

Tanısız takip edildiğim dönemde 9 Eylül üniversitesi tıp fakültesi hastanesine engelli raporu için başvurmuş ancak o dönem çalıştığım için (çok problemli de olsa) rapora uygun bulunmamıştım. Beyin cerrahisinden omurga kaynaklı problemler için %27 gibi bir oran almıştım.

Şu an çalışamadığım için sosyal sigortam yok. Maddi durumum nedeniyle tedavime devam edemiyorum. Ailemle yaşıyorum. Durumumuz pek iyi değil. Engelli raporu almak istiyorum ancak yıllardır takip edildiğim ve tanı aldığım 9 Eylül üniversitesi hastanesinde süreç oldukça uzun sürüyor, bir çok bölümden ayrı ayrı rapor almak gerekiyor ve dediğim gibi muayene ücretlerini karşılayabilecek durumda değilim.

Bu durumda tedavime devam edebilmek ve engelli raporu alabilmek için ne yapabilirim?
Teşekkürler.
0
tmm
(19.10.24)
Suat seren hastanesini deneyebilirsiniz raporlar nispeten daha hızlı çıkıyor
0
apocalipy
(19.10.24)
mhrs- sağlık kurulu erişkin- engelli raporu veren hastaneden randevu alıp
9 eylüldeki yatışların epikrizi ile gitmen gerek
0
bir soru sorcam
(19.10.24)
hükümet engelli raporlarını çok zorlaştırdı çünkü emeklilik konusunda patladılar. engelllierin de erken emekliliğe hak kazanacakları için baya zor.denemeye devam.
0
jamswety
(19.10.24)
Teşekkürler herkese.
@jamswety malulen emeklilikten farklı olarak erken emeklilik mi bahsettiğiniz?
0
🌸tmm
(19.10.24)
(4)

kasap etten anlar mı?

biseysorcaktim
sorum tam da başlıkta olduğu gibi.annemler kurban bayramından et vermişlerdi. senin için güzel yerlerinden ayırdık demişler ama onlar da bilmiyorlar etin neresi nedir. güzel dedikleri kırmızı olması ve yağ, sinir gibi yer olmaması. buzlukta duruyor. kaç zamandır yapamadım bir şey. neresi olduğunu bi
sorum tam da başlıkta olduğu gibi.

annemler kurban bayramından et vermişlerdi. senin için güzel yerlerinden ayırdık demişler ama onlar da bilmiyorlar etin neresi nedir. güzel dedikleri kırmızı olması ve yağ, sinir gibi yer olmaması. buzlukta duruyor. kaç zamandır yapamadım bir şey. neresi olduğunu bilmediğim için ne yapmam ve ne kadar pişirmem gerektiğini bilmiyorum.

kasaba götürsem bu üç kilo eti, hangi etle ne yapılır desem anlar mı?
0
biseysorcaktim
(17.10.24)
Buzlardan aşırı görünmez hale geldiyse anlamaz ama genelde anlar.
Bence kasaba gitmene gerek yok. Bir de götürürken etin bir kısmı çözülecek, riskli olacak.

Her etle her şeyi yaparsın, lezzeti biraz daha az olabilir sadece. Çok takılma ne eti olduğuna, sen istediğini yap gitsin.

Mesela tencerede haşlama yaparsan her türlü et o işte kullanılır, onu yaparak başla.
0
michael_knight
(17.10.24)
Yağsız, kırmızı löp etse o, sandığın gibi hayvanın en iyi yeri değildir. Arka bacak, kalça kısmı falan olmalı. Sote falan olur o.
0
Mirket
(17.10.24)
kuşbaşı ya da kıyma olur fazla kafa yormaya gerek yok
bonfile ise kasap anlar, resimlerine bakıp sen de anlayabilirsin
antirkot yağlı oluyor zaten
0
bir soru sorcam
(17.10.24)
ben böyle etleri kuş başı kesiyorum, üzerine su ilave edip küçük gözde 2-3 saat pişiriyorum suyunu çekip yumuşayıp dağılınca yağda baharatla çevirip tako yapıyorum.
veya yine böyle pişirip bezelye, kuru fasulye gibi yemeklere koyuyorum.
0
eja
(18.10.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.